Kasap; “ Herkese malum olduğu üzere 15 Temmuz darbe kalkışımı sürecini yani vatana ihaneti ülke olarak beraber yaşadık. Nihayetinde canlarımız gitti, canımız yandı. Tarihte eşine az rastlanır bir kahpelikle karşı karşıya kaldık.

   Hoş biz ülkücüler kahpe pusulara alışkın bir hareket olarak, liderimizin emrinde hep hazırlıklıyız ve hepte hazırlıklı kalacak, bu ülkenin gönüllü alperenleri ay yıldızlı nazlı hilal için sonsuza dek nöbete devam edeceğiz. Kafdağı gibi efsane bir kılıç olacağız zalime, hira mağarasını bağrında taşıyan nur dağı gibi merhamet pınarı olacağız mazluma.

BİZ BU VATANI KARŞILIKSIZ SEVDİK

Sözümüz odur ki ülkenin bekası için ne gerekirse tarafımızdan anında karşılık bulacaktır. Çünkü ‘’Biz

Bu vatanı karşılıksız sevdik’’

  Bu düşünceler doğrultusunda yapılan bu ihanete karşılık devlet yönetiminin göstermiş olduğu refleks haklıdır ve yerindedir. Lakin devamında mağduriyetlerin olduğu da aşikârdır. Beklentimiz; hakkaniyetli bir değerlendirme süreci aynı zamanda suçlu ile suçsuzun objektif bir şekilde ayırt edilmesidir. Geciken adaletin adalet olmadığı gibi insanlar üzerinde oluşan paranoyanın da göz ardı edilmemesi gerekir. halk üzerinde travma oluşturmadan devlet ciddiyetine sadık, kul hakkını gözetir olmak milli ve manevi değerlerimizin tarih boyunca bize ulaştırdığı bir öğretidir.

   Hülasası suçlu hak ettiğini bulmalı, sapla saman iyi ayırt edilmeli, Hz Ömer adaleti düstur olmalıdır.

                                                  Ekmek su aş bulmak gecikebilir,

                                                  Temele taş bulmak gecikebilir,

                                                  Ülkeye baş bulmak gecikebilir,

                                                  Adalet gecikmez tez verilmeli.

Bu vesileyle idrak etmekte olduğumuz muharrem ayının ve aşure gününün Türk-İslam âlemine hayırlara vesile olmasını diliyor saygılarımı sunuyorum