Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı’ konulu konferans verdi. Yoğun bir ilginin olduğu konferansı bir çok katılımcı yer olmadığı için takip edemedi. 

Şair Zihni Kültür Merkezi’ndeki konferansa Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, İl Emniyet Müdürü İsa Bülent Kaya, İl Müftüsü Kemalettin Aksoy, akademisyenler, bazı kamu kurum müdürleri,  din görevlileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşundan ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Merkez Kaleardı Kur’an Kursu Öğreticisi Ahmet İsaoğlu, Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu. Daha sonra İl Müftüsü Kemalettin Aksoy Kutlu Doğum Haftası’nın açılış konuşmasını yaptı.

Müftü Aksoy konuşmasında Kutlu Doğum haftalarının tarihi sürecinden bahsederek " Söz konusu âlemlerin efendisi olunca gerisi teferruattır. İnsan haklarına ve birlikte yaşamaya yönelik ilk  belgeyi Hz. Muhammed (sav) Medine Vesikası’nı imzalayarak ortaya koydu. İşte bu bir birlikte yaşama ahlakıdır.  ‘Usve-i Hasene’ olan Peygamberimiz bunu Medine’de bizzat yaşayarak gösterdi. Birlikte yaşamanın örneklerini Bağdat’ta, Şam’da, Mısır’da, Saraybosna’da gördük. Bunun en zirve örneği Endülüs’te gösterildi. Yunus’un deyimiyle.  ‘Biz yaradılanı Yaradan’dan ötürü severiz’ Ama aynısını Batılılar Müslümanlara göstermiyorlar. Diğer yandan Müslümanlar bugün birbirini kırıyor. Onun için birlikte yaşama ahlakı çok önemli. "dedi.

Müftü Aksoy, Bayburt dışında hiçbir ilde rektörlerin Kutlu Doğum programları ile ilgili konferans vermediğine bunun sadece Bayburt’ta yaşandığına dikkati çekerek Rektör Coşkun’a teşekkürlerini iletti. Müftü Aksoy, ayrıca Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinin de Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle sunumlar yapacağını, öğrencilerin naat gecesi düzenleyeceğini de dile getirerek emeği geçen herkese şükranlarını bildirdi.

Ardından Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı’ konulu konferans verdi.

Rektör Coşkun, konuşmasına salonda, Türkiye’nin her ilinden ve 8 ülkeden öğrencinin bulunduğuna öğrencilerin Bayburt Üniversitesi’nde kardeşçe yaşama örneği sergilediklerine dikkati çekerek başladı. 

Batılıların İslam’ı incelemeye başladıkları günden beri Müslümanları ayakta tutan şeyin Hz. Peygamberin sünneti olduklarını keşfettiklerini dile getiren Rektör Coşkun, bundan sonra batılıların Müslümanlar için önemli bir kaynak olan sünneti önemli bir kaynak olmaktan çıkarmaya çalıştıklarını ve fitne, fesat üretmeye başladıklarını anlattı.

Batıdan ihraç edilen ferdiyetçiliğin ve personelizmin Müslümanların birlikte yaşama kültürü üzerinde özgüven patlaması yaşattığını ve Müslümanların dini kaynaklara yönelik her şeyi sorgulamaya başladıklarını kaydeden Rektör Coşkun, " Bizim üzerimizde bir silsile halinde ameliyatlar yapılmaya başlandı ve bu çok bilinçli bir şekilde yapıldı. Bize öyle bir narkoz verdiler ki İslam ülkeleri arasında bu narkozdan ilk uyanmaya başlayan Türkiye’dir, diğerleri hala uyuyor. Batı böyle bir şey. İslam toplumunu çözdü. Önce birlikteliklerini buldu, daha sonra ayrıldıkları noktaları buldu.  Birlikte oldukları noktaları baltalamaya, ayrıldıkları noktalar ise iyice körüklemeye başladı. Biz artık kendimize gelmek gerektiğini düşündük ve bir vesileyle Kutlu Doğumlar kutlanmaya başlandı. Aslında Kutlu Doğumların ana hedefi Hz. Peygamber’in hayat tarzını yeni nesillere aktarmak ve bu girdaptan bir şekilde kurtarmaya çalışmaktır "dedi.

Konferansını şiirlerle de süsleyerek İnsan, Tarihi Süreç ve Günümüzdeki İslam Dünyası olmak üzere üç bölüm halinde sunan Rektör Coşkun, " Günümüzde Müslümanlar birbirlerine düşmüşlerdir. Artık bencillik aldı yürüdü.  Ferdiyetçilik dediğimiz şey budur. Normalde İslam’da tevazu vardır.  İslam’da ben yoktur, biz vardır. Ben yoktur, siz vardır; ama bu akımlar ‘ben’i ortaya koydu, enaniyeti geliştirdi. İslam’ın en çok yadırgadığı huylardan bir tanesi enaniyettir. Bu özelikle İslam toplumuna pompalandı ve herkes bir fert olmaya başladı. Herkes hak iddia etmeye başladı. İnsanlar eskiden birbirleri için ne kadar fedakârlık yaparlarsa o kadar makbul insanlar oluyorlardı. Şimdi ne kadar birbirlerine sırtını dönerlerse o kadar makbul insan oluyorlar "diye konuştu.

Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Libya’da İslam dünyasının acı durumunun görüldüğüne işaret eden Rektör Coşkun, " Batının bizim üzerimizdeki en önemli operasyonlarından biri ötekileştirme ve marjinalleştirmedir. Öncelikle ötekileştirerek bizi kendilerinden uzak tutuyorlar. Ondan sonra marjinalleştiriyorlar, düşman haline getiriyorlar. ‘Müslümanlar böyleydi’ demeye başlıyorlar. İslamofobi. Sık sık duyuyorsunuz. Endülüs’e, Haçlı seferlerine kadar arkaplanını götürebileceğimiz bir tavır var ortada. İslamofobi Müslümanlara karşı korkunun, nefretin adıdır. Batı sistemli bir şekilde bunu empoze etmeye çalışıyor. Müslümanları diğer insanların gözünde vahşi, canavar, gaddar, barbar göstermeye çalışıyorlar "şeklinde konuştu.  

Günümüzde dinle alakasının var olup olmadığının tartışma konusu olduğu yeni yeni terör örgütlerinin ortaya çıktığını belirten Rektör Coşkun, " IŞİD diye bir şey çıktı ortaya. Astıkları Müslüman, kestikleri Müslüman. Bombaladıkları Müslümanların kutsal mekanları. Siz bu kadar hassassınız da sizin niye hiçbir şeyiniz İsrail’e doğru gitmez. Siz kime çalışıyorsunuz, arkanızda kim var. İslamofobi dediğimiz şey budur. İslam adına bir takım teşkilatlar ortaya çıkıyor. Şebabı var, Boko Haramı var, İŞİD’i var, Kaidesi var. Arkalarında kimler var, kimler yok. İçinde kimler var, kimler yok? Henüz net değil! Kime hizmet ediyorsunuz?  Neticede dünyada Müslümanlarla ilgili bir algı operasyonu yapılıyor. Televizyonları seyredenler Müslümanlara ne diyor: ‘Gaddar, vahşi, zaten onlar böyleydi’. Öldüren Müslüman, ölen Müslüman, kenarda oturup seyreden diğerleri.  Bu planlı şekilde yapılıyor.  ‘El Fitnetu Eşeddu Minel Katl’ buyuruluyor. 'Fitne katilden, öldürmekten daha beterdir.' Bana sorarsanız bugün de Müslümanların başındaki en büyük problem en büyük bela bu fitnedir. Muhabbetsizliktir, güvensizliktir. Ölene kadar güvenebileceğiniz kaç tane insan vardır?  Bu soruyu bir sorun, tablo ortaya çıkacak. Bunu İslam ülkelerine yayın, nerede yanlış yaptığımızı net bir şekilde göreceğiz. Sonuç olarak Müslümanlar bu zilletten kurtulmalıdır, kendilerine gelmelidir. Müslümanlar vakarlı olmak zorundadır. Kendine güveni olmalıdır Müslümanın, özgüveni olmalıdır. Müslümanlar yumuşak huylu olmalıdır ama uysal koyun asla olmamalıdır. Tepkisini koyması gerektiği yerde tepkisini koymalıdır. Tefrikaya bir şekilde son verilmelidir. Artık bu çatışma, fitne, fesat kültürünü bir tarafa bırakmak zorundayız. Biz buna mecburuz, bir arada yaşamak zorundayız.  Biz hepimiz birbirimize lazımız "ifadelerini kullandı.

Programın sonunda Rektör Coşkun'a Bayburt Valisi Yusuf Odabaş tarafından plaket takdim edilirken Bayburt Müftüsü Kemalettin Aksoy ise ‘Hadislerle İslam’ adlı ansiklopediyi hediye etti.

Program, üniversite eğitimi için 80 il ile 8 ülkeden Bayburt'a gelen öğrencilerin tek tek sahneye çıkması ve protokol tarafından ödüllendirilmesinin ardından topluca hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.