Türbenin incelemesini yaptıklarını türbede Necmüddin Geylani, Üveys El-Hemedani, Ali Çelebi adında erenler bulunduğunu kaydeden Başkan Polat, Hemedanlı birinin Bayburt’ta nasıl bulunduğunu ise şöyle açıkladı: " Kim bunlar diye sorduğumuzda şöyle bir sonuca ulaştık.
Bunlar Horasan ereni dediğimiz, Azerbaycan’dan, Kuzey İran’dan Bayburt’u Müslümanlaştırmak için gelen Horasan erenleridir. Abdalan-ı Rûm dediğimiz alp erenler. Ondan dolayı da buranın adını Alperenler Türbesi koyduk. Burayı bir türbe haline getirmek istedik ki bilinir hale gelsin dedi.
Türbeler ibadet yeri olmadığını ibret alınacak, hayatın fani olmasının dersinin çıkarılacak yerler olduğunu anlatan Başkan Polat, " İslâmın ilk döneminde de tevhit akidesi oturana kadar mezarlık ziyareti yasaklanıyor. İnsanların şirke düşme ihtimali ortadan kalktıktan sonra kabrin insanlara ölümü hatırlatması için serbest bırakılıyor. Biz de kabrin insanlara ölümü hatırlatması adına burayı türbe haline getirdik. Bayburt ilk İslami akınların olduğu mümbit bir toprak. İpekyolu üzerinde ve içinden nehir akan bir şehir olduğu için. Kalemiz gösteriyor ki Bayburt 5 bin yıllık bir medeniyet mekânı. Burada değişik medeniyetler hayat sürmüş. "diye konuştu.
Bayburt’un İslamlaşma sürecinden sonra maneviyat adına bir çok değeri olduğuna değinen Başkan Polat, " Ekmeleddin Bayburdi, Ahmed-i Zencani, Sadr-üş Şeriye, Uzun Gazi Hazretleri … yakın zamanda İrşadi Baba, Ağlar Baba, Hacı Şaban Efendi, Kıvır zıvır Mehmet Efendi. Bayburt gerçekten manevi boyutu çok üst noktada olan bir ilimiz. Bununla gurur duyuyoruz. Hedefimiz tarihi ve kültürel olarak bu şehre hizmet etmiş büyüklerin tanınır hale gelmesini sağlamak. Yeni nesle tarihi şahsiyetlerimizin isimlerini ezberletmek zorundayız. Bugün belki çocuk Ağlar Baba’nın ismini ezberler ama yarın büyüdüğü zaman derki Ağlar Baba kim? Ben hep Ağlar Baba parkında büyüdüm ama Ağlar Baba kim diye soracak ve Ağlar Baba’nın kimliğini, İrşadi Baba’nın kimliğini tanıyacak. Gayemiz geçmiş ile gelecek arasında bir köprü oluşturmaktır. Geçmişten tevarüs eden manevi dinamiklerimizi bu günümüze taşımak, yaşatmak ve geleceğe aktarılmasını temin etmektir. "şeklinde konuştu.
Erzurum ve Bayburt’un maneviyatı tamamlayan iki öğe olması konusunda da açıklamalar yapan Başkan Polat, " Erzurum maneviyatın vücudu, Bayburt kalbidir.’sözü üzerine şöyle konuştu: " Evet kalp olmadan hayat olmaz. Bayburt Erzurum’u kültürel olarak her zaman beslemiştir. Erzurumlular bunu kolay kolay kabul etmezler ama. Bu şudur aslında. Erzurum’da Abdurrahman Gazi vardır, Bayburt’ta Abdulvahhab Gazi vardır. Erzurum da eski bir yerleşim yeri. Bayburt ile bu manada ilişkileri olmuştur. Etkileşim olmuştur. Bunu kimse inkâr edemez. Bu aslında Bayburt ile Erzurum arasındaki yakınlığın bir vücudu tamamlayan iki unsur olmanın güzel bir ifadesidir. "