Değerli hemşerilerim soruyorum istatisliklerde neden küçük ve az olanla ifade ediliyoruz. Yanlışlık il olurken mi yapıldı.Vilayet olurken, vilayet olalım da ne olursa olsun mu denildi yoksa vilayet olurken çevre ilçelerin bize bağlanması için çabamı gösterilmedi. Az olsun bizim olsun felsefesi hala sürüyormu.
Bizler devamlı iş adamları Bayburt’a neden yatırım yapmıyor nüfus oranı işsizlik dolayısıyla düşüyor diye iş adamlarını suçluyoruz. İş adamı, değil Bayburtlu para kazanacağını uman yabancı bile gelip Bayburt’a yatırım yapar bu böyledir. Peki soruyorum, zaten yatırım yapmak için riskin çok olduğu ilimizde iş adamalarını ikna etmek için neler yapıldı? biraz da bunu irdeliyelim. Önce şunu bilmeliyizki bir işadamı kazanç sağlayamayacağı bir yere yatırım yapmaz, bunun duygusallıkla bir ilgisi yoktur. İş adamı bunu bilmese zaten iş adamı olamaz. Söylemlerde madem Bayburt’u seviyorlar neden gelip yatırım yapmıyorlar demek insafsızlık olur. Ha Bayburt’a yatırım yapılmasınmı? Elbetteki yapılsın ve işsizlikten kaynaklanan göç dursun. Bunu sağlamakta ilimizdeki şartların iyileşmesinden geçiyor, bu da siyasilerimizin birinci vazifesi olmalıdır.
Mesela Türkiye’nin 10 yıl önceki şartlarında yabancı yatırımın gelmemesi, istikrarın sağlanıp şartların iyileşmesiyle yabancı yatırımının gelmesi gibi. Bu konuda siyasilerimizin olduğu kadar halkımızın, esnafımızında görevidir. (Nasıl olması gerektiğini ileriki konularda daha etraflıca irdeleyeceğiz)
Şimdilerde seçim var. İş adamalarının yatırım yapmadığından şikayet edenler, daha aday adayı olacakları kabullenmemektedir ve ifadeleri şudur; Buranın çilesini biz çekiyoruz seçim zamanı bunlarda nerden çıktı, sadece seçim zamanı gözüküyorlar gibi ifadeler kullanıyorlar.
Efendileri Bayburt için kalbi çarpan herkes Bayburt siyasetinde söz sahibidir ve bunu unutmayalım. Bu sözleri sarf edenler bakıyoruz bir zaman sonra bunlarda Bayburt’tan göç etmişler. Yıllardır bunu yaşıyoruz ve yaşayacağız. Bir gözlemimde şudur, Bayburt için kılını dahi kıpırdatmayanlar eleştiriye geldiğinde en acımasız eleştirenler oluyor buda işin başka bir yönü.
Gelelim büyük şehirlerde şimdiye kadar neden vekil çıkartamacığımıza. Vekil sayımızın 1’e düştüğü bu dönemde il dışında vekil çıkarmak daha bir ehemmiyet kazanıyor. Büyük şehirlerde dernekçiliği en iyi yapan illerden biriyiz. Yüzlerce ifade edilen derneğimiz var. Vekil çıkarmak, nüfusumuzun yoğun olduğu yerlerde gayette mümkündür. Bunun başaramamız için hiçbir sebep yoktur. İstanbul’da Bayburt gecesinde devlet Bakanı Cemil Çiçek’in bu işi başka türlü telafi edeceğiz demesi bizleri umutlandırdı, bunun üzerine gitmeli ve sesimizi duyurmamız gereken yerlere duyurmalıyız. Bu AK Parti içinde bir vefa borcudur aynı zamanda. Referandumda en yüksek EVET oyu vererek Bayburtlu bunu haketmiştir. Birlik olup kısır çekişmeleri bırakıp sivil toplum kuruluşlarımıza destek vererek bunu başarabiliriz.
