Yaşadığım anılardan aldığım ilhamla yazmış olduğum bu eseri memleketimin insanıyla paylaşmaktan gurur duyarım. Bu manada sizlerin duygularına tercüman olabildiysem ne mutlu bana…
Sıladan uzak olmanın hasretini ben bu eserimde nakış nakış işledim. Sosyal içerikli olmasının ötesinde karakterler üzerinde titiz bir çalışmam oldu. Teknik metotlarıyla bölgemiz insanının iç dünyasını ve serüvenlerini anlaşılır bir dille izah etmeye çalıştım. Bu seansımda bilirkişiler tarafından takdirle taltif edildim.
Literatürümde okuyucunun mizahında ve hayal dünyasında var olan doğal güzellikler bu eserde tabiatın dili olmuştur. Bu tür versiyonlarda doğanın dili olan bitkilerin canlılığı ve coğrafyanın biyolojik yapısı ön plana çıkan değerlerdendir.
Şöyle ki: Okuyucunun hayal dünyasında hep doğa ve doğaüstü unsurların var olduğuna inanırız. Bu eserde doğal bütünlük içerisinde yaşamaya susamış hür insanların kendi hayal kurgularını canlandıracaklarını düşünüyor ve diyorum ki:
Kızgın bir ateş üzerinde çayını pişirip çardak altında yudumlamak isteyen. Soğuk pınarlarından kana kana su içmek isteyen. Yaylasından sütünü, kaymağını tatmak isteyen. Siyahi bulutların döktüğü yağmurda ıslanmak isteyen. Dağ ve kekik kokusunu solumak isteyen. Kırlarından lale, sümbül, papatya gül koparmak isteyen. Çayırında, otlağında yan gelip yatmak isteyen. Sap, saman, ot, çaşır biçmek isteyen. Çoruhun dalgalarında zaman tüneline gitmek isteyen. Sevdasına, tutkusuna ermek isteyen. Ovasında, yaylasında at koşturup rüzgarla yarışmak isteyen o yokluk yağız sultanlar bu romanda buluşsunlar istiyorum…
Sevgili kardeşlerim, ikinci bir eserimde yoldadır. Biraz zaman alacak velakin çıkacak inşallah. Ondanda birkaç kelam söz edeyim bari…
Şimdilerde “Kurt yaylası” adlı romanımla bir kez daha gönül hanenize misafir olmak istiyorum.
Konu edilen hikaye yine hayatımızın gerçeklerindendir. Biz büyüklerimizden hep şunu duymuşuzdur…
Kış şartlarının ağır geçtiği coğrafyamızda aç kurtlara yem olan nice insanlar var, denildi. Dahası, karda kışta yollarda mahsur kalıp kar fırtınalarıyla boğuşarak hayat mücadelesi veren çok insanların soğuktan öldüklerini bilmekteyiz.
Vahşi doğanın insan oğlundan aldığı öcü, aç kurtların parçaladığı Asker Çorağı, sevdaları uğruna çığa giden kız oğlanı, eğitim gönüllüsü köy öğretmenini ruhunda canlandırmak isteyenler bu heyecanı beklemeye devam etsin…
En güzel günler, en güzel yarınlar sizlerin olsun…
Halit Kacır Kimdir
Halit Kacır 1961’de Bayburt’ta doğdu.İlk, orta ve Lise tahsilini Bayburtta tamamladı.1989 yılında İmam hatibi olarak Kelkitte görev yaptı.Daha sonraları İstanbul’a yerleşip Eyüp Müftülüğü prsoneli olarak görev yapmaktadır.
.jpg)
