"Dershanelerin kapatılması baskıcı bir zihniyetin yansımasıdır. Bu fırsat eşitliği ve hür teşebbüse de aykırıdır. Eğitim ise hür teşebbüse açık olmalıdır. Dershanelerin kapatılması doğudaki eğitim seviyesi ile batıdaki seviye arasında uçurumu artıracaktır. Batıda kolej vs gibi imkânlar fazla iken doğuda bunlar yok denecek kadar sınırlı olduğundan öğrencinin batıdaki öğrenci ile yarışabilmesi zorlaşacaktır. Doğuda genel itibariyle kırsal nüfus fazla olduğundan üniversiteye giden öğrencilerin çoğunu da kırsal da yaşayan ve babaları çiftçilik yapan öğrenciler oluşturmaktadır. Örnek verirsek bu yıl Bayburt’ta tıp bölümünü kazanan öğrencilerin 3 tanesinin babası çiftçi olup dershanelerde burslu olarak okutuldu. Dershaneler aracılığıyla yılda binlerce ihtiyaçlı öğrenci ücretsiz eğitim alarak üniversiteye giriyor.

Dershanelerin kapatılması konusunda Bayburt'un ve Anadolu şehirlerinin sesinin daha gür çıkması gerektiğine inanıyoruz. 20 sene öncesinde Bayburt'tan bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar öğrencinin ancak üniversiteli olabildiğini unutmamak gerekir. Bayburt’ta lise birincilerinin dahi 4 yıllık üniversitelere giremediği yılları unutmamak gerekir. Son yıllarda dershanelerin eğitime katkısıyla üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarında Bayburt 81 il içinde ilk 20’lerde anılırken ilk 10’un hedeflendiği belirtilmiştir.  Şimdilerde bir senede sayıları 20’ye yaklaşan TIP Fakültesi ve Hukuk Fakültesi öğrenci sayısını araştırın bakalım Bayburt’ta dershaneler yok iken yakalayabilmiş miyiz?  Bayburt’ta dershanelerin açılmasıyla birden dengeler değişmeye başladı. Anadolu’daki zeki zihinler dershaneler vasıtasıyla Türkiye’nin en güzide üniversitelerine yerleşmeye başladılar. Açılan ilk dershaneyle üniversiteyi kazanan öğrenci sayısı kademeli bir şekilde arttı.

Dershaneler eğitimdeki boşlukları doldurdu. Hükümet referandum ve genel seçimlerde zirveyi yakaladığı Anadolu şehirlerini böyle mi ödüllendirecek. Anadolu kaplanları efsanesinden mi korkuluyor?