Dede Korkut Sempozyumu düzenlemenin zamanlama açısından çok isabetli  ve Türk dünyasının birleşmesinde,eleştiriler yer vermeden en çok katkıyı sağlayacak alandır.

Prof.Dr. Süleyman Kızıltoprak,Bayburt Kültür ve yardım Derneği 9 Kasımda,İstanbul Taksim,Atatürk Kültür Merkezinde,Türk Edebiyatının, Türk ve Bayburt tarihinin en önemli şahsiyeti Dede Korkut Sempozyumunun Türk dünyasıyla kurulacak ilişkiler açısından zamanın çok isabetli olduğunu anlattı.

Prof.Dr. Süleyman Kızıltoprak,İstanbul Taksim AKM’de düzenlenecek olan Sempozyumun hedefine varacak şekilde yapılacağını belirterek,Kazakistan’ın işbirliğine dahil edilmesi gerekir,Kazakistan’dan Üniversite ve Valiliğin  katılması çok önemli dedi.Sempozyuma Konsolosluklar aracılığıyla  Tüm Türk dünyası kurumlarından temsilciler  istisnasız davet edilecek.

Kızıltoprak,19 yüzyılda Türk dünyası birleşmek için bir hayal kuruyordu bu büyük bir hayaldi, fakat soğuk savaşla karşılaştık.1917’den 1921’e kadar  bu hayal Türk dünyasında bağımsız Devletler olarak fiilen hayata geçti fakat 1922’den sonra Sovyetler birliğinin içinde eritilmeye çalışıldı.

2.Dünya savaşı Türk dünyası için büyük bir kıyım oldu.Kazaklar ,Özbekler,Türkmenler,Kırgızlar  hayatlarını kaybettiler.Savaşlarda erkek nüfusun yüzde 50’si neredeyse yok oldu.Türk dünyasından seçilen Üç Askere bir tüfek verildi.Böylelikle ön saflarda Türkler hayatlarını kaybettiler.

1991’den sonra Türk dünyası tekrar bağımsızlığına kavuştu ve aradan 30 yıl geçti.Bu 30 yılda Türk dünyasıyla Türkiye arasında arzu edilen ilişkiler kurulamadı.Fatih döneminde Ali Kuşçunun İstanbul’a gelmesi ve ondan önce Kadızade-i Rumi’nin Bursadan kalkıp Smerkant’a gitmesi gibi en üst düzeyde ilmi  iletişim kurulamadı.Geçtiğimiz yıllarda Azerbaycan’ın Karabağ mücadelesi ve Türkiye’nin bütün içtenliğiyle destek vermesi Türk dünyasında şöyle bir hava estirdi.

Biz yalnız değilmişiz.

Azerbaycan nasıl bir irade gösterip,işgal altındaki topraklarını kurtarmada bir başarı kazandıysa,bizde kimliğimize açıkça sahip çıkarak Ülkelerimizin menfaatlerini  sağlamada halkımızın milli değerlerini muhafaza etmesinde ve gururla seslendirmesinde,bizde irademizi ortaya koyuyoruz.

Özbekistan’ın ruh hali değişti.Dün Özbekistan’ın bağımsızlık günü kutlanırken ilk defa güzel Türkistan şiiri okundu,Milli kahramanlar sahnede yer aldı.İsminin dahi zikredilmesi bir takım tetkiklere müracaat edilmesine yol açtı.

Abdulhamit Çolpan gibi büyük şairler,büyük din adamları ,bilim adamları öz kıyafetleriyle sahnede yer aldılar,Ülkelerinin bağımsızlığı ve değerleri uğrunda,gençler biz görevlerimizi yaptık ,sıra sizde diye açıkça bunları ifade ettiler.Bu çok büyük bir gelişmedir.Yüz yıl öncesine göre Türkiye ve Türk dünyası önemli bir mesafe aldı.

İçinde bulunduğumuz zaman diliminde Rusya Ukrayna’ya  saldırdı ve bütün eski Sovyet cumhuriyetlerin de bulunan ülkeler büyük bir  tehdit algısını yüreklerinde hissettiler.Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Rusya’yla Ukrayna temsilcilerini Dolmabahçe’de müzakere masasında bir araya getirdiğinde orada kalmadı,dedi ki benim daha önemli bir işim var Özbekistan’a gideceğim dedi.

Dış siyaset söylenenlerden çok yapılanlarla değerlendirilir.İki Cumhurbaşkanı Celalettin Harzemşahın memleketinde buluştular.Buradan verdikleri mesaj,Sen Moğol imparatoru Cengizhan gibi büyük bir hükümranlık kurabilirsin,Celalettin gibi cesurca sana karşı koyarız.Eğer bizim topraklarımızı istilaya kalkışırsan,bu önemli bir mesajdı,bunun arkası geliyor.

Birlik kurmak için,bu gün Türk dünyası dilde işte fikirde çok önemli bir noktaya geldi.Bu arada Devlet adamlarına düşen görevler olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarında düşen görevler var.Osmanlı devletinin yaklaşık 200 yıl süper güç olduğu dönem vardı,200 yıldan sonra 200 yılda geriye çekilme dönemi oldu.Osmanlı geriye çekilirken ,Osmanlı Devletini zayıflatan sadece askeri güçler değildi.İngiltere’deki,Fransa’daki,Almanya’daki sivil toplum kuruluşları ,Avrupadaki Osmanlı topraklarında yaşayan kendilerine müzahir gördükleri insanlarla ilişkiler kurdular ve bir anda olmadı bu ilişkiler.Bu ilişkiler de alt yapıyı hazırladılar.Bu yüzden Balkan harbinde bir gecede Avrupa’daki topraklarımızı neredeyse kaybettik.Dolayısıyla Sivil toplum kuruluşları olarak bize düşen görevler var.

Dede Korkut,Türk Dünyasını birleştiren en önemli unsurlardan birisidir.Dede Korkut sempozyumu Türk dünyasının birleşmesinde,eleştiriler yer vermeden en çok katkıyı sağlayacak alandır.

Dede Korkut Sempozyumunun zamanlaması çok doğru ve bu programı düzenleyen Bayburt Kültür ve Yardım Derneğinin ve katkı sunan kurumlar,Sempozyuma davet edilen Türk dünyası birliği yolunda çok olumlu bir adım olacak.