Seminere Ülkü Ocakları Başkanı Muhammet Kılıç ve MHP İl Başkanı Süleyman Burç’ta katıldı.Açılış konuşmasını yapan Muhammet Kılıç gençler için seminerlere çok önem verdiklerini vurgulayarak bu seminerlerin sürekli devam edeceğini ifade etti.Gençlerin yoğun ilgi gösterip önemle dinledikleri seminerde Hükmü Pekmezci Bayburt tarihini anlatarak millet kavramının önemine vurgu yapan ifadeler kullandı.

Ardından Ermeni Soykırımı konusuna girerek Bayburt’un şehit Kaymakamı Şehit Nusret’i anlatan detaylı açıklamalarda bulundu ve sözlerine şöyle devam etti:

       "1914 yılında Bayburt Kaymakamı olan Şehit Nusret Bey, Ermeniler'in ayak oyunları ve mahkemelerde verdikleri ifadelerle dönemin hükümeti tarafından İstanbul Beyazıt Meydanı'nda idam edilmiştir. Bugün soykırımdan bahseden her kim varsa önce bu büyük şahsiyetin hayatını iyi okumalıdır" dedi. MHP Bayburt İl Başkanı Süleyman Burç ve Bayburt Ülkü Ocakları Başkanı Muhammet Kılıç'ın da katıldığı konferans, yaklaşık 2 saat sürdü. Konuşmasına Türk ve Bayburt tarihine değinerek başlayan Pekmezci, soykırım yalanının emperyalist bir plan olduğunu ifade ederek, Bayburt Kaymakamı Şehit Nusret Beyin hayatından da bahsetti.
         Bayburt Kaymakamı Şehit Nusret Bey'in İngilizler ile hareket eden Damat Ferit Hükümeti döneminde Ermeniler'in verdiği yalan ifadelerle şehit edildiğini anlatan Pekmezci, şunları söyledi: "Şehit Nusret Bey 1914 yılında Bayburt'a atanan genç ve idealist bir kaymakam. Şuanda Ermeni mezaliminden bahsediliyor. Asıl Ermeni mezaliminin başladığı yıllar ve Ermeniler'in Osmanlı'nın en sadık tebaası olmasına rağmen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşları ile beraber Balkanlar'da isyan eden özellikle Hıristiyanlar'ın oradaki mazlum insanları katlettiği dönemde Ermeniler de onlarla beraber hareket ederek bir devlet kurma çabasına girmişlerdi. Bunun en büyük destekçisi Ruslar olmuştur. Haziran 1915'e gelindiğinde ise Erzurum'daki 3. Ordu Komutanı Mahmut Kamil Paşa'nın emriyle, Bayburt harp sahası içinde olduğu için, bölgedeki Ermeniler de Nusret Bey'in idaresi altında bulunan bölgedeki jandarma güçleri vasıtasıyla salimen Erzincan'a sevk edildiler.
            Tehcir sırasında gayri kanuni hiçbir vukuat olmadı. Bayburt Kaymakamı Nusret Bey, Ermeniler'in taşınmazlarının da bir kısmını satmak kaydıyla Erzincan'a götürülmelerini sağ salim bir şekilde sağlamıştır. Hatta o dönemde başarılı çalışmalarından dolayı 3. Ordu, Kaymakam Nusret Bey'i ödüllendirilmiştir" "7 yaşındaki çocuğun şahitliğiyle..." "Nusret bey daha sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle Urfa Mutasarrıflığı'na atanmıştır. O dönemde Mondoros Mütarekesi olmuştur ve silah bırakılmıştır. Anadolu da o sırada düşmanlar tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Nusret beyin bu dönemde İstanbul'a ataması yapılmıştır. Damat Ferit Paşa özellikle tehcir olayında görev almış ve İngilizler'in baskısıyla örfi idare mahkemesi kurmuştur. Yani sıkıyönetim mahkemesi, başında da Alemdar Mustafa diye bir hakim vardır. Asıl mesele burada başlıyor. Bayburt Kaymakamı Nusret Bey ve Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey mahkemeye çıkarılır. Önce suçsuz olduklarına karar veriliyor, sonrasında ise ikinci defa tutuklanıyorlar ve ne acıdır şahit bulma adına gazetelere ilan veren bu zihniyet o tarihte Bayburt'ta 7 yaşında olan bir çocuğu dinliyor ve o vatan evladına bu yanlış ifadeler sonrası idam kararı veriyor"  "Namuslu ve şerefli vatan evlatları katledilmiştir" "Şehit Nusret Bey 1920 yılında İstanbul Beyazıt Meydanı'nda idam edilmiştir. İdam edilmeden önce kardeşine yazdığı mektupta, 'Hayatımda millet ve vatanıma hizmetten başka gayem yoktu. Onu elhamdülillah kemali sıdk ve istikamette (tam bir sadakât ve doğrulukla) ifa ettim' diyor ve ailesine o günün parası ile 1 lira miras bırakıyor. Bugün soykırımdan bahseden her kim varsa önce bu büyük şahsiyetin hayatını iyi okumalıdır. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey de aynı kaderi yaşıyor. Bu namuslu ve şerefli vatan evlatları sadece birilerini tatmin etme adına orada katledilmiştir."   Gazi Paşa'dan iade-i itibar "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra da bu aziz şehitler Nusret Bey ve Kemal Bey'e iade-i itibar yaparak, Meclis'te alınan bir kararla milli şehit ünvanı verilmesini sağlamış ve ailelerine maaş bağlatmıştır.
          Geçmişte bu yaşananlara rağmen bugün utanmadan tarihin önünde bizden hesap soranların yaptıkları ortadadır."  "Bayburt hatırasını yaşatmıştır" "Yıllar sonra onun her daim hakkını savunduğu Türk milletinin vefakar evlatları başta Bayburt olmak üzere ismini bir çok yere vermiştir. Bayburt ise bu büyük ismi en güzel mekanlarından birine koyarak yaşatmaya çalışmıştır"  "Bizi idare eden zihniyetleri çok iyi değerlendirmemiz lazım" Pekmezci, Türk milletinin geçmişinden ders alarak geleceğe yürümesi gerektiğini belirttiği konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizler tarihe baktığımız zaman, dünü bugüne bağlayan değerlere baktığımız zaman şunu görürüz. Güçlü olan devletler ve milletler başkaları üzerinde bir bir üstünlük kurmuş ve onu istediği gibi yönlendirmiştir. Tarihe yön verenler sabırlı dürüst ve bilge liderlerdir. Bu insanlar ideallerine özellikle uzun vadede milletiyle birlikte ulaşmıştır. Türk milletine baktığımız zaman Osmanlı, Selçuklu ve onun öncesinde 16 Türk Devleti var. Kadim bir geçmişimiz var. Bizler o geçmişten ders alarak yarınlara daha umutla bakmak zorundayız. Bizi idare eden zihniyetleri çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bir ülkede değerli arkadaşlar faziletlerin ve meziyetlerin yerini çirkinlikler ve rezaletler alıyorsa yarınlardan ümit kesmek zorunda kalabiliriz. Onun için sizler ailenizin birer temsilcisi olarak Bayburt'a geldiniz, tarihinizi iyi bilmelisiniz, bu topraklar üzerinde oynanan oyunları iyi bilmeli ve bu millet için elinizden gelenin fazlasını yapmalısınız. Bu, bize bu toprakları emanet eden şehitlerin ve ailelerinizin de en büyük arzusudur." diyerek sözlerini tamamladı.