Yeni kurulan Bayburt Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği’nin (BAYFOD) Öğretmenevi Bayburt Odası’nda organize ettiği söyleşiye Bayburt yerel ve yaygın medyası yanı sıra Bayburtlu ressamlar Salih Cengiz, Feridun Hacıhasanzade, Yüksek Aktaş, Zeynal Abidin Öztürk ve fotoğraf severler katıldı.

 

İki saat süren söyleşide Kaban, 30 yıldır Bayburt’u fotoğrafladığını dile getirerek, Bayburt’un görsel belleğinin fazla tutulmadığını kaydetti.

Doğası bozulmamış, Anadolu’nun kültür ve tarih kenti Bayburt ve diğer Anadolu şehirlerinin doğasının bozulmaması için çalıştığını belirten Kaban, Bayburt’un kültürel dokusuyla kalması ve bunun korunması gerekliliğini anlattı.

 

Söyleşide fotoğraf sunumları eşliğinde fotoğrafın dili, imgenin dili, öznenin gerçekliği, Bayburt ve Sanat değerlendirmeler, sanat ve ahlak ilişkisi, fotoğraf ve başka özneler ilişkisi, görsel çalışmalar,  portre fotoğrafçılığı, fotoğraf teknikleri, Bayburt fotoğrafları okuması, fotoğrafta doğru an kareleri, optiğin insan gözüne karşın görme yeteneği, haber fotoğrafı ve belgesel fotoğraf arasındaki fark, gibi konular da değerlendirildi ve konuşulurdu.

 

Sanat sevgisi üzerine az da olsa beyin fırtınası yapılırken Kaban, " Sanat ve kültür toplumları geliştiren bir şeydir. Sanat toplumları değiştirmek için vardır. Kendisi muhalif ve yenilikçi olan sanatçı aynı zamanda toplumun aynasıdır. Sanat insan düşüncesini geliştirir. Fotoğraf sanatı ise hayatı tanıma ve tanımlamayı amaçlar. Ben göstermekten çok anlatmaktan yanayım. Fotoğrafçılıkta tema önemli. Örneğin göç olayı Bayburt’ta fazla anlatılmadı fotoğrafla. " dedi.

 

Fotoğrafçının tematik çalışmalarının daha anlamlı ve kalıcı olabileceğini ifade eden Kaban, resim sanatının toplamsal, fotoğraf sanatının çıkarımsal olduğunun belirtti.

 

Türkiye’ni fotoğraf belleğinin çok eksik olduğu üzerinde duran, fotoğrafın sanat olup olmadığı tartışmasına örnek fotoğraflarla açıklık getiren Kaban, fotoğrafın bir sanat olduğunu savundu.

 

Fotoğrafta belli başlı kuralları kabul etmeyen Kaban," Fotoğraf istediğini söyleyebilir. Ben fotoğrafçının derdinin olmasını çok anlamlı buluyorum. Genel bir Bayburt Kalesi, bir Çoruh fotoğrafı çekilebilir. Veya çiçek çalışmak yerine bu bölgenin endemik bitkilerinin, çiçeklerinin çalışılması daha anlamlı. Konu detay temaya indirgenerek daha kalıcı şeyler anlatılabilir"diye konuştu.

 

 

 

Engin Kaban Kimdir

 

1966 yılında Bayburt'ta doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotograf Bölümü'nü bitirdi. Yaklaşık 15 yıldır fotoğrafın farklı alanlarında uğraş veriyor. Birçok dergi ve gazetede foto-ropörtajları ve çeşitli yazıları yayınlandı. Çeşitli ödüller aldı. Sergiler açtı ve karma sergilere katıldı. "Fotoğrafın 'F'si isimli" bir kitabı yayımlandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu üzerine uzun zamandır dokümanter çalışmalar yapıyor. İnsanı ilgilendiren tüm konulara ilgi duyuyor ve çalışmalarını bu alanlardan seçiyor. Şimdilerde serbest fotoğrafçı olarak çalışıyor ve fotoğraf eğitmenliği yapıyor. Peyami Sefa KARABACAK