Düzenlenen anma programına Bayburt Belediyesi Eski Başkanı H. Ali Polat, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Bayburt İl Başkanı Fikret Özbey, Memur-Sen’e bağlı Sendika Başkanları ve sendika üyeleri katıldı.

Açılış konuşmasını ve sunuculuğunu Bülent Koçyiğit’in yaptığı, Ulu Camii hocalarımızdan Bayram Karakurt’un  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma programı, Anadolu lisesi Edebiyat öğretmeni Mustafa ÇAKIR,  Mehmet Akif İnan’ın edebi kişiliği hakkında  verdiği kısa bilgi devam etti. Daha sonra Mehmet Akif İnan’ın hayatı sinevizyon gösterisi şeklinde izleyicilere aktarıldıktan sonra,  Mehmet Akif İnan’ın sendikacılık yönünü ve sendikal mücadelesini  Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Bayburt İl Başkanı Fikret ÖZBEY  anlattı.

     İlk defa 1992’de bir grup arkadaşı ile sendikayı kurduğunu ifade  eden Özbey, sözlerine şöyle devam etti: ‘Sözlerime Merhum Genel Başkanımıza ve  bu uğurda mücadele etmiş Erol Battal’a, Cenabı Allah’tan rahmet ve mekânının cennet olmasını dileyerek başlamak istiyorum. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan ve arkadaşları Memur Sen’i kurduklarında, memur-Sen’in vizyonunu ve misyonunu;    “Sendikal mücadelemiz, Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmek adına erdemliler hareketidir” cümlesiyle ifade etmiştir.

   Bu söz öylesine söylenmiş bir söz değildir. Memur-Sen’e gönül veren bir insanın kanaatimce, önce bu sözü anlamaya çalışması gerekmektedir. Memur-Sen camiası için bu söz, şaşmaz bir yol haritasıdır. Evet, bizler hem Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa edeceğiz, hem de erdemli olmanın gereğini yerine getireceğiz.

   Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının kurduğu Memur-Sen’imiz bugün, onun ve arkadaşlarının o günlerden hayalini kurdukları bir noktaya gelmiş bulunmaktadır. Kimsesizlerin kimi, mağdur ve mazlumların hamisi, çalışanların sesi ve sözü olarak gerek yurt içinde gerekse tüm dünyada faaliyetlerine devam ederek erdemliler hareketinin talebeleri bu misyonu devam ettirmekte, yazdıkları destanlar da takdirle izlenmektedir.

Mehmet Akif İnan’ın Farkı

   İnan’ın diğer insanlardan farkına vurgu yapan Özbey, duygularını  şu şekilde ifade etti: ‘Mehmet Akif İnan’ın diğer insanlardan en önemli farkı, İslam medeniyetini yok etmek isteyenlere karşı sivil toplumun önemini gününde kavrayan insan olarak  ortaya çıkmasıdır.

 “Akif İnan’ı farklı kılan; medeniyet değerlerimizi savunmada verdiği mücadele, medeniyet değerlerimizi yok etmek için zar atmayan, gece gündüz bilinçli projeler hazırlayanlar karşısında, bu projeyi hazırlayanların sendikal kavramı dine ve değerlerimize hakarete dönüştürdüğü bir zamanda, sendikacılığın, sivil toplumun önemini gününde kavramış olması ve adanmışlıkla temelini atmış olmasıdır. Eğer Akif İnan gibi bir dava öncüsü, mütefekkirliğinin, şairliğinin, edebiyatçılığının, iyi öğretmenliğinin yanına sendika kurmanın gereği hissedip, inanıp, bunu içselleştirip, o gün temelini atmamış olsaydı, işçi sendikacılığında olduğu gibi, bugün memur sendikacılığında da çok geri kalmış olacaktık. Kitapta yerini bulsak da, bir hükmü olmayacaktı.”

Memur-Sen farkı

Memur-Sen Konfederasyonu’nun büyük bir aile olduğuna vurgu yapan Özbey, Sendikacılığı  şu şekilde özetledi: ‘ Bugün Mehmet Akif İnan aramızda değil. Ancak onun da dediği gibi!

Kim demiş her şeyin bitişi ölüm.  Destanlar yayılır mezarımızdan! Diyerek.

Destanlar yazmaya azmimiz,  inancımız ve Memur Sen’imiz ile devam ediyoruz.

   Mehmet Akif İnan, sendikacılığı Türkiye'de ilk kez toplum ve toplumun değerleriyle buluşturan bir şahsiyettir. Bizlere sendikacılıkta iyiliği, mazlumun sesi olmayı, zalime karşı dik durmayı, hakkın savunuculuğunu ve sendikacılıkta emeğin, alın terinin temsilcisi olmayı bizzat kendisi yaşayarak öğretmiştir.

     Mehmet Akif İnan’ın öncülüğünü yaptığı erdemliler hareketi ve onun hayattayken edebiyatta, sivil toplumda ve sendikacılıkta attığı hiçbir adımı talebeleri olarak sizler ve bizler yarım bırakmamak uğruna gece gündüz durmadan ve yılmadan, keşke, şunu da yapsaydık demeden çalışacağız.

Mescidi aksa şairi Rahmetli Akif İnan ve arkadaşlarının 1995 yılında kurdukları Memur Sen o tarihlerde bir avuç insandan oluşuyorken bugün bir milyon üye hedefiyle çalışmalarına devam ediyor, bizlerde bu uğurda bir nefer olarak emeklerimizi esirgemeyeceğiz. Her işin başının çalışmak ve azmetmek olduğunu asla unutmayacağız.

Sözlerimin değil yazacaklarımın yavaş yavaş sonuna gelmişken, Büyük üstad, Yazar, Şair, Edebiyatçı, Mütefekkir ve Eylem adamı, Mehmet Akif İnan hocamı rahmet ve minnetle anıyorum. Cenabı Allah’tan mekânının cennet olmasını temenni ediyorum ve son olarak ta ,Hz. Ömer’in güzel bir sözü ile bitirmek istiyorum.

Gurur yok, tahakküm yok,ihtiras yok. 

Program Mehmet Akif İnan’ın kendi sesinden kendi yazdığı “Mescidi Aksa” adlı  şiiri sinevizyon gösterisi ile son buldu.