Özbek konuşmasında, şu açıklamalarda bulundu: 

KUTLAMALARINA KAPALI ALANLARDA YAPILMASI YASAL MEVZUAT GEREĞİ

"Ben milletvekiliyim her şeyi ben çok iyi bilirim mantığıyla hareket etmeden Bayburt’ta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik. Ben gündemle alakalı bir şeyler konuşmak istiyorum. Ardından sizlerin Bayburt’a dair fikir ve görüşlerinizi almak istiyorum. Dün Bayburt’un düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıldönümünü kutladık. Şehitlerimiz rahmetle anıyor, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Tabi bu yıl öncekilerden farklı olarak bir 21 Şubat kutladık. Heyecanı olmayabilir veya önceki yıllara binaen daha sönük geçmiş olabilir. Hükümetimiz 5 Mayıs’ta bir yönetmelik yayınladı. Bu yönetmelikte bu tür kurtuluş programlarının caddede yapılamayacağı belirtildi. Yani yasal mevzuat gereği kurtuluş programları kapalı alanlarda yapılacak. Bayburt’ta özellikle siyasi partiler bunu gündemine alıp veya bazı basın mensubu arkadaşlarımız veya bazı vatandaşlarımız bunlar belediye başkanı üzerinden prim yapma içerisinde girdiler. Eğer bu yanlış bir olaysa bu hükümetin aldığı bir karar. Belediye başkanının aldığı bir karar değil. Bizden önce de Gümüşhane kurtuluş programını yaptı ve salonda yaptılar. Mesela oranın Belediye Başkanı da Milliyetçi Hareket Partisi’nden.  MHP’li Belediye Başkanı da Ak Partili Belediye Başkanı da salonda yaptı ve yapmakta zorunda. "Milliyetçilik duygularımız AKP zihniyeti tarafından kayboluyor"diyen MHP il başkanına şunu söylemek istiyorum. Milliyetçilik duygularımız Gümüşhane’deki MHP’li belediye başkanından dolayı da mı kayboluyor, bunu sormak istiyorum. Ama Gümüşhane’de de, Bayburt’ta da yapılan doğru. Çünkü yasal bir konu bu.

İMRALI GÖRÜŞMELERİNDE HALKIMIZIN BÜYÜK DESTEĞİ VAR

"Diğer bir mesele. Tam 35 yıldır Türkiye bir acı yaşıyor ve insanlarımız kaybediyoruz. Ve gerçekten ekonomik net olarak da 300 milyar lira da kayıp var. Yaklaşık 40 bin insanımızı kaybettik. Analar ağlıyor, yürekler dağlanıyor. En son Eylül ayında şehidimiz Recep Karakaşoğlu kardeşimizin evine gittik. İki oda, soba, halı, kanepe. Bu baba bu çocuğunu 20 yaşına kadar parasızlıkla büyütmüş ve bu hale getirmiş. 6 aylık geride kalan bir çocuk. Bu babanın bu evladı nasıl bu yaşa getirdiğini ve sonradan ne uğruna şehit oldu. Hangi ülkeyle biz savaşıyoruz. Hangi toprakları almak için mücadele ediyoruz. 30 yıldır kendi dünyamız içerisinde bir uğurda savaş halindeyiz. İnşallah bu süreç sona erecektir. Ben tekrar şehitlerimize rahmet diliyorum. Hatırlarsanız 3 yıl önce bir Habur meselesi olmuştu. Aslında Habur ciddi bir adımdı öyle bir provoke edildi ki terörü bitmesin diyen güçler 10 bin kişi toplayıp bir karşılama töreni yaptılar. Devletimizi yenmiş gibi Dünya’ya bir görüntü verdiler. Ne oldu sürece balta vuruldu ve olmadı. Keşke o süreç o zaman tamamlansaydı ve Recep kardeşimiz bugün yaşasaydı. Başkasının evlatları için bizim milliyetçi söylemlerimiz kolay olabilir ama benim 2 çocuğum var ve ben çocuklarımı ben şekilde kaybetmek istemiyorum. Elbette vatan ve millet için çocuğumun canı feda olsun ama bir hiç uğruna, ne olduğunu da bilmediğimiz halde böyle savaşın devam etmesini istemiyoruz. İmralı görüşmeleri başladı biliyorsunuz. Bu sürece gelmek kolay olmadı. 10 yıl önce BDP’li milletvekiliyle merhabalaşmak bile tepki alırken, bugün İmralı ile görüşmelerde halkımızın büyük bir desteği var. Şunu bilelim, ne dilimizde, ne birliğimizden, ne bayrağımızda ne de bir karış toprağımızdan taviz yoktur. Ama bu terörü bitirecek hamleyi yapıyoruz. Dünya’nın neresinde var, 12 yıldır terör örgütü lideri senin elinde ve sen bu terörü bitiremiyorsun. Milliyetçilik duygularımız buna mücadele etmedi. Bizim hükümetten önce idam cezası kaldırıldı. Ve bu hükümetin içerisinde MHP vardı. Bazen bunu eleştiriler. Abdullah Öcalan o gün idam edilse bu sorun bunu çözecek miydi? Mesele sorunu çözmek. Kürtçe televizyon yayınına başlandığında bu ülke bölünüyordu. Ama bugün Kürtçe televizyon yayını var, ülke bölünmedi. 30 yıldır biz bu insanları Roj TV’ye mahkum ettik. Ve terör propagandası yayını izlediler. Bugün ne güzel TRT’nin yayınını izliyorlar. İnşallah özel televizyonlarda kurulur.  Sayın başbakanımız diyor ki, siyasetime mal olsa da, Ak Parti’nin bitmesine mal olsa dahi biz bu terör sorununu inşallah çözeceğiz. Bunda kararlıyız. Biz popülist politikalarla, yok Abdullah Öcalan’la görüşüldü, MİT görüştü, Oslo’da görüştü. Elbette görüşeceğiz. Yani MİT terör örgütü ile görüşmezse biz bu sorunu nasıl çözeceğiz. Savaşla olmuyor. Güneydoğu’daki insanımızın 14 yaşında çocuğunu zorla veya kandırarak dağa çıkarılıyor ve ölüp geliyor. Evlat herkes için evlattır. Öyle bir zihniyetteki Türk, Kürt ayrımı yapmıyorlar. Çocuk, yaşlı da demiyorlar. Bunlar cani insanlar. Güneydoğu’daki insanlarında, Bayburt olarak, ben şahsım olarak biz sonuna kadar destek veriyoruz. Biz karış toprak verelim, dil verelim, bayrak verelim, ikiye bölünelim gibi düşünceler yok. İnşallah bu sorun çözülmüş olur."

TAŞ PROJESİNDE 30 NİSAN’A KADAR TEKLİFLER ALINACAK

"Bir müjdeli haber vermek istiyorum. Takip ettiğimiz bir Avrupa Birliği Bayburt Taşı projemiz vardı. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. O projeyi hazırlayanda ekonomik olarak destek veren BTSO’ya, İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi arkadaşlarıma, Valiliğimiz, Belediyemiz, Ziraat Odası’na tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İhaleye çıktık. 30 Nisan’a kadar inşallah teklifler alınacak. Hedef bu yıl inşaata başlamak. Bayburt’un yer altı zenginliklerini inşallah böylelikle dünya pazarına açmış oluruz. Yaklaşık maliyeti 10 milyon euro.Bir konu daha var. Biliyorsunuz 5084 sayılı teşvik kanunu 2012 yılı itibariyle sona ermişti. İnşallah yeniden yayınlanacak ve 4, 5 ve 6. bölgeler için geri geliyor. İnşallah 4-5 yıl daha devam edecek. Bayburt’ta bundan yararlanacak."

TRENİN BAYBURT’TAN GEÇMESİNİ ARZU EDİYORUZ.

"Bir farklı konu. Bizim gerçekten 3-4 yıldır gündemimizde olan demiryolu projemiz var. Hükümetin demiryolunu Karadeniz’e ulaştırma düşüncesi var. Karadeniz’e demiryolu giderken Bayburt’tan mı, Gümüşhane’den mi geçsin meselesi var. Biz Bayburtlular olarak Bayburt’tan geçmesini arzu ediyoruz. Gümüşhane milletvekilleri de Gümüşhane’den geçmesini doğal olarak arzu ediyorlar. Abdülhamit ve Atatürk zamanında hazırlanan projeler var.  Bizim iddialarımız bu yönde. Bir de Gümüşhane Tirebolu üzerinden bir proje hazırlandı son yıllarda. Aslında bölge milletvekilleri olarak biraz daha mantıklı hareket edebilsek, demiryolunun daha erken bir şekilde sahile ulaşmasını sağlarız. Ama Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Rize, Bayburt milletvekilleri olarak hep kendi ilimizi düşündüğümüzden birlik ve beraberlik içerisinde giremiyoruz bu hususta. Bu tavır projenin gecikmesine de neden olacaktır. Doğu Karadeniz olarak hareket etsek daha hızlı bir şekilde demiryolu gelir."

DEMİRYOLU MUTLAKA BAYBURT’TAN GEÇECEK

"Demiryolu hiçbir il istediği için bir yerden geçmez. Binde 18 eğim ile geçmesi gerekiyor. Tünelli, çok zor bir coğrafyamız var. Gümüşhane ve Bayburt içinde konuşuyorum çok zor. Maliyeti çok büyük bu demiryolunun. Aynı zamanda tahminim Bayburt, Gümüşhane veya Trabzon’dan geçse Hızlı Tren olması şansı yok gibi. Karadeniz Teknik Üniversitesi profesörlerimizin yapmış olduğu çalışmaya göre Bayburt’tan geçmesinin ekonomik veri olarak ciddi anlamda çok düşük olduğunu söylüyorlar. Şimdi ben devleti yöneten birisi olsam 7 milyar liraya mal olan demiryolunun 3.5 milyara gidiyorsa feriştahı gelse ben 3.5 milyar liraya gidecek yerden bu demiryolunu götürürüm. Kimsenin hatırı ve nazı için tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirtmeyiz. Hedef Bayburt ve Gümüşhane değil, hedef liman. Farz edelim bu Bayburt’ta gitti, mutlaka Gümüşhane’ye uğrayacaktır ve Gümüşhane’den gittiğinde de Bayburt’a uğrayacaktır.  İşi farklı boyutlara bizim arkadaşlarımız çekiyor. Diyorlar ki biz Ak Parti’ye oy verdik yüzde 63, Gümüşhane’de yüzde 65 Ak Parti’ye oy verdi. Bir başbakan olarak her iki ili de kendi ili gördüğü için. Biz Bayburtluyuz, onlar Gümüşhaneli. Gümüşhane’nin 130 bin nüfusu var, bizim 75 bin nüfusumuz var. Nüfusa göre hizmet gitmesi gerekiyorsa veya siyasi güce göre hizmet gitmesi gerekiyorsa iyi düşünmemiz gerekiyor. Ama şunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Erdoğan Bayraktar, tren Trabzon’a şuradan gelecek demiş. Ben de buradan sesleniyorum. Bu tren Bayburt’tan geçecek. Bizim söylemlerimizle bu tren bir yerden geçecek diye şey yok. Devlet Planlama’nın demiryolu hakkında en küçük bir proje, onay veya planı yoktur. Değerli dostlar Ankara-İstanbul arasındaki demiryolunun maliyeti 10 milyar lira. Ve bu 10 milyar liradan dolayı şuanda demiryolu Bolu’dan değil de Eskişehir üzerinden gidiyor. Bizim arkadaşlar tren gitti diyorlar. Ben de şunu söylüyorum. Bizim birlik beraberliğimiz olduğu müddetçe, biz nasıl kurtuluş mücadelesi, biz nasıl Vilayet olma mücadelesi, Araklı Tüneli ve Kop Tüneli’ni yaptırdıysak, bu tren de Bayburt’tan kesinlikle geçecektir. Bunu sizlerle paylaşmak istedim."

HES PROJESİ GERÇEKLEŞİYOR

"Bayburt Belediyesi olarak doğalgazı hemen hemen bitirdik. Tabi bu çalışmalar anında Belediye Başkanımız bayağı bir tepki aldı. Su isale hattını yaptık. Eskiden 3-4 gün içme suyumuz kesiliyordu. Bu sorunda sona erdi. Şunu da söyleyeyim Bayburt Belediyesi HES projesini gerçekleştiriyor. İnşallah bu yıl inşaata başlanacak. Bayburt Belediyesi’ne ekonomik girdi sağlayacak en büyük projedir. Ben başkanıma teşekkür ediyorum. İhaleye çıkıyoruz."

ACİL OLARAK ALTYAPININ 20-25 MİLYON LİRALIK TUTAN KISMINI YAPMA KARARI ALDIK

"Bizim tabiî ki 1970’li yıllarda kanalizasyon altyapısı yapılmıştı. İnşallah bir karar aldık. Maliyeti 50 milyon lirayı bulacak bir çalışma. Biz acil olarak yapılması gereken 20-25 milyonluk liralık kısmını yapma kararı aldık, ihaleye çıkacağız. Şebeke ve kanalizasyon ihalesini de inşallah yazın bitirip çalışmasına başlayacağız. Altyapı yapmak belediye başkanları için risktir ama bir şekilde bunu yapmak lazım. Bu hususta Belediye Başkanımıza sizlerden destek istiyorum. Hizmet geliyorsa bunun külfetini hep beraber çekmemiz gerekiyor. Şehrimiz ciddi anlamda berbat duruma gelecektir ama STK’lar bunu kamuoyuna iyi anlatması lazım. Sizlerden gelecek yorumlara göre de bu durumu yapmaya başlayacağız. Başlayın derseniz başlayacağız. Başladıktan sonra da başkanımıza eleştiri gelirse sizlerden bu konuda destek istiyoruz. Biz Bayburtlular insan yemememiz gerekiyor. Ben hasbel kader milletvekili olmuş bir kardeşinizim.  Eğer yanlışım varsa bana söylemeniz gerekiyoruz. Yüzüme karşı iyi arkadan kötü olursa dünya böyle gider. Yarın başka bir milletvekili geldiğinde aynısı ona da yapılır. Bakın bugüne kadar üst üste 2 defa belediye başkanlığı yapan kimse yoktur. Bu insanların hepsi mi kötüydü, hepsi mi beceriksizdi. Bu insanlar bizim kendi insanlarımızdı. Her partiden belediye başkanı oldu. Ne hikmetse belediye başkanı o koltuğa oturduğundan 2 ay sonra eleştiriler başlıyor. Su parası ödemede sıkıntı çekeriz. Ekonomi girdi yok, nüfusa göre bir kaynak geliyor. Doğalgazın geldiğini görmeyiz, yolların bozukluğunu eleştiririz. Bir taraftan teşekkür etmesini bilmemiz gerekiyor. Olumlu bir şeyler yapılması yönünde eleştiriler tabiî ki olmalı. Bayburt’un insanı istiyor bu altyapıyı yapacağız ama insanlar istiyor asfalt dökelim de tekrar kazacaksak maalesef kazacağız. Ve geçen yılın sonunda biz Bayburt’a asfalt döktük. Bu sene tekrar kazacağız maalesef."

Milletvekili Özbek’in konuşmasının ardından bazı STK temsilcileri görüş ve önerilerde bulundu. Teknik Forum Derneği Başkanı Kadir Yılmaz, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası İbrahim Yumak, Bayburt Esnaf Sanatkârlar ve Odalar Birliği Başkanı Selahattin Karaman, Bayburt Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Hayrettin Haluk Akkoyunlu, Bayburt Esnaf Sanatkârlar ve Odalar Birliği Başkanı Selahattin Karaman, Bilim Eğitim Kültür Derneği Başkanı Mete Emir, Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor Kulübü Başkanı Hikmet Şentürk, Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor Yöneticisi Hakan Kobal ve Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Aker’in açıklama yaptığı toplantıda işte konuşulanlar:

YILMAZ: BAYBURT'TA BİR BAYBURT MASASI OLUŞTURULSUN

"Biz dernekte çokça konuşuyoruz. Bayburt’a bizlerde katkı sunmak istiyoruz ve kapasitemizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Şöyle bir sonuca vardık. STK’ların olmadığı her iş eksik oluyor. Bayburt’ta bir Bayburt Masası oluşsa, bu masada kızgınlıklar ve kırgınlıklar bir tarafa koyularak herkes burada toplansın. Bayburt adına savunulacak eylemler veya sözler bu masada tartışılsa. Ve Bayburt’a gelecek payı artırmak ve katlamak adına sizin, belediye başkanımızın, idarecilerimizin öncülüğünde bunu gerçekleştirelim. Bayburt adına bir proje söz konusu olduğunda o masada buluşalım. Ve o masadan Bayburt olarak tek yürek ve tek ses olarak mesajımızı ilgili yerlere iletelim diyorum."

YUMAK: "BUTÜR TOPLANTILARIN DEVAM ETMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"

"Sayın vekilim yeni bir şey yapmaya başlıyor. Bu girişimi destekliyorum. Ticaret ve Sanayi Odası olarak STK’lara önderlik yapma adına bir platform kurulursa lokomotif görevi yapmaya hazırız. Bunu biraz önce sayın vekilin trenle ilgili bahsettiği konuyu da içine alan tüm ulaşım eksiklikleri veya başka konularda kaynaklanan sorunu ele almak adına bu platformu kurmak uygun olacaktır. Sayın milletvekili alt yapı konusuna değindi. Ben olsam altyapıyı yapmam. 1 sene sonra seçim var ve insanlarımız altyapının yapıldığına değil de üstyapının mahvedildiğine dikkat ederek sıkıntıya kalınabilir. Bu riski hep beraber alalım derseniz biz ona varız. Destek manasında her türlü desteği verelim. Bir yıl daha gecikmesin verelim ama takdir edersiniz ki hak edenlerin emeğinin karşılığını alabilmesi biraz da görsellikle mümkün. Bu konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Bu dönemlerde risk olan bu toplantıyı gerçekleştirenlere teşekkür ederim. Ve bu tür toplantıların devam etmesi gerektiğini düşünüyorum."

KARAMAN: "5084 TEŞVİK YASASININ UZATILMASI KARARINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUM"

"Gerçekten Bayburt’un sorunlarının tartışılması ve gerekli yerlere taşınması için bu platformun kurulmasını önemsiyoruz ve hep beraber kurmalıyız. Bayburt’un milletvekilinin 1’e düşmesi tüm Bayburt’u rahatsız etmiştir. Bu konuyla alakalı platformda dosyalar hazırlamak gerekli. Mesela Erzincan’ın Otlukbeli, Erzurum’un Pazaryolu hakeza Bayburt’a bağlanabilir.  Milletvekilinin 2’ye çıkması için nüfus yoğunluğu için böyle bir çalışma yapılabilir.  5084 teşvik yasasının uzatılması kararını memnuniyetle karşıladığımızı belirtiyorum. Ve altyapının yapılması hususunda bir gün bile kaybetmeden başlatılması lazım." 

AKKOYUNLU: "BİZİM HİÇ BİR ZAMAN KÜRT KARDEŞLERİMİZLE BİR SORUNUMUZ OLMAMIŞTIR"

"Sayın vekilim, değerli arkadaşlar biz burada Bayburt’un meselelerini konuşmak ve tartışmak için buradayız. Tabi Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı olmam sebebiyle bizi burada yakından ilgilendiren konu hükümetimizin İmralı’yla görüşme sürecidir. Sayın vekilim biz Şehit Aileleri olarak bu görüşmelerden rahatsızız. Sayın Başbakanımızın kısa bir süre önce idamların konuşulduğu bir anda, dokunulmazlıkların kaldırılmasının konuştuğumuz bir anda ve devamla ‘’Biz onları affedersek bizi Allah’ta affetmez, bu halkta affetmez’’ dediği noktadan bu noktaya nasıl geldik, şehit aileleri olarak bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın "Bende olsam dağa çıkardım"söylemi bizi derinden yaralamıştır. Bunu da anlamakta zorlanıyoruz. Düne kadar her Kürt PKK’lı değildi, ne yazık ki İmralı sürecinde gelinen nokta kaygı vericidir, endişe vericidir, üzücüdür. Böyle devam ederse her Kürt PKK’lı olacaktır. Bizim hiçbir zaman Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz olmamıştır, olmayacaktır. Kürt bizim kardeşimiz bölücü terör düşmanımızdır. Bir hiç uğruna değil, vatan uğruna, vatanın bekası uğruna can verdik. Türkiye Cumhuriyeti devletinde her iki kişiden biri eğer hükümetimize oy verdiyse, İmralı kapısına gidelim diye vermedi. Sayın vekilim tabiî ki bu devlet politikasıdır. Devleti yönetmek elbette ki kolay değildir ancak Şehit Aileleri ve gaziler olarak İmralı sürecinde çok derin yara aldık. İmralı görüşmelerini tasvip etmediğimizi arz ediyor, saygılar sunuyorum."

EMİR: "BAYBURT'TA YAŞAN HERKESİN SORUMLULUĞU VAR"

"Bu tür toplantıların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aslında ortak akıl bütün akıllardan üstündür. Dolayısıyla bu tür toplantılar ortak akıl üretmek açısından önemlidir. Bir iki konuya bende değineyim. Mesela milletvekilin 1’e indirilmesi bir neden değil sonuçtur. Dolayısıyla milletvekili sayısını 1’e düşüren etkenleri ortadan kaldırmadığımız sürece bu sorun çözülmeyecektir. Ama bunu yaparken de her şeyi devlet yapsın düşüncesinden hareket edersek hiçbir şey değişmeyecek. Dünya’da her hangi bir model yok ki sadece yerel yönetimler ya da kamu kurumlarının desteği ve katkısıyla bir yerlere gelebilsin. Burada yaşayan hepimizin sorumluluğu var. Ama biz buda bir öz eleştiridir Bayburtlular olarak çok fazla laf ediyoruz ancak harekete geçmekte zorlanıyoruz. Memleket sevgisi hepimizde var. Ancak fiille desteklenmeyen memleket sevgisi yalan bir sevgidir. Herkesin bu kent için yapacağı bir şey vardır. Yani biz Ankara’ya bakarak hiçbir yere varamayız. Biz kendi potansiyellerimizi ortaya koyacağız ve kendimiz bir şeyler üreteceğiz. Yani STK platformu çok önemli bir adımdır, yapılmalıdır. Ancak herkesin bu kent için birey olarak yapacağı bir şey vardır. Medeni insan başkası için bir şeyler yapan insandır. Ve o başkası sizin ailenizden biri olmayacak. Sizin hayat hikâyenizle hiçbir ilişkisi olmayan bir insana yardımcı olabilirseniz o zaman medenisiniz. Bu memlekette fakir insanlar varsa ve bu memleket nüfus kaybediyorsa bunda hepimizin vebali vardır. Benim de var, sokaktaki vatandaşında var. Dolayısıyla olumsuzlukları birilerinin üstüne atıp, bunlar bunu beceremedi diyerek bundan sıyrılmamız doğru değil. Dolayısıyla bizim benim şahsi kanaatim kentte bulunan sivil toplum örgütlerinde birbirlerinin yapmış oldukları çalışmaları değersizleştirmek yerine daha çok değer katabilmek için çaba göstermesi gerekli. Ve bu önemli bir aktördür siyaset için. Siyasetle uğraşan kişilerin eksiklerini yol gösterecek bir şekilde ortaya koyması, lobi oluşturması gerektiğine inanıyorum. Ben geçtiğimiz sene nüfus artışı sağlamasından dolayı mutluluk duymuştum ama bu sene yine azalma söz konusu oldu. İnşallah bu trendi tersine çevirebilirsek, küçük şehrimiz Bayburt inşallah büyük mucizelerin kenti olur."

KOBAL: "BİR ŞEHRİN GELİŞMESİ İÇİN SPOR ÖNEMLİ"

"Bir şehrin gelişmesi için sporun da önemli olduğunu vurgulayarak, şuanda şampiyonluğa giden takımımıza destek veren Bayburt Grup yönetim kurulu,  Bay-Kes yönetim kurulu, İl Özel İdaresi ve sayın milletvekilimize teşekkür ediyorum. Bu takımın başarılı olması için belli bir kesimin destek verdiğini görüyoruz. Şuanda STK başkanlarının da takımıza destek vermesini istiyor, bu platformda da bu konunun ele alınmasını teklif ediyorum."

ŞENTÜRK:"HİÇ KİMSE EĞRİ ÇİVİYİ DÜZELTMEYİ AKIL ETMİYOR"

"Bayburt’ta biri bir çivi çakıyor. Belki çivi eğri, hiç kimse o çiviyi düzeltmeyi akıl etmiyor, sadece o çiviyi çakanı eleştiriyor. STK’lardan şunu rica ediyorum. Herkes bir mekâna girip orda kalmasın, hep beraber olalım."

AKER : "OY KAYBI OLACAKSA OLSUN, YETER Kİ ALT YAPI YAPILSIN"

"Benim bir şey dikkatimi çekti. Son nüfus sayımına göre nüfusumuz azalmış.  Bu şehirde ikinci, üçüncü kuşağa aktarılan işletmeler yok. Buna rağmen milletvekilimiz güzel bir söz söyledi. Altyapı yapalım mı yoksa seçimden sonraya mı kalsın. Biran önce bunun yapılması gerekli. Sayın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının oy kaybı olur açıklamasını da yadırgadım."

STK temsilcilerinin konuşmasının ardından tekrar söz alan Milletvekili Özbek, son olarak şunları söyledi:

"Bu tür toplantıların devam etmesi konusunda herkes fikir birliğinde. Bir ortak masa oluşturalım fikri güzeldi. Hiçbir siyasi kaygı orda olmayacak. Ben bunun üstlenmesi gereken yerin Belediye olması gerektiğini düşünüyorum.  STK’lar da, tüm partilerde herkesin buraya katılım göstereceğini düşünüyoruz. Bunu bir değerlendirelim. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız birlik ve beraberlik içerisinde çalışma yapmamız gerektiğini söylüyor, kesinlikle katılıyorum. Selahattin bey Bayburt Milletvekili sayısının düşmesi meselesine değindi. Maalesef 2009 yılında bu yasa çıktı. CHP Anayasa Mahkemesine götürdü ve iptal kararı çıktı. Şimdi bazı ilçeleri Bayburt’a alalım diyoruz. Geçen Karadeniz vekilleri toplantısında Giresun ve Ordu birleşsin fikri ortaya atıldı. Başbakan bu olaya çok kızdı. "Popülist politik ile bu işler olmaz.2 ise 3 çocuk, 3 ise 4 çocuk yapacaksınız"dedi. Bizde biraz modern bir topluluk olduk. Milletvekili başta olmak üzere işte 2 çocuk bende var. Hani bizim 4-5 çocuklu ailelerimiz vardı. Altyapının yapılmasına Selahattin beyde destek verdiler. Milletvekili sayısını 2’ye çıkarabiliriz. Bu sayı 2’ye çıkarsa Belediye ve Özel İdare’ye gelen ödenekler de artabilir."

"İNŞALLAH MİLLETVEKİLİ SAYIMIZI 2'YE ÇIKARACAĞIZ"

"İstanbul’da, Bursa’da her konuşmamda şunu diyorum. Nisan’da gelip, Kasım’da gidiyorsunuz. 7 ay Bayburt’ta kalıyorsunuz. Belediye, özel İdare olarak hizmet ediyorum yalnız onun devlet ödeneği İstanbul’a gidiyor. Niye kaydı orda. Bu görev hepimize düşüyor, vilayetlik meselesindeki gibi. Sadece siyasilere değil, bu görev herkese düşüyor. Yazın nüfus 130 bine çıkıyor nüfusum, resmiyette 75 bin. Yazık, günah değil mi bizlere. Kuru kuruya Bayburt sevdalılığı olmuyor. Bir kaydını almıyor vatandaş. Bu konuda uyaracağız tanıdıklarımızı. İnşallah milletvekili sayımızı 2’ye çıkaracağız. Tek vekilim ben olurum olmam ona bir şey demiyorum. Vekil açısından tek vekillik rahatlıktır ama benim vicdanım kabul etmiyor bunu. Bayburt’un tek vekili var. Yani 81 ilde tek iliz. Niye bu olsun ki, başarabiliriz diyorum. Nüfusumuz mu vardı, sanayi mi, terör mü, sınır mı vardı da biz il olduk. Siyasi bir şey gütmeden birlik beraberliğimizi gösterdik. DYP’nin Belediye Başkanı Anap Genel Başkanını Kop Dağı’nda karşıladı. Tüm partiler bir araya geldi, biz il olduk. Biz yine siyasi düşünce gözetmeksizin milletvekili sayımızı 2’ye çıkarabiliriz. Ama bu duyarlılığımız sözde kalıyor. İstanbul ve Ankara’daki derneklerimizde başta olmak üzere."

"TERÖR MESELESİ ASKERİ MÜCADELE İLE ÇÖZÜLMÜYOR "

"Şehit  Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Haluk bey, konuşmam yanlış anlaşıldı, Ben bir hiç uğruna derken, şu yanlış anlaşılmasın benim askerim orda şehit olmuştur. Vatan savunmasıdır. Hiç uğruna derken yani farklı bir devletle toprak savaşı içerisinde değiliz. Kıbrıs’taki şehitlerimiz ile Güneydoğu şehitlerimiz farklıdır. Kıbrıs’ta toprak uğruna biz savaştık. Yoksa Güneydoğu’daki askerimiz, bırakın orayı nerde askerimizin başına bir şey gelse o hiç uğruna değildir. Yanlış anlaşıldıysam düzeltmek isterim. İki kişiden biri oy verdi ki biz bu terör meselesini çözelim. Katılıyorum bu terör meselesi çözülecek ama bu askeri mücadele ile olmuyor 35 yıldır. Bakın biz birliğimizi, bayrağımızıi toprağımızı koruduktan sonra biz bunu savaşta mı çözeceğiz. İmralı’yla görüşülmezmiş. Görüşmelerin olmaması bu işin 30 yıldır çözülmemesine sebep oluyor. Terörle oturulmaz, terörle çözülmez deniliyor. Peki biz nasıl çözeceğiz. Bu mesele çözülürken sakın kimsenin aklına şu gelmesin, birilerine af gelecek diye bir şey yok, orda rahat olun.  İnsanımız bu konuda çok büyük destek veriyor.Bayburtlu şehit aileleri beni arıyor, bu iş çözülsün artık diyor. Benim canım yandı başkalarının canı yanmasın diyor. Ama bir milliyetçi ruhla bu olaya bakarsak bu iş inanın 30 yıl daha sürer. O zaman dediğiniz şekilde her Kürt terörist olur. Bülent Arınç’ın tek bir cümlesine takılmayalım. O konuşmayı bir bütün olarak dinleyelim. Yoksa Bülent Arınç’ta bizler kadar ülkesini seven ve terör meselesinin çözülmesini isteyen bir büyüğümüzdür."

Beyzade  Beyzade Düğün Yemek ve Balo Salonu'nda gerçekleşen toplantıya Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek'in yanı sıra Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Ak Parti İl Başkanı Yusuf Elçi, çok sayıda STK temsilcileri, basın mensupları ve bazı vatandaşlar katıldı.