Yıl 2008, Ekim ayının ikinci haftası, 15 Eylül 2008’de resen faaliyete geçen, Bayburt Üniversitesinin gelişim planını tanıtmak için Şair Zihni Kültür Merkezinde halka açık bir toplantı planladık. Oldukça heyecanlıydık! Bayburt halkı ile ilk buluşmamız ve bir anlamda da tanışmamız olacaktı. Toplantı saati gelip çattığında 300 kişilik salonun onda birini dolduracak kadar bir sayı vardı. Birkaç yerel gazetecimiz, kültür merkezi çalışanları, kamu çalışanlarından birkaç kişi, personelimiz ve birkaç öğrencimiz. Hepsi bu kadar! Oysa yazılı davetler, duyurular ve Belediyemizden toplantı anına kadar da defalarca anonslar yapılmıştı. Katılanların sayısında biraz daha artış olur düşüncesiyle toplantıya yarım saat gecikmeli başladık. Buna rağmen, katılanların sayısında önemli bir artış söz konusu değildi. İçimde bir burukluk yaşarken, aklıma batılı bir düşünürün sözleri geldi. ‘’Başlangıç için şartların mükemmel olmasını bekleme, sen bir adım at ve şartların her geçen gün daha iyiye gittiğini göreceksin’’. Toplantı sonrasında çalışma arkadaşlarımla bir değerlendirme yaptık. Halkın ilgisizliğini anlamaya çalıştık. Onlara üniversitelerinin önemini ve gelişim planımızı anlatmaya kararlıydık. Bunun için bir eylem planı hazırladık. Çay ocaklarına, lokantalara, parklara ve iş yerlerine uğrayarak tanışma sohbetlerine karar verdik. Bu sohbetlerin birinde, yaptığımız faaliyetlerin daha da etkili olabilmesi için bir hemşerimiz tarafından Mahalle Odalarını ziyaret etme önerisi geldi. İlk fırsatta da Mahalle Odalarından birini ziyaret etmeyi planımıza dâhil ettik. Bu planlamaya, öğrencilerimizi, akademik ve idari personelimizi de katarak, daha geniş çaplı bir diyalog kurmayı hedefledik. 
Ülkemizin çeşitli bölgelerinde benzerleri olsa da, Mahalle Odaları Bayburt ili, ilçeleri ve köylerinde hala canlı tutulan ve aktif olarak kullanılan en köklü geleneklerden biridir. Mahalle odalarının asli fonksiyonu cenaze törenleri için olsa da, söz kesme (kahve içme), bayramlaşma, misafir ağırlama gibi etkinliklerinde yer aldığı mekânlardır. İlk ziyaretimizle birlikte yeni bir rol daha üstlenmiş oldular. Şöyle ki; erkek ve kız öğrencilerden oluşan bir grup, birkaç öğretim elemanı ve idari personel ile birlikte bir Mahalle Odasını ziyarete gittik. Oda girişinde mahalle Muhtarı ve birkaç mahalle sakini tarafından karşılanıp, içeri alındık. İçeride sedirlerde ve yerde oturan kalabalık bir topluluk vardı. Selamlaşma sonrası tokalaşıp bizde boş bulduğumuz yerlere bağdaş kurup oturduk. Bu bir anlamda, bir yerel gazetecimizin manşete taşıdığı o güzel ifadesiyle ’’Geleceğe Bağdaş Kurmaktı’’. Tanışma faslı bittikten sonra, Üniversitenin bir toplum için önemine ve bulunduğu coğrafyaya neler kazandırdığına vurgu yaptık. Üniversite olarak, onlardan neler beklediğimizi anlattık. Öğrencilerimizin ve personelimizin barınma, ulaşım ve alış-veriş konularında yaşadıkları sorunları dile getirdik. Sonrada, onların üniversite hakkında düşüncelerini ve beklentilerini dinledik. Daha çok öğrenciler hakkında şikâyetler vardı. Muhatapları karşılarındaydı. Serzenişlere onlar cevap vermişti ama onlarında şikâyetleri vardı. Dinlenmek ve anlaşılmak istiyorlardı. Gelişen sıcak atmosfer içinde, başlangıçta var olan mesafeli duruş, tedirgin bakışlar erimiş, birbirini farklı topluluklar gibi algılayanlar, aslında bir bütünün parçaları olduğunun farkına varmışlardı. Tartışmalar, bağdaş kurulmuş halkalar içinde yankılanırken, zaman akıp gitmişti. İçimizden biri toplantının beş saat sürdüğünü ve gece yarısı olduğunu hatırlattı. İnanamadık! Zorunlu bir ara olacaktı ancak birbirine kaynaşan topluluk, tekrar bir araya gelme sözü vererek vedalaşmıştı. Artık her Mahalle Odasını ziyaret etme, üniversitemizin ülkemizde bir ilk olarak başlattığı ‘’sosyal dayanışma ve dönüşüm’’ projesinin vazgeçilmez bir faaliyeti olmuştu. Mahalle odalarında yalnızca üniversite-şehir diyalogunda yaşanan sorunlar değil, Bayburt ilinin sorunları, sosyal ve ekonomik dönüşümü ve gelişimini tetikleyecek dinamik unsurları da tartışılır oldu. 
Mahalle Odalarımız son günlerde bir başka aktiviteye de ev sahipliği yaptı. Bayburt Üniversitesi ve Bayburt Ticaret ve Sanayi Odasıyla "Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı” kapsamında yürüttüğü “Proje 3 Nokta (Kadın, Eğitim, İstihdam)” seminerleri, Bayburt ili ve İlçelerinin mahalle odalarında yürütüldü. Mahalli bayanlara yönelik bu faaliyetler çok büyük bir ilgi ile izlendi. Artık atıl halde bulunan ev hanımları da üretime, dönüşüme ve gelişime katkı için kolları sıvamıştı. Öyle ki, projelerini yerel ve ulusal basın temsilcilerinin, öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve sivil toplum örgütlerinin katılım sağladığı coşkulu bir kalabalık önünde Bayburt üniversitesi kürsüsünden haykırdılar. Bu bir milattı çünkü bu ülkede toplumla sürekli çatışmacı unsurlar gibi gösterilmeye çalışılan fildişi kuleleri imajının yıkılmasıydı. Ayrıca, üniversite toplum kaynaşmasını özleyenlere, Bayburt Üniversitesinin bir armağanıydı. 
Mahalle Odaları artık Üniversite öğrencileri, personeli, kamu çalışanları, yabancı uyruklu ziyaretçiler ve mahalle halkı tarafından çeşitli sorunların tartışıldığı, çözüm yollarının arandığı, önceliklerin belirlendiği ve eyleme konulduğu gerçek ortam Sosyal Paylaşım Sitelerimiz olmuştur.