Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, geldiği andan itibaren Bayburtlu hemşehrilerinin yoğun ilgisi ve sevgisiyle karşılaştığını belirterek, ''Bugünkü programımız içerisinde bir dizi ziyaretimiz olacak. Akşam iftarda şehit ve gazilerimizin yakınlarıyla beraber olacağız ve Bayburt'un sorunlarıyla ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunacağız'' dedi.

        Ziyaret sonunda Vali İpek, Bozdağ'a şehrin simgesi olan Saat Kulesi'nin ahşap maketini hediye etti.

          Daha sonra Belediye Başkanı Hacı Ali Polat'ı ziyaret eden Bozdağ, Bayburt'un son derece önemli bir il olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:''Sayın Başbakanımız da seçimlerde Bayburt'un milletvekili sayısı ikiden bire düşünce, buradaki konuşmasında, 'buranın ikinci milletvekili benim' demişti. Başbakanımız Bayburt'un ikinci milletvekilidir. Buraya da bir Bayburtlu gibi sahip çıkmaktadır. Sayın Başbakanımız ve hükümet üyelerimizin her biri Bayburt'un milletvekilleridir. Kabul buyurursanız ben de Bayburt milletvekiliyim. Bugün arkadaşlarımızın Bayburt ile ilgili bize anlattığı konular hakkında gerekenleri yapmaya devam edeceğiz.''

              Yerel yönetimleri Türkiye'de güçlendirmek için önemli adımlar attıklarını kaydeden Bozdağ, ''Öncelikle Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kaldırdık. Bunu İl Özel İdarelerine bütün yetkileriyle devrettik. Eskiden Bayburt'un bir ilçesinin köyünde su meselesi olsa muhtar ilçe kaymakamına, kaymakam valiliğe, valilik ise köy hizmetleri bölge müdürlüğüne yazardı. Yani Ankara'nın, Bayburt'un bir ilçesindeki su işiyle ne alakası var? Bunu mahallindekilerin çözmesi için biz bir adım attık ve yetki verdik'' diye konuştu.

             Bozdağ, ikinci bir adım daha attıklarını belirterek, ''İl Genel Meclisinin başkanları eskiden valilerdi. Şimdi o ilin seçtiği insanlar oldu. İl Genel Meclisi üyeleri arasından onların oylarıyla seçilen arkadaşlar, şimdi bütçeyi onlar yönetiyor. Diğer birimler de onların yaptığı bütçenin uygulamasını yapıyorlar'' dedi.

            Bayburt'taki fevkalade değişimi görünce mutlu olduğunu dile getiren Bozdağ, ''Erzurum'dan gelirken bölünmüş yoldan geldik, çok muhteşem ve Kop Dağı'nın içinden tünelle bir yol yapılıyor. Bu hem Erzurum'a hem de Trabzon'a faydalı olacaktır. Bu adımlar Bayburt'u yolların merkezi konumuna getirecektir'' dedi.

      Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Önümüzdeki yıllarda daha çok çalışarak Türkiye ve Bayburt'u ileri noktalara taşımak için yolumuza devam edeceğiz'' dedi.

            Bozdağ, Bayburt Belediyesi'ni ziyaretinin ardından yürüyerek AK Parti İl Başkanlığı'na gitti. Bozdağ, yolda karşılaştığı 78 yaşındaki limon satıcısı Halil Kahriman ile bir süre sohbet etti. Bozdağ'ın Başbakan Yardımcısı olduğunu söylemesi üzerine ''Hakikaten mi'' yanıtını veren Kahriman, gülüşmelere neden oldu. Bozdağ, Kahriman'dan bir poşet limon alarak karşılığında 70 lira verdi.

          Daha sonra AK Parti İl Başkanlığı'na geçen Bozdağ, burada partililere yönelik yaptığı konuşmada, teşkilatın, siyasetlerinin ana omurgası olduğunu belirterek, ''Bütün her şeyi teşkilatın üzerine bina ettik. Eğer AK Parti'nin güçlü teşkilatları olmasaydı bugün parlamentoda güçlü grubu olmazdı. Bugün hükümet AK Parti olmazdı, başkaları olurdu. Bizim bugün gerçekten bir başarımız varsa bu başarının pek çok nedeni var ama en önemlisi teşkilattır'' diye konuştu.

               Türkiye'de, kurulduğu andan kısa bir süre sonra iktidar olan, her seçimde oyunu artırarak büyüyen başka hiçbir hareket olmadığını ifade eden Bozdağ, ''Dünyada belki de çok az harekete böyle bir başarı nasip olmuştur. Bu başarının altında sizin imzanız var'' dedi.

            Genel kongrelerini 30 Eylül'de yapacaklarını kaydeden Bozdağ, şunları söyledi:''Yeni yapılarla Türkiye'de AK Parti yoluna devam edecektir. Yeni seçilecek arkadaşlarımızı zorlu maratonlar bekliyor. Çıtayı yukarılarda devir alacaksınız. Önümüzde mahalli idareler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Buralardan başarıyla çıkacağız, ardından da milletvekili seçimlerine gideceğiz. Yani bu kadro 3 tane önemli seçimi gerçekleştirecek. Ben şimdiden yapacağınız çalışmalarda başarılar diliyorum.''

               Bozdağ, 14 Ağustos 2001'de kurulduklarını, bu sene 11. yılı tamamlayıp 12. yıla gireceklerini belirterek, ''Allah'ın büyük de bir lütfü, partimizin kuruluş yıl dönümü bu sene Kadir Gecesi'ne denk geldi. Bu bizim için ayrı bir sevinç ve onurdur. Önümüzdeki yıllarda daha çok çalışarak Türkiye ve Bayburt'u ileri noktalara taşımak için yolumuza devam edeceğiz'' diye konuştu.

              Geriye dönüp bakıldığında Türkiye'de çok şeyler değiştiğini ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: ''2001 yılında kriz olmuş ve Türkiye'ye her taraftan sıkıntılar hücum ediyordu. Fabrikalar kapanıyor, insanlar işinden oluyor ve yuvalar yıkılıyordu. Yangın yerinde olan Türkiye'yi hükümet bırakıp kaçıyor, seçime daha 1,5 yıl varken. Hâlbuki kriz zamanında krizi çözüp ondan sonra seçimlere gitmek lazım. Ama onlar güçleri yetmediği ve beceremeyeceklerini gördükleri için seçime gittiler.Seçimde vatandaşlar onların beceriksizliğini onayladı. 3 bin 500 dolar olan milli gelir 10 bin 500 dolar seviyelerine geldi. Bunlar kendiliğinden olmadı. Ne yaptı bu kadro? Harama giden yolları kapattı. Yolsuzluğu ve hırsızlığı önledi. Milletin emanetine sahip çıktı.''

— Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'de, ''kriz olsun da şu AK Parti'den kurtulalım'' diyen bedduacılar olduğunu söyledi.

         Bozdağ, AK Parti Bayburt İl Başkanlığı'nı ziyareti sırasında partililere hitaben yaptığı konuşmada, kendilerinden öncekilerin eğer hızlı bir şekilde hareket etselerdi, bugün Türkiye'nin sorunlarının başka olacağını belirterek, ''Bugün yaşadığımız sorunların hiçbirini yaşamazdık. Allah'a şükür Türkiye'nin ekonomisini her alanda güçlendirdik. 2001 krizinden sonra IMF'den borç alan Türkiye, IMF para verirken, 'ben size parayı veririm, ama parayı yönetecek adamı da vereceğim' dayatmasını yapan IMF, bunu kabul eden hükümet, sonra Kemal Derviş'in gelip bakan olması, o emrediyor, hükümet şakır şakır yapıyor'' dedi.

             ''MHP'liler biliyorsunuz böyle dağıtmayı severler'' diyen Bozdağ, ''Vatan, millet, Sakarya edebiyatını severler ama edebiyatını severler. Biz ise gerçeğini yaparız. Kemal Derviş'e ve IMF'ye bu ülkeyi rehin ettiler, onurlu, gururlu dış politika, haysiyetli yönetim. Ondan sonra IMF'nin gönderdiği kişi ne dedi ise onu yaptılar. Nerede onur? Biz ne yaptık? IMF'nin borçlarını ödedik. 2008 finans krizi başladığı zaman o dönemde 'IMF ile görüşün' diye baskılar vardı. Sayın Başbakanımız, 'görüşürüz' dedi, 'ama bizim de şartlarımız var' dedi. Görüştük, şartlarımızı kabul etmeyince Başbakanımızın hatırlayacaksınız, 'ben bu milletin ümüğünü IMF'ye sıktırmam, anlaşamam buyurun' dedi. IMF'yi Türkiye'den gönderdik'' diye konuştu.

             Bozdağ, Türkiye'de kriz bedduacıları olduğunu vurgulayarak, şöyledevam etti:''Türkiye'de, 'kriz olsun da şu AK Parti'den kurtulalım' diyen bedduacılar var. Bizi sandıkta yenemiyorlar, çalışmada yenemiyorlar, koşmada yenemiyorlar, geceyi ve gündüzü birbirine katmada yenemiyorlar, hukuk dışı yol ve yöntemlerle alt edemiyorlar, 'ne yapalım, krizlerin duasına çıkalım' diye bekleyen kriz bedduacıları var Türkiye'de. Dua ediyorlar, 'aman bir ekonomik kriz olsa da fabrikalar kapansa, bankalar iflas etse, insanlar işsiz kalsa, şu ülkede her şey akla takla olsa da tek şu AK Parti'den kurtulsak' diyen, emin olun kriz tellalcılığı yapmış ve yapan, bunun için dua eden bazı kesimler var. Onu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Bütün bunlara rağmen, bütün süreçleri başarıyla atlattık. IMF'ye yol verdik, dahası şimdi IMF'ye 5 milyar dolar da yardım yapıyoruz. Onurlu ve gururlu Türkiye böyle olur.

         Ekonomide bu memleketi ayağa kaldıran adımları sizin seçtiğiniz, sizin emek verdiğiniz kadrolar bu ülkede gerçekleştirdi. Amerika'da krizin etkileri devam ederken, Yunanistan iflas ederken, Euro Bölgesi'nden Yunanistan'ın çıkması konuşulurken, İtalya'da Başbakan kriz nedeniyle istifa ederken, işçilerin memurların maaşları azaltılırken, Türkiye Allah'a şükür bunların hiçbirini yapmıyor. Bir yandan daha fazla işçi işe başlıyor, bir yandan daha fazla kamu görevlisi istihdam ediliyor.''

   

    —Milletin istemediği bir yolda yürümedik''-

        Kriz duacılarının ve kriz tellallarının dediklerinin bu ülkede olmadığını, olmayacağını da belirten Bozdağ, şunları söyledi:''Neden? Çünkü at binenin, kılıç kuşananındır. Bu atın üzerinde sahibi var, bu işi bilenler var. Onun için kriz tellalları boş yere kendi kendilerine hayal kurmasınlar. Türkiye'de AK Parti iktidarda olduğu sürece ne ekonomik krizler, ne de siyasi krizler asla yaşanmaz. Bizden önce 28 Şubat krizi vardı, ondan sonra darbeler var, 28 Şubat, 27 Nisan dönemleri var. Bizden öncekilere baktığımız zaman siyasal krizlerde hep ne yapılmış, siyaset kenara çekilmiş.

             İşte 12 Mart 1971, muhtırayı veriyorlar siyaset esas duruşa geçiyor, muhtırayı verenler ne derse Meclis onun noterliğini yapıyor. İşte 27 Nisan 2007, e muhtırası oldu. O zaman biz ne yaptık, sizin seçtiğiniz kadrolar, şunu yaptık. O bildiriyi yırttık, çöpe attık. Milletin emanetine sahip çıktık. Milletin verdiği yetkiyi Ankara'da başkalarıyla paylaşmadık. 'Ankara'da sadece milletin dediği olacak' dedik ve onun mücadelesini verdik. Hamdolsun bugün geldiğimiz noktada Türkiye siyasi krizlere de kotalı bir ülke haline gelmiştir. Sebebi emanete sahip çıkan kadrolar sayesindedir.

           Eskiden Bayburt'ta milletvekili seçerdiniz, burada meydanda bir sürü vaatleri olurdu, Ankara'ya gittiğinde yapamaz, halbuki tam da dediğinin tersini yapardı. Geldiğinde de hesabını sorar Bayburtlu 'niye böyle yaptın' diye, cevap hazır, 'biz burada meydanda gürledik ama Ankara'da işler öyle gitmiyor, kazın ayağı öyle değil, orada başka türlü gidiyor' deyip, işin kenarından sıyrılmanın gayreti içerisinde oluyorlardı ama şimdi yok.''

               Bozdağ, bu süre içinde millete rağmen bir işin altına imza atmadıklarını ifade ederek, ''Milletin istemediği bir yolda yürümedik. Milletin, 'yapma' dediğini yapmadık, çünkü bizim hiza ve istikamet alacağımız tek bir göz var o da milletin gözüdür. Sadece milletin gözüne bakarız. Bundan sonra da milletin gözüne bakarak hiza ve istikamet alacağız, milletimizle beraber yolumuzu yürümeye devam edeceğiz'' dedi.

             Bugün 12 Eylül 1980 darbesini yapan generallerin yargının önünde hesap verdiğini vurgulayan Bozdağ, ''Onun içindir ki 28 Şubat sürecinde milletin iradesine ve demokrasisine balans ayarını verdiğini söyleyenler, bugün yargıda hesap veriyorlar. 2003'den sonra AK Parti iktidara geldi diye, yeni balans ayarı vermek hayali kuranlar, bu tür çalışmalar yaptıkları iddiasıyla Silivri'de yargıya hesap veriyorlar. Öyle ki bugün geçmişte darbe yapmış olanların hepsi, darbe teşebbüsü yapanlarla ilgili, TBMM'de araştırma komisyonu kurulmuş, bu konuları araştırıyor ve bunları soruşturuyor'' diye konuştu.

 

        —Biz kimsenin önünde eğilmedik''-

         Bozdağ, bütün bunların, bu ülkenin tarihinde olan ilkler olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Şimdiye kadar şapkasını alıp kaçan siyasetçiler vardı, fötrünü alıp kaçan siyasetçiler vardı. Şimdi şapkasız, fötrsüz siyasetçiler var. Kaçan değil, yerinde duran, emaneti satan değil, emanete sahip çıkan kadrolar var. Onun için Türkiye'nin siyaset anlayışı sizin sayenizde değişti. Bundan sonra milletin emanetine sahip çıkmayanlara bu milletin iktidar yüzü gösterme imkânı yok. Çünkü AK Parti ile beraber milletimiz emanete sahip çıkan ve ihanet etmeyen kadroların başarısına şahit oldu. Bundan sonra da bu başarıyı herkesten ve her kesimden isteyecektir. Ben muhalefet partilerine söylüyorum, başka arayışlara girmenize gerek yok. Ankara'larda falan yerlerde, filan yerlerde kulisler yapmanıza gerek yok. Milletin arasına girin, milletin emanetine sahip çıkın, bu millet o zaman belki sizin yüzünüze bakar. 

            Yoksa birileri ile el sıkışarak bu millet size iktidar yüzünü asla göstermez. Çünkü manşetlerle gelen, manşetle gidiyor. Kasetle gelen, kasetle gidiyor. Operasyonla gelen, operasyonla gidiyor. Hamdolsun kasetle de gelmedik, manşetle de gelmedik, operasyonla da gelmedik. Her türlü komplolarla mücadele ederek bugüne geldik ve bugünden sonra da yolumuza devam edeceğiz. Biz kimsenin önünde eğilmedik, sadece Allah'ın önünde eğildik, milletimizin önünde eğildik, başka kimsenin önünde eğilmedik. Bundan sonra da Allah'ın ve milletin huzurunda eğilme dışında hiçbir yerde eğilmeden, bükülmeden yolumuza devam edeceğiz.

            Bozdağ, daha sonra Aydıntepe ilçesine giderek ederek, buradaki Merkez Camisi'nde ikindi namazı kıldı. Bozdağ, ilçe esnafıyla da bir süre sohbet etti.

        —Başbakan Yardımcısı Bozdağ: ''PKK terör örgütü mutlaka bitecektir, bitirilecektir.

   Kim ne yaparsa yapsın devlet, millet ve hükümet bu  noktadaki mücadelesinde kararlıdır ve neticeyi de alacaktır''

          Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''PKK terör örgütü mutlaka bitecektir, bitirilecektir. Kim ne yaparsa yapsın devlet, millet ve hükümet bu noktadaki mücadelesinde kararlıdır ve neticeyi de alacaktır'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Bayburt Valisi Hasan İpek, AK Parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ile Abdülvehhab Gazi Türbesi'ni ziyaret etti.

            Türbeyle ilgili bilgi alarak dua eden Bozdağ, daha sonra Bayburt Valiliği'nin şehit aileleri ve gaziler için düzenlediği iftara katıldı.

          Gaziler ve şehit yakınlarıyla bir süre sohbet eden Bozdağ, sorunlarını ve isteklerini not aldı. Bozdağ, Ramazan'ın rahmet ve mağfiretin bol olduğu bir ay olduğunu belirterek, ''Aynı zamanda bin aydan daha kıymetli Kadir gecesiyle şereflendirilmiştir. Bu vesileyle herkesin bayramını şimdiden tebrik ediyorum. Allah hepimize nice bayramlarda sevdiklerimizle birlikte bulunmayı nasip etsin'' diye konuştu.

        Şehitlerin hakkının ''ne yapılırsa yapılsın ödenemeyeceğini'' vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti: ''Burada şehitlerimizin değerli yakınları ve gazilerimiz var. Bizim inancımıza göre şehitler ölü değildir, diridirler. Onlar bu ülkenin birliği ve bağımsızlığı için dün olduğu gibi bugün ve yarın da hayatlarını seve seve feda eden kişilerdir. Mehmet Akif, 'bastığın yeri toprak diyerek geçme tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı' diyor. Esasında bu ülkenin her karış toprağını sıksan, orada bir şehidin kanı ve mücadelenin bedelini görürüz. O yüzden bizim topraklarımız şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış aziz topraklardır.''

             Şehitlerin bıraktığı emanetin sonsuza dek korunacağına dikkati çeken Bozdağ, ''Nasıl onlar Çanakkale'yi geçilmez kıldılarsa yeniden hür ve gür bir biçimde sesimizin yükseltilmesine zemin hazırladılarsa huzur içinde bulunmamızı sağladılarsa bunun kıymetini bilmek zorundayız. Şehitlerimizin bize emanet ettiği bu vatana ve ay yıldızlı al bayrağa, kitabımıza, ezanımıza ve insanlarımıza sahip çıkmak bizim vazifemiz'' dedi.

     

    —Bu maşalar ve yandaşları yok olmaktan kurtulamadılar''-

          PKK terör örgütünü taşeron olarak kullanmak isteyen içerde ve dışarıda mihrakların bulunduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: ''Biz her zaman söylüyoruz. Terör örgütü sadece içeriden destek almıyor. Dışarıdan da destekleri var. O destek verenler de PKK terör örgütünü taşeron bir örgüt olarak kullanıyorlar. Türkiye'ye dönük bir hesapları olduğu zaman o hesaplar için taşeron örgütü kullandıklarını herkes biliyor, hepimiz biliyoruz. Ama bir şeyi kimsenin unutmaması lazım.

              Hem terör örgütü PKK'nın hem bu terör örgütünü taşeron olarak kullanmak isteyen içerde ve dışardaki mihrakların bilmesi gereken bir şey var. Bugüne kadar bu ülkenin birliğine, beraberliğine, bölünmez bütünlüğüne, her türlü kutsal değerine dönük kim ne adım attıysa her zaman başarısızlıkla karşılaşmış, her zaman yok olmuş ve yenilmiştir. Çok gördü bu ülke bunları. Hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet döneminde. Bu maşalar ve yandaşları yok olmaktan kurtulamadılar.''

    

  —PKK terör örgütü mutlaka bitecektir, bitirilecektir''-

       Ne kadar zaman alırsa alsın PKK terör örgütünün mutlaka biteceğini, bitirileceğini vurgulayan Bozdağ, ''Kim ne yaparsa yapsın devlet, millet ve hükümet bu noktadaki mücadelesinde kararlıdır ve neticeyi de alacaktır. Bu zaman meselesidir. Ama ne kadar zaman geçerse geçsin sonuç, PKK terör örgütünün ve kanlı eylemlerinin bittiği ve bitirildiği sonuç olacaktır. Bunun için çalışıyoruz'' ifadesini kullandı.

             Hiçbir terör eyleminin hükümeti bu mücadeleden vazgeçiremeyeceğini belirten Bozdağ, bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade ederek, ''Şehitlerimiz, ''şehit olduk ama memleketi emanet ettiğimiz torunlarımız mücadeleyi yarıda bırakmadılar ve sona erdirdiler'' diyecekler. Çünkü bizim inancımıza göre onlar diridirler ve Allah'ın kendileri için tayin ettiği alemde bizim yaptıklarımızdan haberdardırlar'' diye konuştu.

                 Türkiye'nin bulunduğu stratejik yapı nedeniyle ülkenin daha güçlü olmasını arzu etmeyen mihrakların olduğunu belirten Bozdağ, konuşmasını şunları söyledi: ''Onlar bir yandan teröre açık ya da gizli destek vererek, Türkiye'yi zayıf düşürmek ve gücünü azaltmak istiyorlar. Böylelikle kendi emellerine hizmet ettirmek için taşeron terör örgütlerini kullanıyorlar. Türkiye'de biliyorsunuz taşeron örgütlerden bir tanesi olan PKK terör örgütü var. Hem Kürt kardeşlerimizin huzurunu hem Kürt kardeşlerimizin imkânlarını hem de bu ülkenin imkânlarını yok etmek için bu terör örgütü eylemler yapıyor, başka taraftan da hadiseler yaparak ülkemizin birliğine ve huzuruna yönelik eylemler gerçekleştiriliyor.''

               Bozdağ, konuşmasının ardından yanına tekerlekli sandalye ile gelen engelli Engin Demir ile bir süre görüştü. İsteklerini not aldırdığı Demir ile fotoğraf çektiren Bozdağ, kendisine ulaşılacağı sözünü verdi.