Mazlumun dostu, zalimin düşmanı değerli kardeşlerim

Katil Sisi’yi lanetlemek için buradayız.

 

Darbeci mahkemelerin kararlarını protesto etmek için buradayız.

Mursi ve mazlumlara sahip çıkmak için buradayız.

 

Hafta sonu darbe hukuku Mursi, Bedii ve Karadavi'nin de aralarında bulunduğu 106 kişinin dosyasını, idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderdi.

 

Yazıklar olsun…

 

Mursi’ye ve Mısır halkına karşı veriline haksız, hukuksuz kararları ve alçakça saldırıları, despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. İdam kararları Mısır’daki vahşetin tescilidir. Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermelidir.

 

Haklı olanları cezalar susturamaz, gerçekleri darbeciler örtemez. Mısır halkının izzetli duruşunu ve iradesini cezalar teslim alamaz. İspat edilmiş tek suç bulunmazken milletin seçtikleri yargılanamaz, siyasi kararlarla özgür düşünce esir alınamaz, baskı, dayatma, idam sehpaları direnişi durduramaz.

 

Kazanacağız… Zalimlere karşı iyiler kazanacak, siyonizmin tetikçisi darbeciler, onuruna sahip çıkanları diz çöktüremeyecek. Mısır’a Ortadoğu’ya özgürlük direnişle gelecek.

***

Mursi’nin ilkeli ve tavizsiz tutumu karşısında acziyet içine düşenler, bugün Muhammed Mursi’yi, darbe karşıtlarını nasıl ve niçin yargıladıklarını hiç kimseye anlatamazken Batı bu zulme ortak oluyor.

 

Mısır'daki meşru hükümetin darbe yoluyla iktidardan uzaklaştırılmasına sessiz kalan dünyanın bugün yeni katliamlara kapı araladığını,  ilkesel temelde kararlı bir duruş sergilemediklerinden darbecilerin zulmü bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını görüyoruz.  Son hukuksuz karar ve Batı’nın sessizliği dünya sisteminin nasıl adaletsiz olduğuna ışık tuttu. Haksız hukuksuz kararlar karşısında sessiz kalan, darbecilere örtülü ve açık destek veren emperyalizmin kanlı yüzünü bir kez daha deşifre etti. Batının sadece kirli yüzü değil

 

doğasındaki küfrü de bir kez daha ortaya çıktı.

 

Bunlar Sisi sever…

 

Bunlar kan içici vampirler.

 

Bunlar tüm değerlerimize savaş açan kapitalist cinayet şebekesi. Hepsini kınıyor, lanetliyoruz. Sahte demokrasileri de, insan hakları anlayışları da yere batsın…

 

Yok onlara bir çağrımız, yok onlardan bir beklentimiz.

Öte yandan; İran, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Körfezin baronları ve tüm Ortadoğu ülkeleri bu zulme seyirci kalırsa 3 maymunu oynamaya devam ederse tarih bunu da affetmeyecektir. İnsanlık affetmeyecektir. Vicdanlar affetmeyecektir.

Ve Buradan son kararı verecek Mısır müftüsüne sesleniyorum: Ey Müftü! Hukuki, insani, ahlaki ve vicdani olmayan bu kararı onaylama. Darbecilerin suçuna ortak olma. Zulme geçit verme. Aksi halde vicdan azabından kurtulamayacaksın. Vicdan azabından kurtulsan Allah’ın gazabından kurtulamayacaksın. Mahkeme-i Kübra’da hesabını vereceksin. Kararı onaylarsan 800 bini aşkın üyemizle birlikte Bayburt’taki bütün darbe karşıtı kardeşlerimin iki eli yakanda olacaktır.

 

***

Peki BM neden sessiz?

Mısır’da zulüm kol geziyor, BM yine yan çiziyor…

 

Mısır’da darbe olmasaydı, Suriye’de devrim tamamlansaydı, azgın İsrail bu kadar rahat katliam yapamayacaktı. Ama BM darbeciye darbeci, diktatöre diktatör diyemediği gibi her defasında onların değirmenine su taşıdı. İki yüzlü davranışıyla BM bu coğrafyaya zarar verdi, mazlum halkların ahını aldı. Mısır, İsrail’e yandaş, Suriye küresel emperyalizme sırdaş oldu. Mısır Gazze’nin can damarlarını tıkadı, Suriye Filistin mülteci kamplarını bombalayarak katliamlara ortak oldu. Bu zulmün bir eseri de BM’dir. Sizi de asla affetmeyeceğiz! İnsanlığa yine ihanet ettiniz.

***

Mısır halkı tüm zorbalıklara rağmen direnişten hiç vazgeçmedi. Onlar direnerek hepimizin onuruna sahip çıktı. Peki biz ne yapıyoruz…

Ey İnsanlık…

Ey Ümmet!

Yeter artık ayağa kalk ve kardeşlerine sahip çık.

Siyonistlere, emperyalistlere, diktatörlere, darbecilere dur deme vaktidir.

Bizim için, Ümmet için direnen kardeşlerimizin yanında, kapitalist barbarların karşısında durma vaktidir.

 

Batı’dan medet umma devri bitmiştir.

BM’den adalet bekleme devri kapanmıştır.

Diktatörlerden aman bekleme devri sona ermiştir.

 

Gün bugündür!

İnsanlık öyle ses vermeli ki utanç verici, insanlık dışı, insanlık ayıbı karar kaldırılsın. Hukuki ölçütü olmayan insanlık kriterlerine uymayan, İslami hükümlerle bağdaşmayan bu karar iptal edilsin.

Şikayet etmeyeceğiz, ayağa kalkacağız, kardeşlerimiz özgür kalana kadar da oturmayacağız.

 

Mısır, Gazze, Suriye, Irak, Arakan, Bangladeş, Doğu Türkistan ,Libya ve bütün mazlum milletler başta olmak üzere emperyalizm tarafından sömürülen ne kadar ülke varsa özgür kalıncaya kadar mücadele edeceğiz. Mahkemelerde hesap verenler Mursi’ler değil Sisiler, Esed’ler ve onların küresel ortakları olana kadar vazgeçmeyeceğiz.

 

Son sözümüz şudur; Binlerce darbe karşıtının katledildiği Mısır’da katillerin verdiği hukuksuz kararları tanımıyor,  silaha ve şiddete bulaşmayarak örnek bir duruş sergileyen Mısır halkının yanında durduğumuzu Memur-Sen olarak deklare ediyoruz.

Mursidahil tüm İhvan tutukluları serbest bırakılmalı, Muhammed Mursi'nin göreve iadesi sağlanmalı, darbenin asker-sivil tüm aktörleri yargılanmalıdır.

Selam olsun demokrasi, özgürlük, insanlık ve yaşam mücadelesi verenlere. Selam olsun mazluma mağdura sahip çıkanlara.18/05/2015

 

Fikret ÖZBEY

Memur-Sen Bayburt İl Temsilci