Öğrencilerimiz üç aylık bir aradan sonra bugün itibarıyla özlem ve coşku içinde okullarına ve öğretmenlerine kavuştular. Biz de en az onlar kadar heyecanlıyız. Zira ilim yuvalarımızı yeniden çocuklarımızın sesiyle ve neşesiyle buluşturmuş olmanın mutluluğu içindeyiz.

Çocuklarımız daha nezih ortamlarda okusun diye yaz tatili boyunca gereken çalışmaları yaptık. Durmadan ve yorulmadan okullarımızın fiziksel şartlarını iyileştirmeye, gerekli donatım malzemelerini tedarik etmeye çalıştık. Öğretmeninden hizmetlisine, memurundan müdürüne, işçisinden şoförüne tüm ekibimiz mesai kavramı gözetmeden görevini ifa ederken biz de çalışma programımız dâhilinde süreci takip ettik. Bu süreçte desteğini esirgemeyen herkese teşekkürlerimi sunarım.

Okullar başladıktan sonra da aynı şekilde çalışacağımıza ve Bayburtumuzun eğitim çıtasını daha yukarı çıkarmak için özveriyle mücadele edeceğimize söz veriyorum. Bu konuda tüm mesai arkadaşlarıma inanıyor ve onlara güveniyorum. Eğitim ekip işidir. Bir olmazsak el ele vermezsek zorlanırız. Okul, aile ve öğrenci üçlü sacayağı gibi hareket etmeli ve birbirine yardımcı olmalıdır. Mevlana:

“Kötü havalarda insan dosta aç olur,

Bir araya gelse dost dosta ilaç olur;

Bahçede tek gül bir şeye benzemez,

Öbek öbek olduğunda bahara taç olur.” diyerek birlik olmanın önemini ne güzel anlatmıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle yeni eğitim öğretim yılının tüm öğretmenlere, öğrencilere ve ailelere hayırlı olmasını dilerim.