Yemekten sonra uzunca süren toplantıda Belediye Başkanı ve Milletvekili katılımcılara gurbetçilerin ikametlerini Bayburt'a almaları hususunda konuşmalar yaptılar.
BAYBURT'A 10 BİN GEREK..BU İŞE SIKI SARILMAK GEREK....

Bayburt bizim. Gidecek başka yerimiz yok bizim. Biz burada yaşayacağız, burada öleceğiz. Bu hususta 7’sinden 77’sine herkes ikametgâhlarımızın Bayburt’a alınması kampanyasına destek versin. Ya Allah Bismillah diyoruz, inşallah köylerimize gittiğimizde bugünden itibaren başlıyoruz.

İl dışındaki Bayburt dernekleri ve merkeze bağlı köy muhtarları Bayburt’un sorunlarını Bayburt protokolü eşliğinde masaya yatırdı. Toplantının merkezine ise Bayburt nüfusunun artması noktasında ikametgâhların Bayburt’a alınması oturdu. Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, daha iyi ve yazın artan nüfusa göre hizmet verilebilmesi için Bayburt’un nüfusunun 31 Aralık sonrasında 10 bin kişi daha artması noktasında Bayburtlu olan herkese çağrıda bulundu. Özbek, "2014 Aralık 31’inden sonra nüfusumuz 10 bin artsın. Bayburt birlik beraberlik içerisinde olduğu zaman çok şeyler başarıyor "dedi.

Bayburt Konağı’nda gerçekleşen toplantıya Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, Ak Parti İl Başkanı Hakan Kobal, Bayburt Vakfı Başkanı Doç.Dr. Şahap Kavcıoğlu, Bayburt Kültür ve Yardım Derneği Başkanı Faruk Kılıçarslan, il dışındaki Bayburt dernek başkanları ve Bayburt merkeze bağlı köy muhtarları katıldı.

Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek programda şöyle konuştu:

"Bayburt’u masaya yatırmak için sizlerle bir araya geldik. Bayburt’a ne yapabiliriz? Bayburt’un daha ileri nasıl götürebiliriz? Daha huzurlu ve rahat bir şekilde nasıl yaşamımızı idame ettirebiliriz? Bunları sizlerle paylaşmaya geldik.

VİLAYETLİK VE ÜNİVERSİTE GÖÇÜN DURMASINDA ÖNEMLİ ETKEN OLDU

1989 yılına gidelim. Bayburt’umuz vilayet oldu. Vilayet olduğunda belki 100 bin civarlarında nüfusumuz vardı. Şu anda nüfusumuz düştü. Biz Bayburt, Gümüşhane vs. Anadolu şehirleri olarak maalesef hep göç veren şehirler olduk. Görünüyor ki vermeye de devam edeceğiz. Bunun değişik sebepleri var. Siyasi, ekonomik, sosyal sebepleri var. Vilayetlik Bayburt için bir kazanç oldu. Göçü bir nebze durdurdu. Eğer biz 1989 yılında vilayet olmasaydık bizim nüfusumuz şu anda 20 bin civarlarında olabilirdi. Vilayetlik bize, Bayburt’a bir artı kazandırdı. Göçü durdurmak için son 20 yıl içerisinde farklı bir şey daha oldu. Üniversite Bayburt’umuza geldi. Dışarıdan öğrenci gelerek Bayburt ekonomisine bir şekilde katkı sağlıyor. Üniversitenin Bayburt’a gelmesi de göçü bir nebze durdurdu. Onun dışında farklı göçlerimiz oluşmaya başladı. Özellikle son yıllarda dışarıda yaşayan insanlarımız çocuklarını evlendirmek için Bayburt’a geliyorlar. Düğünleri yapıp kızları gelin olarak Ankara’ya, İstanbul’a, Avrupa’ya götürüyorlar. İstanbul’a bir kızımız gelin olarak gittiği zaman birkaç sene sonra bakıyorsunuz ki babasını da oraya alıyor, kardeşini oraya alıyor. Bu şekilde göçler de olmaya başladı.

KIRSALDAN ŞEHRE GÖÇ EVRENSEL BİR DURUM

"Eğitim göçümüz var. Çocuklarımız okumak için dışarı gittiğinde maalesef Bayburt’a hizmet etmek için geri dönmüyorlar. Doktor, öğretmen, mühendis oluyor ama geri dönüş olmuyor. Onun dışında ekonomik imkânlar nedeniyle göçümüz var. İnsanlar ekonomik anlamda geçinebilmek için Bayburt’ta fazla şekilde fırsat bulamadıklarından dolayı göç oluyor. Bir farklı olgu insanımız artık daha köyde yaşamak istemiyor. Bu Bayburt’un meselesi değil dünyanın meselesi. Kırsaldan şehre dünyada göç var. Türkiye’de de bu göç devam ediyor. Vatandaş hayvancılık yapıyor, iyi de bir geliri var. Bize gelip ‘ Vekilim, ben çocuğumu evlendiremiyorum. Benim işe ihtiyacım var. Şu çocuğumu altı aylık temizlik firmasına yerleştir. Evlendireyim ondan sonra çıksın. Köyde yaşayan gençlerimizde evlenme sıkıntısı başladı, bunu da hissediyoruz. "

BU MİLLETVEKİLİ MESELESİ DEĞİL, NASIL RAHAT YAŞAYABİLİRİZ MESELESİ

" Bu göç böyle devam ederken burada yaşayan insanlar daha rahat nasıl yaşayabilir. Onu da hep birlikte düşünmemiz gerekiyor. Benim köydeki, şehirdeki vatandaşımın daha rahat yaşayabilmesi için belli imkânlarımızın olması gerekiyor. Belediyemize bakıyoruz. Geliri devletten geliyor. Bayburt’a, Gümüşhane’ye, İstanbul’a, Ankara’ya nüfusa göre gelen parayla hizmet üretmeye çalışıyor. Bir de içme suyu geliri var. O da çok cüzi bir gelir. Onun dışında başka gelirimiz yoktur. Özel İdareye bakıyoruz sadece nüfusa göre gelen parayla köylerimize hizmet götürmeye çalışıyoruz. 2011 yılında başka olumsuz bir şey oldu. Ne oldu? Milletvekili sayımız ikiden bire düştü. Bunu konuşurken zannetmeyin ki ben veya başka bir arkadaşımız milletvekili olsun diye bu çalışmayı yapıyoruz. "

Bayburt’ta bir milletvekili var. O da iktidar partisinden. Ardahan’da iki milletvekili var. Biri iktidar partisinden biri muhalefet partisinden. Ardahan’da bir milletvekili ile hizmet ediyor. Tunceli’nde iktidar partisinin hiç milletvekili yok. Iğdır’da yok, Hakkari’de yok. Bu milletvekili meselesi değil. Bu biz nasıl rahat yaşayabiliriz? Onun meselesi"

BAYBURT ACİLDE İKİ DOKTOR 600 HASTAYA BAKMAK ZORUNDA KALIYOR

" Dün hastane acil servise 600 hasta gitti. Bunların 400’ü dışarıdan gelen misafirlerimiz. Hava değişikliği vs, rahatsızlanan acile gidiyor. Acilde kaç doktorumuz var? İki doktorumuz var. Bu iki doktor 600 hastaya bakmak zorunda kalıyor. Orada kavgalar, tartışmalar oluyor, doktorlarımızın psikolojisi bozuluyor. Hastalarımızın psikolojisi bozuluyor. Sağlık Bakanlığına gidiyoruz, bizim doktora ihtiyacımız var diyoruz. Verilere bakıyorlar, diyorlar ki Bilecik’ten sonra nüfusa göre en fazla doktor Bayburt’ta var. Peki biz yetiştiremiyoruz. 75 bin nüfusa göre bu kadar doktor. Yani bin kişiye Bayburt’ta bir doktor düşüyor. Veri aslında çok yüksek bir oran. Ama Haziran ayında bu veri çok ciddi anlamda aşağı düşüyor. Peki, ne yapacağız bunu? Devlet Bayburt’a doktor gönderirken Bayburt’a farklı, Gümüşhane’ye farklı, diğer illere farklı davranmıyor. Belli bir kriteri var, ona göre doktor gönderiyor. Ona göre memur gönderiyor. Vergi dairesine, özel idareye memur gönderiyor ona göre gönderiyor. Bu konuda sıkıntılarımız var. "

DEFALARCA ANLATTIK, İKAMETGÂHLARIN BAYBURT’A ALINMASI KONUSUNDA BİR GELİŞME SAĞLAYAMADIK.

" 2011’de kafamıza dank etti aslında. Milletvekili sayısı ikiden bire düştüğü gibi ‘acaba biz ne yapabiliriz?’ çalışmasında başladık. Ben aday olduğum günden beri bu nüfus çalışmasını gittiğim her yerde anlattım. Özellikle emeklilerimizin ikametgâhlarını Bayburt’a alması hususunda köylerde, şehirde, oturduğumuz ortamda, il dışındaki derneklerimizde, derneklerimizin yapmış olduğu büyük toplantılarda, Erzurum’da anlattık; ama bir gelişme sağlayamadık. Çoğu muhtarımız bilir. Geçen yaz ben bir seferberlik başlattım. Tam 111 köyü ziyarete gittim. Bu ‘ nüfusu nasıl artırabiliriz, kayıtlı nüfusu nasıl buraya aldırabiliriz’ şeklinde oldu başka bir konu yoktu. 111 köyü gezdim, camilerin önünde oturdum. Gittik, camilerin önünde hiç kimse yok, anons yaptık kendi kendimize. Buyurun gelin diye. Bizim yanımıza gelen vatandaşların yüzde 80’i dışarıda oturan büyüklerimizdi. Bu konuşmayı yaptığımızda, bu talebimizi ilettiğimizde herkes bize teşekkür etti hassasiyetimizden dolayı. ‘Çok güzel düşününmüşsünüz, hemen pazartesi gidip kayıtlarımızı Bayburt’a alacağız’ dediler. Ben sen sonunda Aralık 31’inden sonra beş bin civarında bir nüfus artışı beklerken, nüfus açıklandı. 170 kişi daha azalmışız. "

ÖNEMLİ OLAN BAYBURT

" Gidiyoruz, bize bir de akıl veriliyor. Gidin üniversite öğrencilerini kaydedin Bayburt’a. Eyvallah. Sen ne yapacaksın. 5 bin öğrenci var yurdun dışında kalan. Bunların yaklaşık 2 bin 500’ü Bayburt’a kayıtlı. Soysal Yardımlaşma Vakfı ve Belediye olarak 2 bin 500 öğrenciyi nasıl kaydedebiliriz onun çalışmalarına başladık. Öğrenciler geldiğinde bu çalışmayı biz yapacağız. Peki, muhtarlar olarak bizim ne yapmamız gerekiyor? Bu çalışmalarda özellikle muhtarlık adaylıklarından dolayı silinen kayıtlarımız da vardı. Oy verilmediği için kayıtlar silindi. Ben önemli değilim, muhtar şahıs olarak sizler de önemli değilsiniz. Önemli olan Bayburt. Ben muhtar olmam başka birisi olur. Muhtarlık seçimine beş yıl daha var. Şu 31 Aralık’ı bizim atlatmamız gerekiyor. Eğer 31 Aralık’ı 10 bin veya daha fazla nüfusla atlatabilirsek 2015 yılında gelecek yatırım ciddi anlamda artacak, bu yardım sizlere bizlere yansıyacaktır. Nüfusumuzu 10 bin artırabilirsen 2015’teki genel seçimlerde milletvekili sayımız da iki olacaktır. "

KURU KURUYA BAYBURTLULUĞA BİZİM İHTİYACIMI YOKTUR

" Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var’ Bunun zorluğunun ben Ankara’da gördüm. Tek başınasın. Bir bakanın, müsteşarın yanına gittiğin zaman, iki kişi gittiğin zaman daha güçlü oluyorsun. Gümüşhane Ak Parti’ye Bayburt’tan bir iki puan daha fazla destek veriyor. Gümüşhane’nin nüfusu 140 bin bizim 75 bin. Bakan olsanız hangi ile yatırım götürürsünüz. Bundan dolayı güçlü olmanız gerekiyor. Bunu yapıp başaracağız. Türkiye’de, dünyada hangi şehre giderseniz gidin vilayetini en fazla seven il Bayburt’tur. 100 kişilik Ortamda bir Bayburtlu olsun, konu Bayburt’a gelir ve Bayburt konuşulur. Bayburt’u tanımayan insanlar da bu Bayburt nasıl bir yer derler. Biz Bayburt’u sohbetlerimizin konusu yapabiliyoruz; ama bu kuru kuruya Bayburtluluk. Maalesef kuru kuruya Bayburtluluk yapıyoruz. Buna da bizim ihtiyacımız yoktur. "

MUHTARLARIMIZ LÜTFEN DIŞARIDAN GELEN MİSAFİRLERİMİZİN NÜFUSUNU BAYBURT’A ALDIRALIM.

" Dernek başkanlarımız burda. Bayburtlunun İstanbul’daki nüfusu Ordu’nun nüfusundan daha fazla. Ordu büyükşehir olabilmesi için bir ayda 50 bin kişi taşıdı Ordu’ya. Geçen sene Gümüşhane beş bin taşıdı. Ondan önceki sene Tunceli 10 bin taşıdı. Bir ortamda oturduklarında Tunceli şöyle böyle diye anlatmazlar. Bayburtlular bunu çok iyi becerirler; ama nüfus idaresine gidip de ‘ Kardeş ben Bayburtluyum, kaydım burada olsun’ kimse demiyor. Bazen jandarma ceza keser diye eleştiriler alıyoruz. Öyle bir şey yok. Eğer altı ay sen burada kalıyorsan nisan ayında gelip kasım ayında gidiyorsan bunun bir bedeli var. Kasım ayında geri döndüğünde ocak ayının birinde git kaydını İstanbul’a al. Benim kaydım Bayburt’ta iken İstanbul’a nasıl gidecem. ‘ Senin kaydın İstanbul’da iken Bayburt’taki hastaneye nasıl gidiyorsun? Maaşını nasıl alıyorsun. Senin ikametgâhın İstanbul’da. Maaşını alabiliyorsun, devlet dairesinde işini görebiliyorsun, hastanede gidip bakılabiliyorsun. Niye bu ters işlem olduğu zaman bundan çekiniyoruz? Bu aylarda her köyümüzün nüfusu iki üç kat artmış. Muhtarlarımız lütfen dışarıdan gelen misafirlerimizin nüfusunu Bayburt’a aldıralım. "

BAYBURT OLARAK DAHA FAZLA HİZMET ALABİLMEK, GÜCÜMÜZÜ ARTIRABİLMEK İÇİN BİZE YARDIMCI OLUN.

2014 Aralık 31’inden sonra nüfusumuz 10 bin artsın. Bayburt birlik beraberlik içerisinde olduğu zaman çok şeyler başarıyor. Bayburt’un ekonomik bir gücü yoktur. Nüfus yoğunluğu, terör, sanayi yoktur. Neye göre Bayburt vilayet oldu. Birlik beraberlik içerisinde olarak siyasi parti gözetmeden her tarafa koştuk. Dedik ki vilayet olmak istiyoruz. Rahmetli Özal Hakkari’de miting yaptık. Gittik ‘Bayburt vilayet olmak istiyor’ Kayseri’ye gittik, Trabzon’a gittik ve başardık bunu. Bun tekrar başarabiliriz. Bayburt olarak daha fazla hizmet alabilmek, gücümüzü artırabilmek için bize yardımcı olun."

" Ben 20 hanelik köye 20 lira para harcayabileceğim. Yazın 20 hanelik bir köy oluyor 40 hane. Nüfusa bakıyorum ben 20 haneliğe göre para harcayabilirim. 40 haneliğe göre para harcayamam. Ona göre bana para gelmiyor. Burada yaşayan muhtarlarımız hakkını savunabilmesi için o dışarıdaki insanlarımızı yönlendirmemiz gerekiyor. Ben o insanların Bayburt’a kayıtlarını alacağına inanıyorum. Yeter ki biz seferber olalım. Bu hususta dernek başkanlarımızla, sayın valimizle birlikte bir toplantı yaptık. O toplantının sonucunda bugün bu toplantıyı yapalım dedik. Sabah Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde kısmen bu konudan bahsettik.

DESTEK VEREN KÖYLERİMİZE BEN SİYASETEN, MİLLETVEKİLİ OLARAK ELİMDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİMİN SÖZÜNÜ İFADE ETMİŞ OLUYORUM

"Şimdi biz valilik olarak değişik kurumlardan değişik memurlar görevlendirerek bu işleri yapmak istiyoruz. Muhtar da orada bize sahip olacak. Belki sayın valim ilk 10’a girecek köylere ödül de verir talepleri, yapılacaklar hususunda. Bana dediler ki geçen sene de söyledin, niye yapmadın? Ben de dedim ki 170 kişi azaldık. Ama Munut (Petekkaya) bu hususta başarılı çıktı. Bu konuda muhtarımızla görüşüp taleplerini yerine getireceğiz. Destek veren köylerimize ben siyaseten, milletvekili olarak elimden gelen desteği vereceğimin sözünü ifade etmiş oluyorum. "

BU HUSUSTA 7’SİNDEN  77’SİNE HERKES BU KAMPANYAYA DESTEK VERSİN

" Bayburt bizim. Gidecek başka yerimiz yok bizim. Biz burada yaşayacağız, burada öleceğiz. Bu hususta 7’sindne 77’sine herkes bu kampanyaya destek versin. Ya Allah bismillah diyoruz, inşallah köylerimize gittiğimizde bugünden itibaren başlıyoruz."