Bayburt Öğretmenevi’nde düzenlenen yemeğe Belediye Başkanı Hacı Ali Polat’ın yanı sıra Belediye Başkan Yardımcısı Selahattin Kondolot, birim müdürleri ve belediye çalışanları katıldı.

BİZİM TEK AMACIMIZ BU TOPRAKLARA EN GÜZEL HİZMETİ YAPMAKTIR

Belediye personeline bir konuşma yapan Belediye Başkanı Polat, kente yapılan eserler neticesinde özverili çalışmalarından dolayı belediye çalışanlarına teşekkür etti. Başkan Polat, “Beş senedir bu mübarek topraklara, bu kutsal insanlara birlikte hizmet etmeye gayret ettik. Bizim tek amacımız vardı; bu topraklara en güzel hizmeti yapmaktır. Bizim belediye çalışanları olarak diğer kurumlardan farklı yönümüz var; Kendi topraklarımıza hizmet ediyoruz. Kendi çocuklarımıza, kendi annemize, kendi babamıza, kendi ailemize, kendi akrabalarımıza hizmet ediyoruz. Bayburt’ta ne gibi hizmetler yaptığımızı en iyi siz biliyorsunuz. Bazı arkadaşlarımız kurum içerisinde olsalar da çoğunuz sahada çok büyük emek sarf ettiniz. İnsanlar ölüp gidiyor ya da gelenler gidiyor ama yapılan eserler ortada kalıyor. Sizlerde bir gün emekli olacaksınız, belediyede sürekli kalmayacaksınız. Ama geri dönüp baktığımız zaman, Bayburt’un cadde ve sokaklarında gezdiğimiz zaman, dağlarında gezdiğimiz zaman ‘şu eserde bizim emeğimiz var’ diyebileceksek, işte biz o zaman kendimizi mutlu olarak addedebiliriz. ‘Şuranın projesinde, şuranın temelinde, şu kaldırımın taşında, şuranın renginde benim alın terim var, benim emeğim var’ diye çocuklarımıza gururla söyleyebilecek bir eserimiz varsa kendimizi gerçekten bahtiyar olarak hissedebiliriz” dedi.

Bayburt Belediyesi’nin son beş yılda çok güzel eserler ortaya koyduğunu ve bu eserlerin Bayburt’un kimliğine çok güzel görüntüler kazandırdığını ileri süren Belediye Başkanı Polat, “Özellikle “Çoruh” diye bir değeri bildik ve insanlara anlatmak adına; Metip Projesi, Saklı Cennet, Sessiz Bahçe, Kent Ormanı, Masal Parkı, Kadıoğlu Parkı, Gençlik Parkı, 3 tane köprü, 2. Rıhtım, Çoruh Gerdanlıkları gibi eserlerimizi ortaya koyarak Çoruh’a yüzümüzü döndük. Kaleden şehre baktığımız zaman Çoruh diye bir nehri insanlara hissettirebileceğiz diye eserlerimizi şehrimize kazandırdık” diye konuştu.

Belediye Başkanı Polat konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Yapılanlar, hatırlatılmadığı zaman çok çabuk unutuluyor. Hepinizin Ulu Bahçe diye bildiğiniz bir projemiz var; burada emeği geçenlerden Allah razı olsun. Ramazan’a yetiştireceğiz diye gece gündüz demeden hep beraber çalıştığımızı biliyoruz. Ulu Bahçe diye bir eser koyduk ortaya, Kırk Çeşmeler diye bir eser koyduk, Taşhan diye bir eser koyduk.

Bayburt ilk defa bizim dönemimizde andezit taşıyla tanıştı. Cumhuriyet Caddesi kaldırım çalışmalarımız ve ışıklandırmalarımız ile göz kamaştırır görüntüye kavuştu. 49 tane cadde ve sokağın kaldırımlarını, kendi şantiyemiz de bin bir emekle ürettiğimiz değişik renk ve şekildeki taşlarla döşedik. Daha önce şantiyemizde sadece kilit parke üretilirken, SODES projesi sayesinde belediyemize yeni parke üretim makineleri kazandırdık. Yeni makinelerimizle birlikte dekoratif ve değişik renkte parke üretebiliyoruz. Kalkınma Ajansı’na bir proje yazarak şantiyemize Konkasör Tesisi kazandırdık. Daha önce Bayburt’a 40 kilometre uzaklıktaki Aslandede köyünden getirilen taşın çok az bir oranını kum olarak kullanabilirken, şimdi ise yeni konkasör tesisimiz sayesinde Çoruh’tan aldığımız malzemenin tamamını kuma dönüştürüp, daha kaliteli üretim yapabiliyoruz.

Beş yıllık çalışma dönemimizde bu çalışmaları ortaya koyarken emeği geçenleri canı gönülden kutluyorum. Bu programı tertip eden sendika temsilcimize teşekkür ediyorum. Gönül ister ki işçinin daha iyi durumu olsun. Bu göreve başlamadan önce Memur-Sen İl temsilcisiydim. Hatta bundan 7 yıl önce sendika temsilcisi olarak, belediye başkanımız Bekir Çetin ile memurların sosyal denge haklarını imzalamıştık. Eşit işe eşit ücret politikasıyla bu çalışmalarımı yapmıştım. Yani işçinin alın teri kurumadan ücretini vermek gerekiyor.

Göreve başladığımız zaman işçilere borçlarımız vardı. Memurlara borçlarımız vardı, emekli olanların tazminat alacakları vardı. Ama şuanda bunların hiçbirine belediyenin borcu yoktur diyebilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Özellikle şirketten belediyemize çalışan temizlik personeli vardı; 2009 yılında seçim çalışmaları yaparken bu arkadaşları da ziyaret ettim. Belediyenin en zor işini yapan ve belediyenin en az ücretini alan bu arkadaşlarımız benden bir şey istediler; ‘Eğer başkan olursan bizim maaşlarımız zamanında yatsın, başka hiçbir şey istemiyoruz.’ Asgari ücretle çalışıyor ve tek istediği şey maaşının zamanında yatması. Hatırlarsanız 2010 yılında temizlik işlerini biz belediyemizin şirketine devraldık. Ve şuanda o işçilerimizin hepsine asgari ücret değil, en az 1000 TL maaş veriyoruz. Hem maaşları arttı hem de belediye kâra geçti. 2009 yılında öyle aylar gelmişti ki, temizlik şirketine 100 bin TL fatura kestiğimiz aylar vardı. Biz temizlik işlerini belediyemizin şirketine devraldık. Araçları kredi kullanmak suretiyle belediyemize aldık ve buna rağmen belediyemiz ayda 25 bin TL kâra geçti. Bu 25 Bin TL’yi beş yılla çarparsanız sadece 1,5 Milyon TL belediye kâr etmiş oldu. Demek ki çok doğru bir adım atmışız.

Ben tekrar emeklerinizden dolayı, çalışmalarınızdan dolayı, iyi niyetlerinizden dolayı, hepinize gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hayatınızda huzurlu olmanızı Allah’tan niyaz ediyorum.”

Konuşmasının ardından Belediye Başkanı Polat’a Hizmet-İş Sendikası Bayburt Temsilcisi Dursun Ali Türk tarafından Osmanlı Arması kabartma işlemeli bakır tepsi hediye edildi.