Ayasofya, fethi Peygamber müjdesi olan mukaddes şehrimiz İstanbul’un bir İslam nişanesidir. Fethin ilk gününden bu yana cami olarak hizmet vermesi gerekirken müzeye çevrildiği 24 Kasım 1934 tarihi itibariyle secdeye hasret kalmıştır. Ayasofya’nın tekrar ihya edilerek mukaddes fethin bir simgesi olarak ibadete açılması gerekmektedir.

Ünlü şairimiz Necip Fazıl Kısakürek’in; “Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! Fakat Ayasofya açılacak! Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.” sözleriyle ifade ettiği o gün bu gündür. Ayasofya yeniden ibadete açılmalı, tekbir sesleriyle âlem-i cihan inlemelidir.

29 Mayıs 1453 günü gerçekleşen fethin mührü haline gelen bu mukaddes mekânın tekrar eski görkemine kavuşması, tekrar cemaat ile dolup taşması, bilet ile değil abdest ile girilmesi umuduyla Danıştay’ın vereceği nihai kararı hasretle beklemekteyiz.

Türk yargısına sonsuz güvenimizi yinelemekle birlikte bu mukaddes mekânın tekrar cami olarak hizmet verme çabaları nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a canı gönülden teşekkürü bir borç biliyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han’ın kıyamete kadar cami olarak kalması için Müslüman âlemine emanet ve vasiyet ettiği Ayasofya Camidir ve kıyamete kadar da böyle kalacaktır.

Bayburt Vakfı

Yönetim Kurulu Adına

Başkan

Av İsrafil Kahraman