MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından devletin milletiyle bir ve beraber olduğunu, mağduriyetlerin geniş etkisinin hızlı bir şekilde giderilmeye başlandığını, şu ana kadar çok ciddi mesafe alındığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayesinde düzenlenen jeoloji, sismoloji, şehircilik, inşaat, mimarlık ve sosyoloji gibi alanlarda uzman ve bilim insanlarının da katıldığı Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı'nın gelecek için umut verici bir atılım olduğunu belirten Bahçeli, her neviden risk ve tehditlere kalkan olacak munzam ve mutlak bir iradenin devlet politikası haline gelmesinin son yüzyıllık tarihte ilk kez ortaya çıkan stratejik mahiyetli bir karar olduğunu söyledi. Bahçeli, deprem başta olmak üzere sel, yangın, heyelan, kuraklık, salgın hastalıklar, terör, sığınmacı sorunu ve ekonomik krizler gibi ülkenin karşı karşıya olduğu yakın tehlikelerin bütüncül bir anlayışla afet kavramı altında toplanacak olmasının, çok doğru bir karar olduğunu dile getirdi ve buna tam destek verdiklerini kaydetti.

"FELAKETİN KANAMASINI FAZİLETLİ GÜÇ BİRLİĞİYLE DİNDİRECEĞİZ"

Tatbik edecekleri siyaseti, seçim gününe kadar depremde hayatlarını kaybetmiş insanların ruhlarını muazzep etmeyecek ölçüde kılı kırk yararak ifa edeceklerini belirten Bahçeli, derin acılar yüreklerini kaplamışken seçim şarkıları kullanmayacaklarını, taşkın heyecanlara prim vermeyeceklerini vurguladı.

"NEFESİMİZLE ENSELERİNDEYİZ"

MHP lideri Devlet Bahçeli, vatanın çaresiz ve sahipsiz; devletin, önüne gelenin sövüp sayacağı, kırıp dökeceği, yakıp yıkacağı sömürge bakiyesi olmadığını dile getirerek, MHP ve Cumhur İttifakı'nın devlet vakarının, millet varlığının boyun eğmeyecek bayraktarı olduğunu söyledi.

Cumhur İttifakı'nın yalnızca bir seçim ittifakı olmadığını, Türkiye'yi hedef alan iç ve dış husumet cephesine karşı milli, ahlaki ve tarihi bir birlikteliğin unvanı olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"İttifakımızda parti çıkarları değil, Türkiye'nin çıkarları esastır. Duruşumuz Türk milletinin asırlar içinde teşekkül ve tezahür eden muhteşem duruşuyla bir ve aynıdır. Kararlılığımız, iş birliğimiz ve ittifak kültürümüz; Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ'la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin güvencesi İslam aleminin ve bütün mazlum toplumların yegane ümidi olan Türkiye'yi küresel güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonlarının alt yapısını adım adım tesis edecektir. Bu nedenle istikbalin yol haritası 14 Mayıs 2023'te netleşecek, egemenliğin ve iradenin sahibi aziz Türk milleti kesin hükmünü sandıkta gösterecektir. 14 Mayıs’ta yeni bir demokrasi zaferiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın parlak sayfası Allah'ın izniyle açılacaktır. Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’ni yeni yüzyıla güvenli, huzurlu, kardeşlik ve kucaklaşma bağlarıyla ulaştıracaktır."