Dünyaya geldiğimizde ilk tanıştığımız, anne ve bebek sağlığının en temel koruyucusu olarak gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalışan ebelerimizin “Ebeler Haftası’nı, tarih boyunca hemşirelik mesleği olarak hep saygın bir yer tutan ve sağlığımıza sağlık katan hemşirelerimizin “Hemşireler günü’nü, kelimelerle anlatılamayan, karşılıksız sevgi, sabır ve fedakârlığın en güzel tarifini yapan tüm annelerimizin “Anneler Günü’nü kutluyorum.

Hayatı kutsal bir emanet sayarak eşsiz bir fedakârlıkla insanımıza hizmet eden sağlık ailesinin en değerli varlıkları şüphesiz kadınlarımız olan ebeler ve hemşirelerimizdir. İnsan denildiğinde, can denildiğinde acılarını, yorgunluklarını, kırgınlıklarını, uğradığı haksızlıkları, geride bırakıp derde derman olmak için çırpınmak gerçekten yüce bir ruh gerektirir. Hemşirelik ve ebelik: güç çalışma saatleri gerektiren; özveri sabır ve hoşgörü kavramlarını içinde barındıran, analık duygularıyla taçlandırılan ve bunu mesleğini icra ederken her fiilinde gösteren zor ve kutsal meslektir. Herkes için önce can, sonra canan gelirken, sağlık çalışanları için her zaman önce canan gelir. Sağlığa emek verenler, insana ve hayata en yalın haliyle bakar. İnsan, insan olduğu için kıymetlidir. Hayat en değerli varlık olduğu için hizmete layıktır. Medeniyetimizi farklı ve eşsiz kılan bakış da budur. Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın, İnsanı yücelt ki devlet yücelsin” anlayışının ete kemiğe büründüğü hizmet alanı sağlıktır. Bu yüzden diyorum ki, şayet Yeni Türkiye yaşatma ideali üzerinde büyüyecekse ilhamını sağlık çalışanlarından almalıdır. İnsana ve hayata hizmet konusunda bu ruhu korumak ve geliştirmek devletin asli görevi olmalıdır. Devletimize, hükümetimize her platformda sesleniyoruz ve şu taleplerimizi huzurunuzda tekrar dile getiriyoruz: İstihdam politikaları yeniden gözden geçirilmeli ve zamana uygun hale getirilmelidir. Ek ödemeler emekli keseneğine yansıtılmalıdır. Yıpranma payı en kısa sürede hayata geçmelidir. Performans sistemi değişmeli ve adil bir yapıya büründürülmelidir. Kreş sorunu sorun olmaktan çıkmalıdır. Mesleki uzmanlaşmaya önem verilmelidir. Şiddetle mücadele etkin bir şekilde yürütülmelidir. Bu ve benzeri taleplerimizi bu program vesilesi ile yeniden dile getiriyoruz.

İnsana ve hayata hizmet konusunda bu ruhu korumak ve geliştirmek devletin asli görevi olmalıdır. Sağlık çalışanları ve özellikle sayıları yetersiz olan hemşirelerimiz reformların yükünü bugüne kadar çok büyük fedakârlıklarla omuzlarında taşıdı. Bu fedakârlık artık karşılıksız bırakılmamalıdır. Çalışma ortamlarında onlarca mesleki riski göze alarak çalışan, hemşirelerimizi, sağlık çalışanlarımızı, ruhen, bedenen ve sosyal açıdan güçlendirecek adımlar atılmalıdır.

Yetersiz istihdama rağmen vatandaşlarımızın sağlık hizmeti alması için, ‘sizin sağlığınız bizim mutluluğumuz’ diyerek hastalarımız için umudun adı olan sağlık çalışanlarımızın çalışmaları takdire şayandır.

15 Temmuz gecesinde verilen destansı mücadelede de sağlık çalışanlarının payı büyüktür. Canları pahasına görevlerinin başına koşan, sağlık hizmetinin her kademesindeki arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyor ve kutluyoruz.

 Bizler Sağlık-Sen ailesi olarak, üyemizin, insanımızın, ülkemizin geleceğini önemsiyoruz. Üyelerimiz bizim aile bireylerimizdir. Biz aile bireylerimizin üzüntülerini, sıkıntılarını ve dertlerini azalmak istiyoruz. Bunun için bu yola koyulduk. Sesimiz zayıftı sizler sayesinde güçlendi, sayımız azdı sizlerle birlikte çoğaldı. Sendikamız İlimizde ve Ülkemiz genelinde Öncü ve Marka bir sendika haline dönüştü. İlkemiz, haklının yanında olmaktı olduk. Düşenin elinden tutmaktı tuttuk. Demokrasiden yana olduk. Hak ve hürriyetlerin korunmasından yana bir duruş sergiledik. Zulmeden zihniyetin tarafında asla yer almadık. Birilerinin ekmeğine yağ sürme anlayışı ile sendikacılık yapmadık, yapmayacağız. Sendikal üslubumuz olarak asla kişisel hakları ortadan kaldıracak bir yol benimsemedik. Doğrudan yana yürüyenlerden olma noktasında tercihte bulunduk. Hep doğrunun yanında yer aldık.

Ne aldanan, ne de aldatan olduk. Sözün doğrusu neyse hiç korkmadan, çekinmeden tam ortasından söyledik. Üyelerimizin her zaman yanında olmaya çalıştık. Hasta olanlarımıza koştuk, Ölüm acılarını paylaştık. Sevinçli günlerimizde hep beraber neşelendik. Biz sizleri; Türkiye’de yaşayan her toplumun ve her fikrin temsilcisi olan Sağlık-Sen’le yürümeye davet ettik. Arkamızdan gelin demedik. Beraber yapalım diyoruz. Haklı olanın davasında birlikte mücadele edelim diyoruz. Haksızlık nereden ve kimden gelirse gelsin ona karşı olalım istiyoruz. Bu ülkenin ayrılıklara değil, birbirini sevmeye ihtiyacı var. Gönül seferberliğine ihtiyacı var, gönülleri fethetmeye ihtiyacı var, yüreklice sendikacılık yapmaya ihtiyacı vardır. El birliği, gönül birliği, yürek birliği ile sendikacılık yapalım. Bu birliğin önünde ise hiç kimse duramayacaktır. Çünkü birlik, her kuvvetin üzerinde bir kuvvettir.

Sağlık-Sen Bayburt Şube yöneticileri olarak, göreve geldiğimiz 2009 yılından bu yana kesintisiz bize verdiğiniz destekle Bayburt’ta tüm kurum ve kuruluşlarda, çalışan oranına göre en yüksek üye sayısına ulaştık. Tabiri caizse 2009 yılından bu yana Türkiye rekoru Bayburt Sağlık-Sen’imizdedir.

 Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımıza bize duyduğu güvenden ve verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Üye sayımızı bu yılda arttırarak GENEL YETKİLİ sendika konumuna gelmiş olmamızın, en yakın rakibimize bu yılda yaklaşık 40 kat fark atarak, bize yüklediğiniz sorumluluğun farkında olarak, bundan sonra da ciddi, kararlı, inançlı,  duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz.

Sendikal kuralımızı belirlerken, çalışma koşulları ve sosyal haklar bağlamında politika geliştirirken, hem emeğin ve mesleğin sorunlarını çözmek, hem de kadın emeğini çalışma hayatımız içinde güçlü tutmak hedefiyle hareket ediyoruz. Bir kadın, bir anne, bir eş ve bütün bunların yanında mesleğini yerine getiren hemşire, ebe ve diğer sağlık çalışanı olarak sizlerin daha güçlü bir şekilde ayakta durabilmenizi sağlama gayretiyle çalışıyoruz. Hekiminden hemşiresine, sağlık memurundan ebelerimize tüm sağlık çalışanlarımız ülkemizin dört bir tarafında ay yıldızlı bayrağımızın dalgalanması, ezanlarımızın susmaması, birlik ve beraberliğimizin sürmesi adına görevlerini en güzel şekilde yerine getirdi, getirmeye de devam edecek. Sağlık çalışanları için kutsal saydıkları mesleklerini yaparken kendilerine sunulan en güzel hediye, hiç şüphesiz değer verdikleri kişilerden aldıkları unutamayacakları teşekkür cümleleridir.

SAĞLIK-SEN olarak her zaman sizlerin ve sağlık emekçilerinin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Sağlık ordusunun fedakâr çalışanlarını, emeğin kahramanları olan hemşirelerimiz, ebelerimiz, eczacılarımız, psikologlarımız ve çalışanının büyük çoğunluğu bayan olan Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın anneler gününü canı gönülden kutluyoruz. Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımız, sundukları hizmetlerinin şefkat eli, hoşgörü, sabır ve sevgi abidesidirler. Bizler de sizlerin meslek onuruna yakışır çalışma hayatınıza olumlu etki edecek her platformda olmaya hazırız.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm mesai arkadaşlarımın günlerini ve Anneler gününü en içten dileklerimizle kutluyor, sağlık, huzur, mutluluklar ve iyi eğlenceler diliyoruz.

Fikret LÖKOĞLU

Sağlık Sen Bayburt Şube Başkanı