Ülkücülüğün geçmişteki zorluklarından ve bugünkü rahatlıktan bahseden Okutmuş; “Ülkücülüğün çok zor ve meşakkatli bir dava olduğunu hiç bir zaman unutmamamız gerekir. Bugün eliyle kurt işareti yapabilen herkes Ülkücü olarak gösteriliyor, oysaki hepimiz birer Ülkücü adayıyız. Cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e Galip Erdem hoca siz ülkücümüsünüz diye sorduğunda başbuğun cevabı “ben bir ülkücü adayıyım” olmuştur. Bu davanın buralara gelmesi için hayatı sürgünlerde, işkencelerde geçmiş gece gündüz Türkiye’nin yararına çalışmalar yapmış hareketimizin kurucusu Başbuğumuz bile kendisini Ülkücü adayı olarak tanımlarken, 5000 Ülkücü şehidinin kanlarıyla var ettiği bu koltuklarda oturan bizler kendimize ülkücü diyemeyiz ancak ve ancak bu yolda gayret gösterebiliriz.” Dedi.
ONLAR PARALI DEĞİL, YÜREKLİ KOMANDOLARDI...
Konuşmasının bir bölümünde Ülkücü şehitlerden de bahseden okutmuş; “Yusuf İMAMOĞLU zalimce şehit edildiğinde üzerinden sadece 35 kuruş çıkmış ve yapılan otopsi sonucunda 3 gündür hiç bir şey yemediği tesbit edilmiştir. Cebinden çıkan 35 kuruş ise o günün şartlarında bir simit bile almaya yetmeyecek kadar cüzi bir paraydı. Bunları iyi araştırmanız ve gerçek vatan kahramanlarını iyi tanımanız gerekiyor. 1980 ihtilalinden önceki süreçte Ülkücü ağabeylerimiz gerçekten bir onur mücadelesi vermişlerdir. Bunlar anlayabilen ve içinde birazcık Türk-İslam şuuru taşıyabilen insanlar için büyük anlamlar ifade etmektedir. ÖNKUZU, ESENDAĞ, DURACIK, İMAMOĞLU ve binlercesi hakka yürüdükleri son adımlarında bile TÜRK-İSLAM davasını savunmuş ve bu yoldan canları pahasına vazgeçmemişlerdir.” Diyerek bugün yapılan darbecilerin yargılamalarının sembolden ileri gidememesini ve bir o taraftan birde bu taraftan asarak dengeyi sağladığını söyleyebilecek kadar şuursuz ve ahlak yoksunu Kenan Evren’in rahatlık içerisinde hayatını sürdürmesinide hazmedemediklerini vurguladı.
RABBİMİZE ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ O SON BAŞBUĞU BİZLERE GÖNDERDİ
Konuşmasına Alparslan Türkeş’in hayatıyla devam eden Okutmuş, Ömrü Çilelerle, sürgünlerle, vatan sevdasıyla geçmiş bir Başbuğu bize gönderdiği için yaradana binlerce şükürler olsun diyerek, “Dünyada Başka Bir lider yoktur ki cenazesine milyonlarca insan ülkenin dört bir tarafından akın etsin ve yine dünyada başka bir lider yoktur ki aradan 15 yıl geçmesine rağmen hâlâ aynı hüzünle, aynı kederle her yıl 4 nisan Başbuğun ölüm yıldönümünde Ankara Beştepe’deki kabrine akın edilsin. Bu Başbuğ Türkeş’in farkıdır. Bu Başbuğ Türkeşin yaşarken alamadığı vatan sevdasının ödülüdür. Bu bir vefa örneğidir.” Dedi.
Seminerde bulunan Süleyman Burç’un Alparslan Türkeş’le ilgili bir kaç anı anlatmasının ardından Ülkü Ocaklarının yapmış olduğu faaliyetlerde kendilerine destek verenlere plaket verilmesi ve ikramların ardından program sona erdi.