12 Eylül de Anayasanın referanduma götürülmesinde, TÜSİAD üyelerinin tarafsız olacaklarının anlaşılması üzerine, Başbakan Erdoğan diyordu ki; “TÜSİAD bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, gerekçelerini de söylesin. Diyemiyorsa da çıksın açıkça “ben bu değişikliği destekliyorum” desin. Taraf olmayan bertaraf olur çünkü” İşte sana Anayasa sivillerin yaptıkları bir Anayasa,TÜSİAD “bertaraf” olmamak için bu çalışmayı mı gerçekleştirdi?
Ak Partinin Anayasa çalışmasında görev alan Prof Dr. Ergun Özbudun, Prof Dr. Turgut Tarhanlı koordinatörlüğünde 22 kişilik bir ekip TÜSİAD’ın hazırlattığı Anayasa çalışmasında da görev almışlar. Prof Dr. Ergun Özbudun her iki anayasa çalışmasında da görev üstlenmiş oluyor, bu bir tesadüf mü? Yeni hazırlanan Anayasa taslağında “Anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” olan ilk 3 madde, değiştirile bilinirmiş! Ne sıkıntıları varsa bu 3 maddeden? Gelin bu ilk üç maddeyi bir hatırlayalım: “MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı...”diye devam ediyor.
Yeni hazırlanan Anayasa taslağında, “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir”, maddesi kalacakmış diğer maddeler ise değiştirile bilinirmiş, böyle teklifte bulunuyorlar. İran da Cumhuriyetle yönetiliyor. Sovyetler Birliği de bir zamanlar Cumhuriyetle yönetiliyordu. Çin de Cumhuriyet. Biz hangi Cumhuriyet olacakmışız? İran gibi mi, Çin gibi mi? Anladığım kadarıyla en çok rahatsızlık duyulan ve 3. Maddede yer alan; “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı,…” bir diğer rahatsızlık duyulan ise “Atatürk milliyetçiliği…” Ortalığı boş bulmuş ki TÜSİAD kendince yeni bir sivil Anayasa yapma görevi edindi. Bu Anayasa çalışmalarını yapanlar ve yaptıranlar, Türkiye Cumhuriyeti kazanımlarının içini boşaltmaya çalışıyorlar. 12 Eylülde yapılan Anayasa Referandumundan “evet” çıkmasından cesaret alarak bu çalışmayı gerçekleştirdiler. Öyle ya, ya taraf olacaklar, ya da bertaraf… TÜSİAD üyeleri cumhuriyet kazanımlarının içini boşalttırıp taraf olmaya çalışıyorlar. Nitekim hazırlanan yeni Anayasada değiştirilmesi teklif edilen maddelerle ilgili BDP’liHasip Kaplan şöyle söylüyor; “TÜSİAD’ın bu çalışmasını önemsiyoruz… Bizim çalışmalarımızla örtüşen noktalarımız var ama biz her türlü ayrımcılığı gideren 21. yüzyılın belgesi olacak yeni bir anayasa demokratik Türkiye yaratmayı amaçlıyoruz ve önemsiyoruz.” …TÜSİAD’ın “40’ncı Yıl” gala yemeğinde, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner’in şu konuşmasını iyi analiz etmemiz gerekir. Konuşma aynen şöyle: “Etkili olma ölçümüz hükümetlere veya bazı siyasi partilere yakın olmak değil, bağımsız ve ilkeli olmaktır. Konumların değil, her zaman konuların savunucusu olmak durumundayız. Türkiye’de, dünyada gündem değişebilir, gerçekler değişebilir, güç dengeleri yeniden dağılabilir. TÜSİAD’da değişmeyen tek bir şey vardır: Hiçbir TÜSİAD başkanı veya yönetimi belli bir konuda kör yandaşlığıyla veya kör muhalefetiyle hatırlanmaz. TÜSİAD başkanları ve yönetimleri hep projeleriyle, raporlarıyla hatırlanır.” Bana göre bu Anayasa teklifleriyle TÜSİAD üyeleri, Cumhuriyet kazanımlarının içini boşaltma teklifi yapan kişiler olarak tarihe geçecekler…
