Tarih Akademisi kapanış konferansı öğrenciler başta olmak üzere, STK temsilcileri ve akademisyenlerin katılımı ile Bayburt Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Tarihçi Yazar Mustafa ARMAĞAN tarafından “Tarihimiz ile Yüzleşmek” başlığını içeren sunum gerçekleştirildi.

Akademinin son konferansında konuşan Mustafa ARMAĞAN, Türk Devletlerinin tarihteki önemine dair başlığa değinerek başladığı sunumda özellikle Osmanlı Devletinin birçok nitelikli icraat gerçekleştirdiğini sunumda paylaştığı görseller ile anlattı. “Dünya tarihine geçen en uzun ahşap köprünün ki uzunluğu 7.2 km olarak biliyoruz.

Osmangazi Köprüsü 2.6 km, Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2.1 km. Kanuni'nin Hırvatistan'da yaptırdığı ahşap Esek (Osijek) Köprüsü tam 7.2 km idi.”  şeklinde ifade etti. Yazar ayrıca İnebahtı savaşından sonra Batıda çizilen ve Osmanlıyı/Türkleri anlatan resimlerde istihzai içerikler mevcut olduğunu ifade etti.

Resimde yer alan ve Türkleri temsil eden kişinin yere çalındığını, yarı çıplak bırakıldığının, sarığının yere düşürüldüğü ve ellerinin arkadan bağlı olduğunu tasvir edilirken bugün de hedefin aynı olduğu ve ‘Bu Tablo’nun oluşmasına müsaade edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yazar, İstiklal Savaşına katılmış olan ve İstiklal Madalyası sahibi olan Kara Fatma’nın Rus Manastırına sığınacak duruma düşmesi, o dönemde devletin bu kişinin hayatının idame etmesini sağlayacak kadar bir imkân sunamamasından üzüntü ile bahsetti. Yazar, Sultan Abdülaziz’in esir tutulduğu günlerde fotoğrafçı Kargopula tarafından çekilmiş olan fotoğrafta Koskoca Sultan’a giydirilen hamal kıyafetleri, saray görevlilerinin laubaliliği ve Abdülaziz’in gözlerindeki dehşet ifadesinin ve yapılan aşağılayıcı tavrın/muamelenin bulunduğunu ifade etti.

Aynı aşağılayıcı tavrın Adnan Menderesin hapis tutulduğu zamanda yapıldığını ifade etti. Yazar, hafızamızı diri tutmamız gerektiğini söyleyerek özellikle Abdülhamid Han döneminde dış basın ve neşriyatların yayınladığı resim ve karikatürlerde devlet büyüğünü aşağılayıcı, suçlayıcı, hakaret içeren ve iftiralara varan ifadeler kullanmasının bugünde tezahür ettiğinden bahsetti.

Ayrıca 27 Nisan Muhtırasına dair tespitinde, Sultan Abdülhamid’in tahtan indirildiği tarihe denk getirilmesinin tesadüf olmadığını ve aynı saik ile bu tarihin seçildiğine vurgu yaptı.

Yazar, Abdülhamid döneminde tasarlanan Osmanlı armasının İngilizler tarafından tasarlandığına dair söylentilerin adi bir iftira olduğunu ve kullanılan her bir parçanın derin anlamlarının olduğunu açıklamaları ile ifade ettiler.

Tarihçi Yazar Mustafa ARMAĞAN konuşmasının sonunda Bayburt’ta olmaktan onur duyduğunu bu anlamda kendilerini Bayburt’a davet eden ve organizasyona katkı sunan Milli Türk Talebe Birliği Bayburt Teşkilatına ve ev sahipliğinden ötürü Rektör Prof.Dr. Mutlu TÜRKMEN’in şahsında Üniversite yönetimine ve katılımcılara teşekkür ederek sonlandırdı.

Akademi bitiminde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Bayburt teşkilat başkanı Mehmet Asif ALAN tarafından Mustafa ARMAĞAN’a teşekkür onurluğu takdim edildi.  Akademi kapanışında Mustafa ARMAĞAN’a ve İnsan ve Toplum bilimleri Dekanı Prof. Dr. Rafet METİN temsili katılım belgelerini öğrencilere sundular. Yazar, konferans salonunda okuyucuları ile buluşarak kitap imzalatmak isteyenleri kırmayarak hatıra fotoğrafı çekiminde bulundu.

Tarih Akademisi ile ilgili kısa bir açıklama yapan Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Bayburt teşkilat başkanı Mehmet Asif ALAN, Prof.Dr. Mutlu TÜRKMEN ve ekibine, katkı sunan yazarlara ve katılımcılara teşekkür ederek konferanslara katılım sağlayanların, Katılım Belgelerini MTTB Bayburt il teşkilatından alabileceklerini vurguladı.

Bayburt ziyareti kapsamında lise öğrencileri ile de bir buluşma gerçekleştiren Mustafa ARMAĞAN, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne konuk oldu. Lisenin teknoloji alanında yürüttüğü faaliyetleri yerinde inceleyerek memnuniyetlerini belirtti. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği programda konuşan Armağan, Bayburt’a on yıl sonra ilk kez geldiğini söyledi.

Anadolu’nun bu kadim şehrine daha sık gelmesi gerektiğinin farkında olduğunu söyleyerek konferansı başlattı. Tarih biliminde çalışmaya başlamadan önce felsefe alanında çalışmalar yaptığını bu nedenle tarihe diğer tarihçilerden farklı baktığını söyleyen Armağan, İngiliz tarihçi Henry Thomas Buckle’in “Tarih çizilen bir tablo değil, çözülecek bir problemdir.” sözünü kendine rehber edindiğini ve tıpkı felsefeyi olduğu gibi tarihi de sorularda aradığını ifade etti.

Armağan, yakın tarihimizdeki yalanları da bu yöntemle tespit ettiğini ve bir yalanın tekrarının fazlalığı gerçek algısı oluşturduğunu bu algınında ancak okumak, araştırmak ve soru sormakla değişebileceğini vurguladı. Program sonunda onurluk takdim edilen yazar, katılımcılara ve Okul Müdür Hasan Basri TOPSAKAL’ın şahsında öğretmenlere teşekkürlerini ileterek kitaplarını imzalayıp hatıra fotoğrafı çektirdi.