Zeytin üreticileri, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları, madencilik ve enerji faaliyetlerini kolaylaştırmayı amaçlayan torba yasa teklifine sert tepki gösterdi. Meclis Komisyonu’ndan geçen teklif, Anayasa’nın “sağlıklı çevrede yaşama hakkı”nı tehdit ederken, zeytinliklerin ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik değerlerini yok sayıyor.ANKARA (İGFA) - Madencilik ve enerji yatırımlarını hızlandırmayı hedefleyen torba yasa teklifi, Meclis Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndan geçti. Teklif, şimdi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Ancak Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Proje Evi Kooperatifi ve Slow Food Toplulukları Türkiye Ağı, yasanın zeytinlikler üzerinde oluşturacağı yıkıcı etkileri bilimsel verilerle ortaya koyarak, Türkiye’nin Paris Antlaşması’ndaki karbon yutağı koruma yükümlülüklerini hatırlattı.
Konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yapan sivil toplum örgütleri, "Bir dalda bin yıllık direniş" diyerek zeytinliklerin neden dokunulmaz olduğunu anlatmaya çalıştı.
Teklifin Meclis Genel Kurulu'nda görüşüleceğinin altı çizilen açıklamada, "Bu teklif, yalnızca çevreye değil, doğrudan Anayasa’nın 56. maddesi ile güvence altına alınmış “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı”na da bir tehdit. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Proje Evi Kooperatifi, Slow Food Toplulukları Türkiye Ağı olarak yaptığımız ortak açıklama ile konuyla ilgili itirazlarını dile getiriyoruz. Yasanın hem doğa, hem de toplum üzerindeki son derece yıkıcı etkisini bilimsel çalışmalara dayanarak madde madde açıklıyoruz."dedi.
ZEYTİNLİKLER KARBON YUTAĞI
Zeytinlikler, yılda 4-5 ton CO₂/ha karbon tutma kapasitesiyle iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynadığına dikkati çekilen açıklamada, Türkiye’nin Paris Antlaşması’na göre bu doğal yutakları koruma yükümlülüğü bulunduğunu ancak yasanın bu yükümlülüğü göz ardı ettiği öne sürüldü.
Zeytinliklerin yalnızca tarımsal alan değil, yüzbinlerce insanın geçim kaynağı, kültürel mirası ve yaşam alanı olduğu belirtilen ortak açıklamada, “Bilimsel gerçeklerin ötesinde zeytin tarımsal ve ekolojik olduğu kadar sosyo-ekonomik ve kültürel bir değerdir. Yüzbinlerce insanın doğup büyüdüğü, yaşamını sürdürdüğü ortamın doğal bir parçası, atasından miras aldığı, çocuklarına miras bırakacağı geçim kaynağı, kültürünün, tarihinin, gelenek ve göreneğinin bir parçasıdır. Zeytinlikleri yok etmek ya da taşımak insanlara burada yaşamayın, üretmeyin demekle eşdeğerdir. Zeytinime dokunma" ifadeleri yer aldı.