Hayatımızda, yaptığımız ve yapacağımız her şeyin, yaşantımızdaki başarılarımızla doğrudan ilişkisinin var olduğunu görmemiz gerekir. Başarılarımız şansa ya da rastlantılara bağlı değildir, onu kendimiz elde ederiz. Bir amaca hizmet etmek ve o amaca ulaşmak için öncelikle dürüst olmamız ve dürüstlükten asla ödün vermememiz gerekir. Dürüstlükten ödün vermemeye kararlı liderler, her seçimlerinin, her hareketlerinin ve yaptıkları her değerlendirmenin ortak yarara hizmet etmesini sağlamak amacıyla ahlaki değerlerden şaşmayacak bir şekilde hareket ederler. Dürüstlük olmadığında yapılan işlerde anlam bulmak, elde edilen sonuçlardan hoşnut olmak imkânsızdır.
Gerçek liderliğin hamurunun özünde dürüstlük bulunur. Dürüstlük eksik olduğunda, her şey paramparça olur. Dürüstlük de insanlarda öğrenilen bir özelliktir. Bu özellik yaşam içinde oluşturulur ve bu sürecin hiçbir zaman sonu gelmez. Hatta hayat boyu devam eder… Yaşamın hiçbir noktasında “tamam dürüstlüğe ulaştım” diyemezsiniz. İyi bir insan olarak dünyaya gelirsiniz ama yetiştiğiniz çevre sizi daha iyiye ya da daha kötüye yönlendirir! Topluma örnek olma açısından, lider olarak sağlam bir kişilik oluşturma ve dürüst olma konusunda büyük bir sorumluluğumuz vardır. Bu nedenle, çok çalışarak kariyer basamaklarını tırmanabilir ama dürüstlük hırsızlarının kurbanı olabiliriz. Bu oyuna gelmemek için doğruyu yüzümüze söyleyecek gerçek dostlara ihtiyacınız vardır. Gerçek dostumuz yoksa vay halimize!
Sokağa çıktığımızda karşımızda statü, güç sahibi ve beğenilen, takdir edilen çok başarılı insanlar görebiliriz. Bu insanlar sanki her şeye sahip görünüyorlar, özel yaşamları harika, eşleri ve aileleri onları destekliyor, profesyonel kariyerleri de başarılı ve ilginç. Bütün bunları düşündüğümüzde gördüm ki, her şeye birden sahip olabileceğinize inandığınız zaman sahip olduklarınızla asla tatmin olamazsınız. Yaptığımız her seçimin bir bedeli olduğunu anlayamazsak, sonumuz çok fena olur… Her kazancın bir bedeli vardır. Bir şeyi seçtiğiniz zaman başka bir şeyden vazgeçeriz. Unutmamız gerekir; her şeye birden aynı anda sahip olamayız. Seçimlerimizi çok tartarak yapmalıyız!
Devletler ve milletler yetiştirdikleri büyük kişiler sayesinde büyük olurlar. Bir devleti idare eden kadro, ahlak, inanç, azim, feraset, cesaret, milli şuur, sabır, kararlılık, yenilmezlik ve yüksek ülkü açısından iyi yetiştirilmişse idare sanatını iyi biliyorsa şüphesiz o devlet güçlü ve itibarlı olur. Medeni dünyada yerini alır.