Gençlerimizi ve yeni jenerasyonu iş alanlarına göre eğitmemiz gerekiyor
Gazetemiz, İstanbul Eyüp Kaymakamı Osman Kaymak ile bir söyleyişi yaptı
 
Sayın Kaymakamım sizi biraz tanıyabilirmiyiz?
Önecelikle Kaymakamlığımıza ziyaretinizden dolayı Bayburt gündem Gazetesine çok teşekkür ediyorum.
1965 yılında Bayburt’un Sancaktepe köyünde doğdum. İlk okul orta okul ve lise öğrenimlerimi Bayburt’ta gördüm. 1986 yılında Ankara Hukuk Fakültesini bitirdim. Sonra 1 yıl avukatlık stajı yaptıktan sonra Kaymakamlık sınavını kazanarak 1988 yılında bu mesleğe başladım. Kaymakamlık mesleğinin stajı 3 yıl sürüyor. Bu üç yılın bir yılını İngiltere’de geçirdim Daha sonrada Sivas Kaymakamlığında görev yaparak stajımı bitirdim. Kütahya’nın Pazarlar ilçesine yeni kurulan bir kaymakamlığa atandım. Daha sonra Erzurumun’un Narman ilçesinin Kaymakamlığımı yaptım ve ardından Battal gazi İlçesinin Kaymakamlığını yaptım. Buradan da 1998-2003 yılları arasında Niğde Vali Yardımcılığı görevine geçtim. 2003-2006 yılları arasında da Sulova Kaymakamlığı yaptından sonra 2006-2008 yıllarında Akara Elmadağ Kaymakamlığı yaptım. 2008 yılından beride İstanbul’un Eyüp içlesinin Kaymakamlığını yapıyorum. Evli ve üç çocuk babasıyım. 1988 yılından bu yana Bayburt’tan kopmuş gibiydik açıkcası ama son 3 senedir Dede Korkut Şenliklerine katılarak Bayburt’a ve köyüme gidiyorum.
Eyüp ilçesinde Kaymakamlık yapmak nasıl bir duygu?
Kaymakamlık Türkiye’de hükümetin atadığı temsili olan bir görev. Burada da genel idarenin bir temsilcisi ve Mülki idarenin amiri olarak buradaki emniyetten, asayişten, sağlıktan, tarımdan, mali işler dediğimiz genel idareye bağlı Belediyenin hizmetleri dışında kalan görevleri sorumlu bir kardeşiniz olarak burada yürütmekteyim. İstanbul’un39 tane ilçesi var ama Eyüp’te görev yapmak çok daha farklı bir durum. Eyüp Sultan Hazretleri Hz.Peygamberimizin vahi katipliğini yapmış evinde 6 ay misafir etmiş büyük sahabelerimizden bir tanesidir. Eyüp Sultan dini ve manevi yönüyle tüm müslümanlar nezlinde değeri olan bir yer. Eyüp Sultanda bir sabah namazı bir Cuma namazı kılmak insanları çok daha farklı duygulara götürüp manevi yönden çok daha tatmin edici oluyor.
Burada çalışırken kamu hizmetlerinin daha etkin, insanların devletten mutlu ayrıldığı bir yönetim anlayışı uygulamaya çalışıyoruz. Daha öncelerden insanlar devlet kapısına gelip dertlerini anlatamazlardı, benim yirmi iki yıllık görevim içersindesürekli  halkın içinde olduğum için bu yüzden halk tarafından çok sevildim. Kaymakamlık bir devlet kapısı ve müracaat mercisidir. Eşinden boşanan, işsiz kalan, okulunda sorun yaşayan, hastanede sorun yaşayan herkesin geldiği yer Kaymakamlık kapısıdır. Ama hamdolsun 22 senelik idareciliğim sırasında sürekli halka yardım ederek onların dertleriyle emhal olan bir yönetim analayışı sergiledim. İstanbul büyük şehir ilçesi olduğunu için burada daha çok altyapı hizmetlerinin bütçesi büyük şehir ve ilçe belediyelerine verilmiş durumda. Biz biraz daha bu konuda işin güdümünden sorumlu koordinasyonunu sağlayan hukuka aykırılık varsa ona müdahele eden durumunda olmaktayız. Onun için daha önceki çalıştığımız yerlerde aktif Kaymakamlık dediğimiz hizmetleriyle öne çıkan bir kurumduk. Elmadağ’da bir meslek yüksek okulu açtım, TOKİ konutlarını biz yaptırdık, Sulova’da organize sanayi bölgelerini programa aldırdık. 40 köyün su sorununu çözdük, köprüler yaptırdık  yani oralarda Kaymakam biraz daha lider önder konumunda. Burada bu görevler biraz daha belediyelerin elinde. Eyüp’e gelidiğimde hükümet konağı yoktu çok kötü bir Kaymakamlık binası vardı misafirler almakta zorlanıyorduk. İnşaat halindeki Hükümet Konağını bitirmek bize nasip oldu.
İstanbul’da Vakıf ve Derneklerimizin faaliyetlerini nasıl buluyorsunuz ve bu etkinliklere katılıyormusunuz?
İstanbul’da bütün dernek ve Vakıf çalışmalarına katılmaya çalışıyorum. Eyüp’te Feshane diye büyük şehire bağlı bir kongre merkezi var orada çok sayıda İlçemizde hemşehri derneklerimiz dediğimiz Rizelilerin, Trabzonluların, Sivaslıların etkinlikleri oluyor onlara elimden geldiğince katılıyorum.
Ben yirmi iki senedir Bayburt dışındayım ama son iki senedir İstanbuldayım. O yüzden fazla bilgim yoktu İstanbulda’ki Bayburtlular hakkında. Ama geldikten sonra gördüğüm kadarıyla Bayburt’tan gelmiş hemşerilerimiz kimi mütait olmuş, kimi işadamı, değişik sektörlerde faaliyet gösteriyorlar, işlerini kurmuşlar hemen hemen herkes kendi evlerinde oturuyor. Bu yüzden Bayburtluların İstanbul’daki durumunu kötü görmüyorum.
Bayburt Derneği ve Vakıfının başında olan yöneticilerin iyi niyet içersinde olmaları, asıl amacın burada bir Bayburtlu olarak kendi iş alanında, bürokraside güzel işler başarmak ve bu başarılarıları hemşerilerimize bir katkısı olsun diyerek insanlarımızın sıkıntılarına ortak çözümler arayıp onların daha iyi konumlara gelmesi için gayret edelim anlayışıyla yapılırsa çok daha faydalı olur. Bu düşünce olmadığı zaman ayrılıklar kopmalar olmaya başlıyor. Bayburtlulara gönül vermiş kardeşlerimizin bu işe girmeleri lazım bunun dışında kalmamaları lazım. Derneklerimiz güzel çalışıyor Vakıftaki arkadaşlarımız bir gayret içersinde zaman zaman etkinliklerde bir araya geliyoruz.
Siyasetten milletvikili seçimlerine giriliyor hiç bir Bayburtlununismi anılmıyor İstanbul’da. Herkes 2 millitvekili çıkacak Bayburt’tan aday oluyor. İstanbul’da etkili olan bir insanımız gidip Bayburt’tan aday olmasın. Ankara’da olan Ankara’dan, Bursa’da olan Bursa’dan aday olsun bizde diyelim ki Bayburt’un 5-6 milletvvekili var.
Bayburtumuz Türkiyenin en küçük vilayetlerinden birisi memleketimizin güçlenmesi ve işsizliğin azalması için nelerin yapılması gerekir?
Bayburt dışında olsakta Valimizi, Belediye Başkanımızı, Milletvekillerimizi takip ediyoruz internet ve Bayburt Gündem gazetesi aracılığıyla. Doğudaki en büyük sorun işsizlik meselesi. Bayburt’un ve Doğunun bu makus talihi dediğimiz işsizlik ve kalkınmada geri kalma doğu illerimizin bence kaderi değil. Hükümetlerin gerçekten iyi niyetli yaklaşmaları halinde geçmiş yıllarda yapılan teşvik paketleri olsun, hayvancılık olsun, sanayicilik olsun bunlardan ders alınarak yeni paketler hazırlanması lazım. Buna örnek olarak ben şunu gösteriyorum, Erzurum’da en son yapılan Üniversiteler arası Kış Olimpiyatları atılmış çok iyi niyetli bir adımdır. Erzurum’a ekonomik açıdan gelir getirici bir faaliyettir ve  demek ki bir şeyler yapıldığı zaman sonuçlar alınabiliyor. Bu bölgelerde hükümetin Bölgesel teşvik değilde Sektörel teşvike insanları çekmesi lazım. Örneğin, Doğuda hayvancılık yatırımı yapanlardan vergi almıyorum, elektrik almıyorum, su almıyorum bu tür teşvikler yapılırsa insanlar Bayburt’ta da diğer doğu dillerinede yatırımlarını fabrikalarını kurarlar. Doğuda hayvancılık ve tarımcılığa yönelik bu alanlarda tarım endüstrisinin vereceği teşvikler halinde iş sitihdamını sağladığınız zaman göçte önlenir kalkınmayıda başlatmış olursunuz.
En son kalkınma hamlelerine örnek olarak, Bayburtlu hemşerimiz Salim ARSLANHAN’ın Bayburt Sancaktepe köyünde kurduğu Kardeler Süt Sığırcılığı tesisleride yine güzel bir örnek olarak karşımızda duruyor. Bu tür örnekleri çoğalttığımız zaman işsizlik ve kalkınma sorunları çözülmüş olacaktır.
Birde Bayburt Üniversiteside değinelim, Bayburt için çok önemli hizmet olmuştur. İnsanların en önemli geri kalmasının sebeplerinden biride eğitimsizliktir buda işsizliğin artmasının nedenlerinden biridir. Gençlerimizi ve yeni jenerasyonu iş alanlarına göre eğitmemiz gerekiyor. Bayburt Üniversitesi eğitimin önünü açması için çok güzel bir örnek. Bununda öğrenci sayısının artması halkla, vilayetle, belediyeyle ortak haraket edilmesi halinde halkın ihtiyaçlarına cevap verecek projelerin hazırlanması lazım.  Rektörümüzün ilk olarak öncelikle benim Üniversitem Bayburt’un sorunlarıyla ilgili çözümler üretecek bir yapıya sahip olmasının altını çizmesi lazım. Duyarlı Gençlierin kendilerine öz güvenlerinin artacağı, hayatta daha başarılı olacağı ufuklar verecek projeler, konferaslar, seminerler sunulduğu zaman halkta Üniversiteyi kucaklayacaktır zaten.  Küçük ilin büyük Üniversitesi olarak inşallah ismimizi güçlü bir şekilde duyururuz.
Son olarak sizin vasıtanızla tüm Bayburtlulara selam saygılarımı sunuyorum. Yolu Eyüp Sultan’dan geçen herkesi burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağımı ifade ederim.