Kılıç, Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı açıklamada,”Bayburt Üniversitesinin, 22.05.2008 tarihinde kuruluşundan dolayı, tüm Bayburtlular olarak kurulmasından büyük bir mutluluk ve gurur duyduk.  Geçen 4,5 yıllık süresi içinde, yeni kurulan Üniversitelerimize göre oldukça yavaş bir gelişme kaydeden Bayburt Üniversitesinin, bu yavaş gelişme sürecinden daha hızlı gelişme periyotuna geçerek, gelişme ve büyüme sürecini hızlı bir şekilde tamamlayarak, gerçek misyonunu ve vizyonunun ortaya koyma çalışmalarına bir an önce başlaması,  Bayburtlular olarak hepimizin arzusudur.

          Eşdeğerlerine göre rölatif, göreceli olarak geri kalmış görünen Üniversitemizin, bu geri kalmışlığının altında yatan sebepler iyi algılanmış ve bu sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiği gerçeği hepimizce malumdur bilinmektedir.  Bu aksaklıkları gidermek ve geleceğe yönelik aydınlık ufuklar dekore edebilmek açabilmek için kişisel çıkar kavgası, kişisel dargınlık ve kırgınlıkları mızın yanı sıra nefsi davranışlardan tamamen arınarak gerçekten ve samimi bir şekilde ve Allah(cc) rızası için birlik ve beraberlikle hareket etmek ve güçlü bir görevdeşlik oluşturmak zorunda olduğumuz herkesin malumu olmalıdır.

          Üniversiteler, bir şehrin/ Ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmesinde oldukça önemli insan kaynaklarından en önemlisidir. , O şehrin/Ülkenin kalbi konumundadır.  Çünkü Üniversite dinamik bir kurumdur, daima gelişme ve büyüme ortaya koymaktadır.  Bütün kurum ve sistemlerin kuruluş ve gelişme aşamaları bazı sancılı süreçlerden geçmektedir.  Bizim Üniversitemizin de bu sancılı sürecinin henüz geçmediğinin ama epeyce yol alınmasına rağmen çok yoğun ve etkin bir şekilde çalışılarak bu sürecin kısaltılması ve asıl misyonu’nu ortaya koyar hale gelmesi gerekmektedir.

             Geldiğimiz bu noktada, Bayburt Üniversitesi, yapacağı bu seçimle tarihi bir kararla karşı karşıyadır.  Burada yapılacak tercih, Üniversitemizin sadece gelecek dört yılını değil;,  aynı zamanda geleceğini de belirleyecek ve yön verecek akademik ahlâka sahip bir yönetim kadrosunu iş başına getirmek olacaktır.Bu yönetim, akademik ve idari kadro ile birlikte Bayburt halkıyla bütünleşen bir anlayış içerisinde olacaktır.  Dolayısıyla bu seçim, bir yönetim kadrosunu değil, akademik ve idari personel ile birlikte öğrenci merkezli üniversite anlayışını benimseyen bir yönetimi iş başına getirmek olacaktır.  Bu noktada herkes üzerine düşen sorumluluk duygusuyla, şahsi ihtiras ve heveslerden uzak, Üniversitemizin akademik, idari ve fiziki gelişmişliğinin yanı sıra, Bayburt’umuzun, Ülkemizin gelişmesi ve İnsanlık için adım atma iradesini hissiyatını ortaya koymak zorundadır.

              Bayburt ve Ülke halkı, Üniversite hayattan beklentilerini büyütmeli, Üniversiteleri gerçek misyonlarına uygun vizyona doğru yönlendirmeli ve sistemi birilerine hizmet etmekten insanlığa hizmet edecek bir platforma sürüklemek için azami gayreti gösterecek sorumluluğu hissetmelidir idrak etmelidir.

             Ben de şahsım adına içinizden çıkan bir evladınız olarak bu sorumluluğu derinden hissederek, Bayburt’umuz ve insanlığa karşı tim ve bu hissiyatımın sonucu olarak ta adım atmak zorunluluğu görevi taşıdığım sorumluluğun ve şuuru ile olduğum düşüncesi ile Bayburt Üniversitesi Rektörlüğü için adaylığımı açıklamaya karar verdim. Bu duygu ve düşüncelerim ile aziz hemşerilerime, güzide üniversitemizin değerli akademik ve idari personeline ve kıymetli basınımıza en kalbi duygularımla saygı ve selamlarımı sunuyorum.