KAĞITHANE BELEDİYE BAŞKANI FAZLI KILIÇ'LA SÖYLEŞİ YAPTIK.

 Sayın başkanım bizler sizi tanıyoruz, fakat hemşehrilerimizin sizi daha yakından tanımaları için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1958’de Erzincan’da doğdum.
1960 yılından itibaren Kâğıthane’de ikamet ediyorum. İlk ve orta öğretimini Kâğıthane’de tamamladım. Beyoğlu Ticaret Lisesi’ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Muhasebe Denetim Uzmanlığı programından mezun oldum. 
25 yıldır Kâğıthane’de siyaset yapıyorum ve bu süre içinde siyasi partilerin bünyesinde mahalle teşkilatından il başkan yardımcılığına kadar birçok kademede görev aldım. 
1994-1999 arası 8. dönem İl Genel Meclis Üyeliği yaptım ve Grup Başkanlığı’nı üstlendim. 
AK Parti İl Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi olarak İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Kâğıthane Belediye Başkanı seçildim.
29 Mart 2009 seçimlerinde AK Parti’den yeniden halkımızın teveccühü ile Kâğıthane Belediye Başkan seçildim. Evli ve dört çocuk babasıyım.
İlçenizde yaptığınız kültürel faaliyetlerde Bayburt kültürüne ne kadar yer veriyorsunuz?
İlçemizde sistemli bir bakış açısıyla sürdürdüğümüz kültürel faaliyetlerde yerel renklere özel bir önem veriyoruz. Yöre dernekleriyle oldukça sıkı bir ilişki ağı geliştirmiş durumdayız. Kâğıthane, yöre derneği faaliyetleri olarak İstanbul’un en zengin ilçelerinden biridir. Dolayısıyla biz ülkemizin bütün yörelerini ve bütün renklerini daha yakından tanıma, öğrenme fırsatı buluyoruz. Bayburt kültürü de bu çerçevede bizim için önemli ve olmazsa olmaz renklerimizden biridir. Bayburt yoğunluğu olan mahallelerimiz var. Dolayısıyla buralarda gerek il gerekse ilçe ve köy dernekleri faaliyet gösteriyor. Ve bizim hepsiyle organik ilişkimiz var. Sıkıntılarını biliyoruz, onları paylaşıyor, gücümüz yettiğince omuz verip destek oluyoruz. İlçemizde tüm ülkenin bir özeti diye nitelenebilecek tüm renklerin bulunması bizim için büyük bir şans oldu daima. Bu bizi daima mutlu etti. Ve biz daima Ramazan Şenlikleri’nde mutlaka il derneklerimize stantlar verdik. Kültürlerini başka insanlara taşıma zemini oluşturmaya çalıştık. Derneklerimiz, her biri birbirinden renkli, ilgi çekici stantlar kurdu, burada yiyecek kültüründen, türkülerine, etnoğrafik özelliklerden tarihi mirasına kadar çok yönlü tanıtımlar yapmalarına destek olduk. Bayburt dernekleri de bu çalışmamız içinde yer aldı. Ayrıca Yöresel Renkler ismiyle her yöremize ait konserler, kültürel etkinlikler düzenledik. Bayburt yine olmazsa olmaz renklerimiz arasındaydı. Daima da böyle oldu. 
İlçenizde bulunan Bayburt sivil toplum kuruluşlarımızla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Biz, ilçemizde bulunan bütün sivil toplum kuruluşlarıyla sıcak ilişkiler içindeyiz. İyi günlerinde, kötü günlerinde, sosyal etkinliklerinde, kültürel faaliyetlerinde daima onların yanında olduk. Sağ olsunlar onlar da daima yapıcı ilişkiler içinde oldular. Böylece hepimiz farklı bir yöreden gelmiş olmamıza rağmen 500 bin kişilik büyük Kâğıthane ailesini oluşturduğumuzun bilincindeyiz. Daima yan yana, yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız ile samimi ve olgun ilişkiler geliştirmiş durumdayız. Böylece verimli çalışmalara hep birlikte imza atıyor ve bundan karşılıklı kıvanç duyuyoruz. Özellikle Bayburt Şair Zihni Derneği Başkanı sevgili Osman Öztürk, Bayburt’un tüm kültürünü-folklorunu Kâğıthane’mizde yaşatıyor. Ramazan etkinlikleri, yöre geceleri gibi birçok programda etkin bir şekilde çalışma yapıyorlar. Yine birçok ilçe-köy derneği, Bayburtlu hemşehrilerimize ve yörelerine sahip çıkan çok önemli çalışmalar yapıyor. 
Bayburt belediyeleriyle olan ilişkileriniz nasıl, belediyelerimize ne gibi desteklerinizi oluyor?
İlişkilerimiz sıcak, samimi ve daima işbirliğine açık bir niteliktedir. Biz Bayburt’lu hemşehrilerimizle Bayburt’ta olduğumuz zamanlarda olsun, Bayburt belediyeleri yönetici ve başkanlarının İstanbul’da olduğu zamanlarda olsun, zaman zaman ortak programlarda yer alıyor, beraber iş yapmaktan da mutlu oluyoruz. Fiili destekler konusunda da daima yardımcı olmaya hazırız. Ayrıca 2004-2009 yılları arasında Bayburt il-ilçe ve belde belediyeleri ile kardeş belediye çalışmaları çerçevesinde belediyelerimize 10’a yakın araç desteğimiz oldu. 
Bayburt’a gittiniz mi? Gittiyseniz Bayburt hakkındaki izlenimlerinizden bahseder misiniz?
Biraz önce dediğim gibi, özellikle bahar-yaz aylarında Kağıthaneli hemşehrilerimizin memleketlerinde onlarla birlikte oluyoruz. Bayburt ta bu şehirlerden bi
ri. Bayburt, iklimi ve yerleşimi ile tarihi kimliği olan, coğrafik konumu ile mutlaka herkesin görmesi gereken bir yer. Çoruh’u, Bayburt evlerini, saat kulesini görmemek, Bayburt Kalesi’nden şöyle bir Çoruh Nehri’ne ve şehre bakmamak olmaz. Türbelerini, tarihi yer altı şehrini, Dede Korkut Şenlikleri’ni yeni başlayan ve hızla gelenekselleşme yolunda ilerleyen Karaçayır Şenlikleri’ni görmemek olmaz. Bunların hepsi bizde güzel anılar, yüreğimizde ışıltılar olarak yer etti. Herkese de tavsiye ederim. 
Türkiye’nin ve dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun tüm Bayburtlulara selam ve sevgilerimi sunuyor ve teşekkür ediyorum.