Bu zaferle Türk ordusu milleti ile beraber dünyaya “ Türk esir edilemez ve Anadolu işgal edilemez” mesajı vermiş, Türk’ün gücünü ne demek olduğunu bir kez daha kanıtlamış, kendisini tarih sahnesinde silmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiştir. Bu zafer, Türk vatanını işgal ve Türk'ü esir etme hayalini gerçekleştirmeye çalışan güçlere karşı; “ya istiklal ya ölüm!”  parolasıyla yola çıkan Gazi Mustafa Kemal’in ve ona yürekten bağlı olan Türk milletinin inanç ve azminin zaferidir. Sözen sözlerine şöyle devam etti. Bu zafer yüce Türk ulusunun; bütün dünya devletlerinin tükendiği dediği bir anda, vatanın işgali karşında şahlandığı, yurdun her köşesinden ordusuna katılan kahraman evlatlarıyla sımsıkı kenetlenerek, hürriyet ve istiklali için giriştiği milli mücadele de, Türk birlik ve beraberliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin neleri yapmaya muktedir olduğunu gösterdiği essiz bir zaferdir dedi.

Topçu üsteğmen Osman Sezen ulu önderin 19 Mayıs 1919’da samsuna çıkışı ile başlayan kurtuluş savasında, Sakarya meydan Muhaberesinde kazanılan zafer ile düşmana ağır bir darbe indirilmiş, bir yıl sonrada 30 ağustos 1922’de ‘”başkomutanlık meydan muhaberesi “sonucunda düşman birliklerinin büyük bir bölüm etkisiz hale getirilmiştir. Müteakiben Atatürk’ün  “ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri” emriyle başlayan takip harekatı neticesinde kalan düşman birliklerinin 9 Eylül’de İzmir’de çıkarılmasıyla tüm yurt düşmandan temizlenmiştir. Yoksulluk içerisinde ki fedakar Türk ulusu ile çıktığı bu yolda kazanılan zafer sonuncunda elde edilen bağımsızlığın, çağdaş medeniyetler seviyesindeki ilk adım olduğunu bilicinde olan gazi Mustafa Kemal Atatürk siyasi, sosyal ve hukuk anlamında ortaya koyduğu ilkeler ve yaptığı devrimlerle bu essiz başarıyı taçlandırmıştır. İstiklal savaşı ve onun sonucunda ki 30 ağustos zaferi esaret altında ki diğer milletlere de umut ışığı olmuştur. Milletini tanıyan ve ona yürekten inanan ulu önder Atatürk en zor şartlar altında bile umutsuzluğa kapılmadan ancak; hayalperest de olmadan, elde ki imkanları akılcı bir şekilde kullanarak, karanlıktan çıkış yolunu tüm dünyaya göstermiştir. Kazanılan zafer sonrasında cumhuriyet ilan edilmiş ve galip devlet olarak imzaladığımız Lozan antlaşmasıyla, Türkiye cumhuriyeti uluslar arası ortamdaki yerini almıştır.

 

30 ağustos zaferi; ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak, hatta yok etmek isteyen güçler tarafından hazırlanan projelerden birisi olan Sevr antlaşmasının yırtılıp atıldığı, bu toprakların hakiki ve sonsuzluğa kadar tek sahibi olan yüce Türk ulusunun ve kahraman Türk ordusunun en zor şartlarda bile hiçbir güce boyun eğmeyerek, bağımsızlık ve hürriyet söz konusu olduğunda nasıl şahlanacağını dünyaya gösterdiği tarihte benzeri bulunmayan eşsiz bir örnek olmuştur. Milletin bağrından çıkan Türk silahlı kuvvetlerinin mensupları olarak bizler, bu milletten aldığımız güç ve kuvvetle;atalarımızın emaneti olan; Atatürk   ve onun kahraman silah arkadaşları ile güçlü ordumuzun bize miras bıraktığı, şehit kanları ile sulanmış aziz vatan topraklarını korumaya bu uğurda dün olduğu gibi bugün de canımızı seve seve vermeye hazırız. Bu duygu ve düşüncelere, büyük bir coşkuyla kutladığımız bu eşsiz zaferin mimari ve başkomutan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, kahraman silah arkadaşları ve bu toprakları kanları ile sulayan milletimizin, aziz şehit ve kahraman gazilerinin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhunuz şad olsun. Emanetiniz ilelebet var olacaktır. Dedi