Üniversiteye giriş sınavları bitti. Şimdi, üniversite tercihleri başlayacak. Hem aileler hem de çocukları için bir başka sancılı dönem.  Yap bir tercih deyip geçiştirilecek bir konu değil. Üniversite adaylarının tercih yaparken dikkat etmesi gereken önemli hususlar var. Bu, hem üniversite adayları gençlerimiz, hem de onların anne ve babaları için gerçekten hayati bir önem bir taşımaktadır. Çünkü yapılacak olan yanlış bir tercih sadece kişisel bir kayıp değil, toplumsal da bir kayıp olacaktır.  Bu nedenle, adaylara düşen sorumlulukları hatırlatalım. Sonra da, adayların ailelerine bir tavsiyemiz olsun.
Üniversite adaylarının öncelikle yapması gereken şey, öz (kendi kendini) değerlendirmedir. Bu değerlendirmede birinci adım, yüksek öğretimden ne beklendiğini belirlemektir. Bu beklenti; kariyer yapmamı, iş umudumu, akademik veya kişisel tatmin mi? Niçin motive edildiğinizi bilmeniz gerekmektedir. İkinci adım; gerçekçi olarak eğitim geçmişinizi sorgulamaktır.  Rekabetçi bir öğrencimisiniz? Çalışkan ve adanmış birimisiniz? Eğitim geçmişiniz ne kadar iyi? Üçüncü adım; ne çalışmak istediğiniz hakkında berrak bir fikre sahip olmanızdır. Çalışma yapmak istediğiniz konu hakkında bilginiz varmı? Bir literatür taraması yaptınızmı? Çevrenizde, akil adamlar olarak nitelendirdiğiniz büyüklerinizle fikir teatisinde bulundunuz mu? Dördüncü adım; mali gücünüzü değerlendirmektir. Aileniz veya kendiniz arzu ettiğiniz eğitimi sürdürecek parasal güce sahip mi? Veya bunun için bir burs imkanınız olabilir mi? Bu değerlendirme daha çok büyük metropol alanlardaki üniversiteler ve bir vakıf üniversitesi tercihinde belirgin bir faktör olacaktır. Öz değerlendirmede, nihai adım tüm bu veriler ışığında hangi üniversitelerin sizin gereksinimlerinizi karşıladığıdır. Bütün bunlar size değerlendirmek için veri sağlayacak ve karar vermenizi kolaylaştıracaktır. Ancak, unutmayın ki geleceğinize karar verecek olan kişi sadece siz olmalısınız.
Öz değerlendirme yanında adaylar için bir başka önemli hususta üniversiteleri değerlendirmektir.
Aşağıda sıralanan sorular, bu kapsamda sizlere yardımcı olacaktır:
1. Önerilen programlar nelerdir?
2. Uzmanlaşma alanları nelerdir?
3. Üniversitenin tercih edilen bölüm bazında derecelendirmesi nedir?
4. Öğrenim ve yaşam masrafları nelerdir?
5. Akreditasyonu (kalite güvencesi) varmıdır?
6. Öğrenci profili (bölgesel, ulusal ve uluslar arası çapta dağılımı) nedir?
7. Fiziki imkanları (kütüphane, kafeterya, yurt, spor kompleksleri, öğrenci kulüpleri  vs.) nelerdir?
8. Üniversite tipi (devlet veya vakıf) nedir?
9. Burs ve/veya kısmi çalışma imkanları varmıdır?
10. Hangi bölgede (iklim koşulları, ulaşım imkanları, kırsal veya metropol alan) yeralmaktadır?
Kimine göre soğuk iklim koşullarını sunan bölgeler, kimine göre de sıcak iklim koşullarını sunan bölgeler caziptir. Kimileri dağ ve kış sporlarına, kimileri de yaz sporlarına ilgi duyar. Kimileri yalnızlığa sürüklenme pahasına, pahalı, gürültülü, trafik keşmekeşinin yaşandığı metropol alanlarda bulunan nüfusu kalabalık üniversitelerin sunduğu çeşitlilikten hoşlanırken, kimileride her yere ve her şeye ulaşım kolaylığı olan sade, sakin, doğa ile daha çok temas imkanı sunan kırsal alanlarda yeralan dostlukların pekiştirildiği nüfusu kalabalık olmayan üniversitelerden hoşlanır. Unutmayın ki; En popüler üniversiteler en iyi üniversiteler anlamına gelmez. Sizin için en iyi üniversite, sizin çalışma alanınızı ve kriterlerinizi karşılayan üniversitedir.
Kıymetli anne ve babalar, üniversite adayı gençlerle düşüncelerinizi ve bilginizi paylaşın. Onlara yol gösterici olun ancak onların kararlarında belirleyici olmayın. Onların kendileri olmasına yardımcı olun. Çünkü onlar siz değilsiniz.  Annesi, ünlü ressam Pablo Picasso’ya, Pablo eğer kiliseye gidersen iyi bir rahip olacaksın. Yok eğer askeri okula gidersen iyi bir komutan olacaksın diye sürekli telkinde bulunurmuş. Pablo diyor ki; ama ben resim yapmayı seçtim ve Picasso oldum.