Konferansa, Bayburt Valisi Hasan İpek, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak, İl Genel Meclisi Başkanı Raci Bayrak, Ak Parti İl Başkanı Yusuf Elçi, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, akademisyenler, siyasi parti temsilciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Bayburtlu vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak, üniversitelerin özgür ortamlar ve bilimsel verilerin değerlendirilerek halka sunulduğu yerler olması gerektiğini belirterek, " halkı ve şehrimizi ilgilendiren konferanslar vermeye devam edeceğiz. Kültürel ve bilimsel konferanslardan kültürel konferansları kültür merkezinde yapacağız. Bu ilk konferansımız. Yoğun talep olduğundan daha büyük salonlar hazırlayarak bu tür konferansları devam ettirtmeyi düşünüyoruz. "dedi.

TEKNİK, BİLİMSEL, EKONOMİK VERİLER NEREYİ GÖSTERİYORSA YÜKSEK HIZLI TRENİN ORADAN GEÇECEĞİNE İNANIYORUM.

Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ise üniversiteye böyle bir meseleye sahip çıktığı için teşekkür etti. Demiryolu meselesinin yaklaşık 200 senedir Bayburt’un gündeminde olduğunu ifade eden Başkan Polat, " Prof.Dr. Fazıl Çelik hocamıza teşekkür ediyorum. Tek başına demiryolu mücadelesi veriyor. Bilim adamlığının namusu budur. Doğru bildiğini her ortamda savunmaktır. Bu konuda gerekli girişimleri her ortamda yaptı. Giresun’da demiryolu platformu var. Biz de daha kapsayıcı, Trabzon’un da yanımızda olacağı ‘tren doğru yoldan ayrılmasın Bayburt’ta’ platformu kuralım dedik. Sadece ilimiz olmasın dedik. Bilimsel veriler yüksek hızlı trenin nereden gitmesini gerektiriyorsa oradan gitsin dedik. Bunu Giresun ve Gümüşhane yetkilileri ile konuştuğumuzda adrenalin yükseldi. Sanki damarlarına basmışız gibi tepki gösterdiler. Ben hocamın yolunun doğru olduğuna inanıyorum. Ben ülkeyi yönetenlerin sağduyusuna da sonuna kadar inanıyorum. Teknik, bilimsel, ekonomik veriler nereyi gösteriyorsa yüksek hızlı trenin oradan geçeceğine inanıyorum. Biz ilgili kurumlara bunu taşımanın mücadelesini vereceğiz. Yeter ki ülke menfaatleri kazansın. Giresun ve Gümüşhane buna sosyal proje diyorlar. Şimdiye kadar amatör bir savunma içinde oldular. Biz ise mesafeler, maliyet, işletme kolaylığı ve ticaret kuralları neyi gerektiriyorsa öyle olsun diyoruz. "

BİLİM ADAMLARI DİK DURMASINI BİLEMEZSE DÜNYANIN VE İNSANLIĞIN GELİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Vali Hasan İpek ise konferansa katılmaktan mutlu olduğunu belirterek, "İpek Yolu ile ilgili bir konferans oluyor Bayburt’ta. Şükürler olsun ki, Kop Dağı deliniyor, bütün Orta Doğuya ve İran’a Karadeniz’in açılışı Bayburt’ tan oluyor. Yine Soğanlı Dağlarını deliyoruz, Salmankaş dediğimiz Araklı’ ya 80 Km’ de Bayburt’tan ulaşacağız. İnşallah bir üçüncüsünün de proje çalışmaları devam ediyor. Yine Çaykara, Of ve Uzungöl’e ulaşacak, bir diğer tünelinde çalışmaları karayolu olarak Ulaştırma Bakanlığımız tarafından yapılıyor. Bunun dışında yine Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanımızın Bayburt ziyareti ve temel atma töreninde Gümüşhane ile ortak bir hava alanı da yapılacağı sözünü vermişti. Bayburt tarihinden bu güne bu bölgede gerçekten ‘Şeher’ olarak adlandırılan ve bölgenin çekim merkezi haline gelmiş bir il.  Bu gün gerçekten eğer Karadeniz’e Doğu,  Orta Doğu, İran’a ulaşılacaksa Bayburt’tan geçilmek mecburiyeti var. Şimdi hocam da anlatacak.  ‘Demiryolu Bayburt’tan geçmek mecburiyetinde mi değil mi’ dinleyeceğiz. Bilim adamları dik durmasını bilemezse dünyanın ve insanlığın gelişmesi mümkün değildir. Yani dünya yuvarlaktır, denilen insanlar ne kadar eziyet çekti ise belki Fazıl hocam o kadar eziyet çekmeyecek ama o da aynı yolda bir bilim adamı olarak yürüyor. Ben kendilerine ilimize hoş geldin diyorum katılımcıların hepsine teşekkür ediyor, sizleri sevgiyle kucaklıyor, saygıyla selamlıyorum."dedi. 

Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof.Dr. Fazıl Çelik ise yaklaşık 2 saatlik konferansı boyunca DLH’nın projeleri yanından kendi projeleri, 2. Abdulhamit ve Atatürk’ün projelerini karşılaştırdı. Çelik her şeyden önce 2. Abdulhamit ve Atatürk’ün projelerinin bile daha ekonomik olduğunu dile getirdi.   

BAYBURT, KÜLTÜRÜMÜZÜN YOĞRULDUĞU BİR ŞEHİR

Bayburt ilinin küçük bir şehir ama tarihi büyük bir kent olduğunu belirten Çelik,  ." Güzel Bayburt’umuzu 40 yıl önce tanıdım. Dede Korkut’u, Bayburtlu Zihni’yi, İrşadi Baba’yı o zaman tanıdım. Kültürümüzün yoğrulduğu bir diyar ve bu coğrafyasıyla da tek engeli de denizle arasını duvar gibi kesen Karadeniz dağlarıdır. O da geçilirse Doğu Karadeniz’in gelişimine en açık, gelişme potansiyelleri en yüksek bir şehrimiz. ."sözleriyle başladı.

Demiryolunun Bayburt’taki tarihçesi ve demiryolunun hayati önemi üzerinde duran Çelik, daha sonra Erzurum ve Erzincan’ı Karadeniz’e bağlayan demiryolu projelerinin analizini yaptı.

BAYBURT’UN 140 YILLIK HAYALİ SÜKÛT-U HAYALE UĞRATILAMAZ.

Demiryolunun Bayburt için 140 yıllık bir beklenti olduğunu kaydeden Çelik, ." Bayburt 140 yıldan beri demiryolu bekliyor. Osmanlının projelerinde Bayburt var. Atatürk’ün projelerinde Bayburt var. Son 5-6 yıldır KATÜ’nün çalıştığı en doğru güzergâh olarak da Bayburt gözüküyor. Sadece DLH’nın projelerinde Bayburt yok. Bayburt’un 140 yıllık hayali sükût-u hayale uğratılamaz. Hayal kırıklığına uğratılamaz. Uğratılmayacağına inancım tamdır. Yeter ki Bayburt projesine sahip çıksın, bu projenin en doğru proje olduğunu, en ekonomik proje olduğunu ülke menfaatlerinin en iyi değerlendirildiği bir proje olduğuna inansın. " dedi.

GÜZERGÂHI COĞRAFYA BELİRLER

Devlete alternatif projeler sunan teknik genel müdürlük DLH’nın (Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü, yeni ismi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ) Bayburt’u devre dışı bırakmasının yeni olmadığını ifade eden Çelik, "  1980’li yıllarda yaptığı proje ihalelerinde de Bayburt yok. Teknik veriler, 20 yıllık maliyet analizleri bunu gerektiriyorsa amenna. Bayburt’un projeleri devlete birkaç milyar lira kazandırıyorsa o zaman Bayburt bunun arkasında durmalıdır. Demiryolu güzergâhı ile çok tartışma oldu. Bakan Yıldırım buna çok güzel bir şekilde ‘Güzergâhı coğrafya belirler’ sözüyle noktayı koymuştur. Yani sayın bakan diyor ki güzergâhı bilim belirler, ekonomi belirler. Ben itirazlarımı yaptığımda büyük yankılar oldu. Sayın Bakan mecliste bununla ilgili çok güzel bir cevap verdi. Projeye daha henüz karar verilmediğini söyledi. Daha kazma vurulmuş değil. "şeklinde konuştu.

BEN DEMİRYOLUNUN BAYBURT'TAN GEÇECEĞİNE İNANIYORUM

Karadeniz’e demiryolu bağlantısının 2023 planında olduğunu hatırlatan Çelik, " 2014’te temel atılcak deniliyor. İnşallah atılır. Vakit var. Devlet bu projeye 2 milyon liraya yakın bir para ödedi. Bundan vazgeçmez deniliyor. Vazgeçer. Bu fazla bir para değil. Bir avam proje yapılmıştır, güzergâh araştırması yapılmıştır. Daha önce de çok yapıldı. 1.7 milyon TL, çok değil, henüz kazma da vurulmadı. Çok daha araştırmalar yapılacağına inanıyorum. 2 milyon TL 80 metrelik bir demiryolu maliyetidir. Eğer Bayburt bakım işletme giderleri hariç 2 milyar TL bir yatırımı devlete tasarruf ettiriyorsa bu avam projeden elbette vazgeçilebilir. Uygulama projesi bile olsa zararın neresinden dönülürse kârdır. Siyaset kurumu henüz karar vermemiştir. Ben demiryolunun Bayburt’tan geçeceğine inanıyorum."diye konuştu.

Yanlış güzergâhın ÇED projesi mi olur şeklinde ÇED sürecine tepki gösterdiklerini belirten Çelik, 2010 yılındaki projelerin DLH’ya ulaşmadığını Başbakan’a son gönderdikleri rapor sonunda DLH’ya projelerin ulaştığı ve incelendiğini kaydetti.

Demiryolunun tarihi ve önemini özetleyen Çelik, çökmekte olan Osmanlı Devleti’nin de demiryolu yatırımlarına hızla ağırlık verdiğini ve bugünkü demiryolları ağının yaklaşık yarısını Osmanlı’nın inşa ettiğini söyledi.

Osmanlının projelerinde Bayburt’un olduğunu belirten Çelik, cumhuriyet döneminde de demiryolu yapımına önem verildiğini ve yılda ortalama 200 km demiryolu inşa edildiğini, Atatürk’ten sonra demiryolu yapımının bittiğini, 1954-1974 yılları arasında ise demiryolu yapımının tamamen bittiğini ve karayollarına yoğunlaşıldığını anlattı.

Türkiye tarihinde demiryoluna önem veren üç lider bulunduğunu bunların 2.Abdulhamit, Gazi Mustafa Atatürk, ve 2 binli yıllarda ise Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Çelik, DLH’nın 80 ve 90’lı yıllarda Bayburt’u içine almayan projeler yapıldığını hatırlatarak DLH lobisinin tutumunu kınadı.

2023’e kadar 10 bin km demiryolu yüksek hızlı demiryolu hedeflendiğini hatırlatan Çelik, bu hedef içinde dağlık olduğu için Karadeniz’in olmadığını sadece Erzincan-Trabzon bağlantısı olduğunu 2009 yapılan DLH güzergâhında Bayburt’a gene yer verilmediğini eleştirdi.

Çelik konuşmasına şöyle devam etti:

DLH PROJELERİMİZİ KABUL ETMEDİ

"Trabzon-Gümüşhane-Tirebolu- Erzincan güzergâhını belirliyor. Fizibilitesi yapılacaksa bütün alternatiflerin araştırılması lazım. DLH’ya bir talimat da veriliyor. Deniyor ki binde 30’a, 40’a kadar eğimlerle, yüksek hızlı tren alternatifini bütün alternatifleri araştır. Araştırma sonucu en doğru güzegâh budur diyor.  Şimdi ÇED toplantıları yapılıyor. Bence DLH bu araştırmayı doğru dürüst yapamadı. Bunu Yüksel Domaniç firmasına ihale ettiler. Başında DLH’nın bürokratları, mühendisleri var. Onlar bu işi kontrol ediyor, yönlendiriyorlar.  Proje Erzincan’dan Kelkit’e geliyor. Oradan Gümüşhane’ye, Torul’a geliyor. Torul’a gelmeden İkisu denilen yerde çatallanıyor. Biri Zigana dağlarını küçük yarıçaplarla geçerek Trabzon limanına geliyor. Diğer çatal ise İkisu’dan Tirebolu’ya devam ediyor. Gümüşhane’ye kadar 250 km. Minumum kulp yarıçapı binde 18. Küçük yarıçaplarla bin metre gibi yarıçaplarla gidiyorlar. Hız düşüyor. Toplam 333 km Tirebolu dahil. Erzincan-Trabzon 247 km. 192 km tüneli var. Sadece Erzincan-Trabzon arasında 135 km tüneli var. Maliyet 7 nokta küsur milyar TL. Çok tünelli bir proje. Kelkit’ten itibaren dağlara girmiş.  Bu ihale yapıldığında KATÜ Ulaştırma Anabilimdalı olarak yüksek hızlı tren çalışmalarına başlamıştık  ve çok sayıda alternatif geliştirmiştik. DLH Etüt Proje Başmühendisliğini arayarak ihale edilen güzergâhın fizibil/ yapılabilir çıkmadığını, yapılabilir çıkmadığını, daha önce yaptıkları iki ihalenin de yapılabilir çıkmadığını söyledik. Bizim çalışmalarımız var. Bunları karşılıksız, fisebilillah size verelim dedik. Yeter ki demiryolu Karadeniz’e gelsin. Gerek yok dediler. Biz araştırmayı yapıyoruz dediler. Bunun üzerine sayın Ulaştırma Bakanı’na güzergâhın sıkıntılı bir güzergâh olduğunu söyledik. Bizim çalışmalarımız inceleyin dedim. Projeleri verdik. Bakan DLH ile temasa geçmemiz noktasında haber gönderdi. 

DLH bunu kabul etmedi. 2010 yılında başbakan Trabzon’a geliyor. Demiryolu platformu bu projeleri başbakana iki cilt halinde teslim ediyor. Bunların da DLH’ya gitmediği anlaşılıyor. 2011 Aralık yılında projeyi takdim ediyor. DLH’nın yaptığı projelere biz sanki Trabzon’a demiryolu gelmesin hesabına karşı çıktık. Tirebolu’yu bir tarafa bıraktık. 135 km tünel var. Torul’dan Trabzon’a kuş uçuşu 60 km. 86 km tünel var. 6 yaşındaki torunumun önüne haritayı koyuyorum. Üniversite (KATÜ)şurada diyorum. Oradan Torul’a bir çizgi çiz diyorum. Denizden tünele girip Torul’dan çıkıyor 60 kilometre. 12 yaşındaki ablasına veriyorum. Trabzon limanı şurası, sen Değirmendere’den Maçka’ya doğru çizi diyorum. Çiziyor çizgisini Maçka’ya kadar tünel yok. Maçka’da 30 kilometre tünelle Torul’a çıkıyor. DLH’ da bunun üzerine beni 60 km tüneli savunuyor diye eleştiriyor.  

Daha sonra bir bu tünellerin yine Trabzon’ndan geçmek kaydıyla 10 km daha uzatılacağını, Torul’dan başlayıp, Kürtün-Tonya-Akçaabat-Trabzon’a çıkacak şekilde uzatılacağını, üstelik de düşük standartta değil 3 bin 500 metre yarıçaplı yüksek hızlı tren.

Kendilerine Trabzon’da dedik ki bu projeleri alın bakın. Doğru projelerdir bunlar. Eleştirin. Yanlışsa diyin ki yanlış. Telefonumu alıyorlar. Bize ulaşacaklarını bekliyoruz. Ulaşan yok.

‘HOCA, HADDİNİ BİL HOCA’

Onun üzerine Başbakan’a 3 mektup yazıyorum. Bunu basınla hiç paylaşmamıştım. DLH bizi dikkate almayınca, projelerimize bakmak istemeyince mecbur kaldık medya gücünü kullanmaya.  Tabi ortalık karıştı. İlk mektubu açıkladım ortalık karıştı. Özellikle Giresun medyası ‘Hoca, haddini bil hoca’ diye tehditler oldu.  Arkadaş ‘Sen Maçkalı mısın, bak Maçka’dan geçiyor. Sesini niye çıkarıyorsun’? Projelerimize desinler ki yanlış. DLH desin ki bu yanlış. Haksızlık karşısında, devletin 2 milyar tasarruf edeceği bir durumda,  memleketim olan Maçka’dan geçiyor diye sus… Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır. Susmayacağım. Sizin projeniz doğrudur deninceye kadar susmayacağım. İki türlü susarım. Ya derler ki bu projeler yanlıştır denilecek ya da bu can bu bedenden çıkacak. Sonuna kadar Bayburt sahip çıkmasa da, -ki çıkıyor, çıkacaktır- biz bunu takip edeceğiz."

Ulaştırma hakkında bilgi veren Çelik, ulaştırmada demiryolunun önemini anlattıktan sonra kendi yaptığı alternatif projeleri değerlendirdi. 

           Konferans sonunda Çelik’e Başkan Polat çiçek, Rektör Budak çini tabak, BTSO Başkanı Yumak ise bakır fincan takımı hediye etti.