Prof. Dr. Saraçoğlu konuşmasına ilim ve bilim kavramlarından bahsederek başladı. İlim ve bilim arasındaki farkı açıklayan Saraçoğlu, ilmin değişmez olduğunu ama bilimin değişkenlik içerdiğini söyledi. Bilimin sadece günü kurtardığını ifade eden Saraçoğlu, eskiden maddenin en küçük yapısının atom olarak bilindiğini ancak günümüzde atomun da belli parçalardan oluştuğunu söyledi. İlmin ise Allah’ın kurduğu düzen olduğunu belirten Saraçoğlu, bir yaprağın düzeninin değişmemesini buna örnek gösterdi.

Tüm dünyanın enerji, sağlık ve gıda yoluyla yönlendirildiğini açıklayan Saraçoğlu, insanlığın hastalık teşhisi konusunda iyi olduğunu ancak aynı performansı tedavi için gösteremediğini söyledi. Son yıllarda yaygınlaşan bazı hastalıklardan bahseden Saraçoğlu, bunun nedenin özellikle gıdada yapılan deformasyon olduğunu belirtti ve bu konuda örnekler verdi.

Son yıllarda tüm dünyada tıp sektörünün bitkisel tedaviye yöneldiğine değinen Saraçoğlu, özellikle Çin geleneksek tedavi yöntemlerinin son 5 yılda yaygınlaştığını söyledi. Anadolu’nun bitki örtüsü bakımından çok zengin yer olduğunu belirten Saraçoğlu, ancak Anadolu’daki bu zenginlikten burada yaşayanların tam olarak fayda sağlayamadıklarını çünkü zamanında bu topraklara gelen yabancıların bu bitkilerin üretiminin patentini aldığını söyledi.

Son olarak gıda konusunda Türkiye’de yapılan çalışmalara da değinen Saraçoğlu konuşmasını Hipokartın “İlacın gıdan, gıdan ilacın olsun.” sözü ve Kur’an’dan ayetler ile noktaladı.