BAYBURT BİZLERİN OLMAZSA OLMAZIDIR
Güngören Belediye Başkan Yard.Ensar Özcan ile gazetemizin yaptığı röportaj
Her şeyden önce Bayburt Gündem Gazetemiz sayfasında bana yer verdiği ve değerli Bayburtlu hemşerilerimizle aramda iletişim bağı kurduğundan dolayı çok teşekkür ediyorum.
             Sayın başkanım öncelikle sizi tanıyabilirmiyiz?
1964 yılı Bayburt ili Aydıntepe ilçesine bağlı Sorkunlu (Toronsos) köyünde doğdum. İlköğretimi köyümde, orta öğretimimi Bayburt İmam-Hatip lisesinde yüksek tahsilimi Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinde yaptım.
İlkokul tahsilimi 1. sınıftan 5. sınıfa kadar yine hemşerimiz olan.(Allah gani gani rahmet eylesin)  Muhittin Arslanhan hocamızda okudum. Milli ve Manevi değerlerimize örf ve ananelerimize yürekten bağlı olan Muhittin hocamızla eğitime başlamak benim için mükemmel bir imkandı.
Orta eğitimimi Bayburt İmam-Hatip Lisesinde sürdürürken aynı zamanda da 1. sınıfta Bayburt kuran kursunda ve Bayburt Milli Türk Talebe Birliğinde, 2. sınıftan 7. sınıfa kadar da Bayburt Vakıflar Yurdunda kaldım. Son üç yılda yurt başkanı olarak da görev yaptım. Bu sürede geçen yedi yıl içinde çok değerli hocalarım ve sınıf arkadaşlarım oldu. Hayatımın en samimi her türlü riyadan ve gösterişten uzak dostluk ve dayanışmaya bu dönemde şahit oldum. Tahsil arkadaşlarım şu anda ülkemizin çok önemli makamlarında görev yapması bir Bayburt’lu olarak beni çok gururlandırmaktadır.
 Ben Sorkunlu Köyünde çiftçilikle uğraşan kendi imkânları ile geçim yapan muhafazakâr ve mütevazı bir aile çocuğuyum. Bayburt Vakıflar Yurdu benim tahsil hayatımda en büyük vesile ve imkân olmuştur. Allah ecdadımıza rahmet etsin ve Devletimize zeval vermesin. Okul hayatında en büyük lüksümüz hafta sonlarında köyümüze gitmek olurdu. Yaz tatillerinde köyümüzde olurdum. Mayıs ayından okullar açılana kadar köyde çalışırdık. Köyümüz Bayburt’un dağ köylerindendir. Köylülerimiz arasında yaştaşlarımdan Tırpan biçmeyi, bağ bağlamayı, tarla ekmeyi, harman yapmayı vs köy işlerini benden çok yapan yoktu. Ancak her şeye rağmen ailece çok mutlu ve şuan derinden özlemini duyduğum tatlı anılarla dolu dolu yıllar yaşadım.
1986 yılının Mayıs ayında Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak Erzurum’un Hınıs kazasının Yamanlar köyünde İmam-Hatip olarak göreve başladım. Sekiz ay sonra Hınıs merkez camiinde İmam-Hatip ve vaiz, merkeze bağlı Pınar Başı mahallesinde İmam-Hatip ve aynı zamanda Hınıs Lisesinde Din ve Ahlak dersleri hocası olarak görev yaptım. Ayrıca bir eğitim ve öğretim yılı Hınıs’ın 350 hanelik göller köyünde Kuran Kursu öğretmeni olarak görev yaptım. Bu şirin ve güzide ilçemizde yedi yıl çalıştım.  Bu süreçte yüksek tahsilimi bitirdim. Hınıs halkının çok yüksek derecede sevgi ilgi ve alakasına mazhar oldum. Oradaki dostlarımla hala iletişimimiz devam etmektedir. Bu vesile ile ısrarlı talepleri üzerine geçen yaz ziyaretlerine giderek adeta Gök kubbede bir hoş seda anlamında geçmiş yılları şad edip hasret giderdik.1993 yılında ailevi nedenlerden dolayı görevimden istifa ederek ailemin ikamet ettiği İstanbul’a geldim.
İstanbul’da yine hemşerilerimizden Bayburt’un Sırakayalar (Çıtanos) köyünden Topkapı Maltepe’de bulunan Hasan-Burhan TÜRK kardeşler TOPKAPI TEKSTİL AŞ. fabrikasında muhasebeci olarak göreve başladım. Alanında çok deneyimli, tecrübe, bilgi ve birikimi olan Mali Müşavir Metin Sağol’un yanında Mali Müşavirlik stajımı yaptım. Yaklaşık burada iki yıl çalıştım.
1994 Mahalli seçimlerinden sonra 01.07.1994 tarihinde Güngören Belediyesinde tekrar açıktan atama ile Personel Müdür Yardımcısı olarak devlet memurluğuna döndüm. Üç ay sonra Personel Müdürü olarak atandım. 10.03.2010 tarihi itibariyle Güngören Belediye Başkan Yardımcısı olarak görevime devam etmekteyim. Ayrıca 1994-1997 tarihleri arası Güngören Milli Gençlik Vakfında (MGV’de) Eğitim Kolu Başkanı olarak görev yaptım.
Güngören Belediyesindeki göreviniz ve çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Güngören Belediyesinde şu an itibariyle İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü ile Sağlık İşleri Müdürlüğünün bağlı olduğu Başkan Yardımcılığı görevini yapmaktayım. Bununla birlikte, Disiplin kurulu üyeliği, alt yapıda denetim kurulu üyeliği ve belediyemizde kurulan komisyonlarda üyelik gibi görevlerim var.
 İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün temel görevleri;  657 sayılı Devlet Memurları, 1475 ve 4857 sayılı iş ve 5393 sayılı Belediyeler Kanunları vs. ile ilgili yönetmelikler ve mevzuatlar doğrultusunda belediyemizin personel istihdamını sağlamak, Memur işçi alımlarını yapmak. Belediye personelinin istihdamından emekli oluncaya kadar her türlü (kademe/derece ilerlemeleri, izinler, raporlar, disiplin, nakil, atama… vs işlemleri) ve özlük haklarını görevlerini takip ederek gerekli işlemleri yapmak. İşçi-memur personelin meslek içi ve moral motivasyon eğitim hizmetlerini yapmak, Müdürlüklerin personel taleplerini karşılamak ve personel istihdamı anlamında dengeleri sağlamak. 
Sağlık İşleri müdürlüğümüz belediye personeli ve Güngören halkına yönelik temel hizmetleri; koruyucu, tedavi edici hekimlik hizmetleri, cenaze, gıda kontrol hizmetleri, ilçemiz bazında insan sağlığını koruma, bulaşıcı hastalıklarla mücadele hizmetleri yanında Kaymakamlığımızın başkanlığında ilçemizde sağlık işleri ile ilgili kurumlarla beraber sağlık alanında ilçemize hizmet edecek toplu çalışmalara katılma gibi kamu hizmetleri yapmaktadır.
İstanbul’da vakıf ve derneklerin hizmetlerini nasıl buluyorsunuz, sizin bu faaliyetlere katkınız var mı?
Sorunuza geçmeden önce Sivil Toplum Kuruluşlarının günümüzde var olan önemi ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Demokratik ülkelerde, Sivil Toplum Kuruluşları ülke yönetiminde ikinci güç olarak yerini almıştır. Ülkemizde son on yıldır Avrupa Topluluğuna entegre olma ve toplumumuzun demokratik talepleri doğrultusunda, demokratikleşme anlamında ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu tür gelişmeler toplumda özgüvenin oluşması noktasında müsbet katkılar sağlamıştır. Söz konusu değişimleri görmemezlikten gelemez, kulak tıkayamayız. Bayburtlu olarak hepimiz bu gelişmeleri yakinen takip ederek ülke çapında sesimizi duyurmak için, var olan altyapı eksikliklerimizi bir an önce tamamlayıp,  Dernek ve Vakıflarımız arasında iletişim ve koordinasyonu en yüksek seviyede tutup, imkânlarımızı rasyonel olarak kullanıp, demokratik gelişmelerden faydalanmak zorundayız.
Sorunuza gelince;
 İstanbul’daki Vakıf ve Derneklerden kastınızın Bayburt adına var olan Vakıf ve Dernekler olduğu kanaatindeyim. Yukarıda bahsettiğim gerek tahsil hayatımdan gerekse iş hayatımdan anlaşılacağı gibi Bayburtlu hemşerilerimle sürekli iletişim içinde olduğum açıktır.
Bu sebeple İstanbul’da var olan vakıf ve derneklerin başkanları Yönetim Kurulu ve diğer alanlarda fiilen görev yapan arkadaşların çoğu yakinen tanıdığım ve çok değer verdiğim kişilerdir. Bu arkadaşlarımızın maddi ve manevi imkânlarını kullanarak Bayburt ve Bayburtlular adına çok büyük özveri ve yüreklilikle çalıştıklarını, mesailerinin büyük kısmını bu anlamda harcadıklarını biliyorum.
İstanbul’da var olan bireysel köy derneklerinin Avrupa yakasında olanlardan özellikle Güngören, Esenler, Bahçelievler, Bağcılar ve Gaziosmanpaşa’da ki dernek başkanlarını ve yönetim Kurulu üyelerinin çoğunu tanırım. İmkânlarım dâhilinde davet ettikleri her etkinliklerinde olmuşumdur. Bana intikal eden taleplerini ilgili makamlara iletip gerekli destek ve yardımı gücümüz ve imkânlarımız doğrultusunda yerine getirmeye çalışmışımdır.
Bayburt Yönetici Sanayici ve iş adamları (BAYSİAD) derneğinin kuruluş aşamasındaki çalışmalarına katıldım. Şu andaki hizmetlerini takıp ediyorum. Çalışmalarını öz veri ile devam ettikleri kanaatindeyim.
Bayburt Eğitim Kültür ve Hizmet Vakfının bazı etkinliklerine katıldım. Eğitim ve kültürel anlamında Bayburt’lu olup istanbul’da ikamet eden bayburt’lu öğrencilerimize ve Bayburt’da ki öğrencilerimize eğitim öğretim ve kültürel anlamda çok değerli katkılar sağladığını biliyorum.
 
Bayburt Kültür ve Yardım Derneğinin üyesiyim. Dernek başkanımız Sayın Abdurrahman Polattimur’un ve Yönetim Kurulunun çalışmalarını yakinen takıp ediyorum. Yapılan hizmetlerin sadece Bayburt çapında değil İstanbul ve ülke çapında ses getirmesi nedeni ile Bayburt ve Bayburtluların her alanda söz ve yetki sahibi olma noktasında çok değerli katkılarının olduğu kanaatindeyim.
Bayburt Kültür ve Yardım Derneği Başkanı Sayın Abdurrahman Polattimur’un Mahalli İdarelerle yakinen ilgilenmesi ve çevre Belediye Başkanları ile hukuğunun iyi olması sebebi ile, Bayburt ilimiz, ilçe ve belde belediyelerimize hatırı sayılır maddi katkıların sağlanmasına vesile olmuştur.
Bayburt adına İstanbul’da faaliyet gösteren tüm dernek ve vakıfların Başkan ve Yöneticilerine Bayburt ve Bayburt’lular adına yapmış oldukları hizmetler için, bütün yüreğim ve samimiyetimle teşekkür ediyor, ALLAH’ın (cc) her zaman yardımcılar olmasını temenni ediyorum
İstanbul’da yaşayan bir bürokrat olarak Bayburt için ne yapıyorsunuz?   
Bizler her ne kadar da İstanbul’da yaşıyor isek de Bayburt bizlerin olmazsa olmazımızdır. Yıllar önce oradan ayrılsak da biz hala rüyalarımızı da orada görürüz. Orada geçen anılarımız konuşlandığı anıldığı zaman tüm tazeliği ile büyük bir heyacan yaşarız. Takdir edersiniz ki, tek elden direk olarak Bayburt’a hatırı sayılır bir katkıda bulunmam konumum ve maddi gücüm itibariyle çok mümkün değil. Ancak, yukarıda da bahsettiğim gibi Bayburt adına kurulan tüm dernek ve vakıflarla her zaman imkânlarım dâhilinde onların talep ve isteklerini yakından takip edip ilgili mercilere ileterek, sonuca ulaşmak için elimden gelen gayreti ve gereğini en kısa ve verimli şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. Karınca misali kendi çapımda endirekte olsa katkı sağlamaya çalışıyorum. Her türlü kültürel ve sosyal anlamdaki etkinliklere imkânlarım doğrultusunda katılıyorum. Geçen yaz, Bayburt’ta Dede Korkut şenliklerine katılma fırsantını buldum. Tüm dernek ve vakıfların etkinliklerine memnuniyetle şahit oldum. Bayburt Belediye Başkanımız Sn Hacı Ali Polat benim okul arkadaşım olup, Bayburt içinde çok büyük şans ve değer olduğu kanaatindeyim. Dede Korkut şenliği boyunca yaklaşık yedi gün hep beraber olmaya çalıştık. İstanbul’da faaliyet gösteren dernek ve vakıflarımızın aracılığı ile İstanbul’un çeşitli İlçelerinden gelen Belediye Başkanları ve diğer misafirleri ağırladık Onların Bayburt’umuza sunduğu maddi imkân ve katkılara hep beraber memnuniyetle şahit olduk.
Bundan böyle de inşallah elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamanın gayreti içinde olacağım.
İstanbul’daki Bayburt’lu bürokratlarımız ve derneklerimiz çalışmalarını yeteri kadar duyurabiliyor mu?
Sivil toplu kuruluşlarımızın kendilerini tanıtmaya yönelik dergi ve broşürleri  var. Genel olarak her türlü çalışmalarını buradan duyuruyorlar. Takıp eden vatandaşlar için çok önemli bir çalışma.
 Dernek çalışmaları ile ilgili, İstanbul’da yaşayan Bayburt’lular dışındaki vatandaşların Bayburt dernek ve vakıfları ile ilgili bilgi sahibi olduklarını biliyorum. Bu meyanda çok vatandaşımız siz Bayburt’lulara helal olsun Sivil toplum Kuruluşları adına çok güzel çalışmalarınız var. Her kurumda her toplumda sizlerden birileri var diyen çok vatandaşla karşılaştım. İstanbul’da dernek ve vakıf anlamında ilk üç-dört il arasında olduğumuz bu vatandaşların ifadesidir. Ancak buna rağmen tanıtım noktasında çok yeterli olduğumuz kanaatinde değilim. Dernek ve vakıfların beraber yapacakları organizasyonla en azından yerel radyo ve televizyonlardan sık sık olmasa da belli periyotlarda, ama süreklilik arz edecek şekilde, Bayburt’un tarihi, kültürü,  geçim kaynakları, el sanatları, ulus ve uluslararası bilim ilim gönül adamlarını, mahalli sanatçıları, dernek ve vakıflarımızın tanıtım programlarının yapılmasının yararlı olacağı kanaatindeyim.
 
Bürokratların çalışmaları ile ilgili duyuruların yetersiz olduğunu düşünüyorum. Ancak bunu da çok anormal olarak görmüyorum. Çünkü hiçbir bürokrat çalışmaları ile ilgili yeri ve gündemi oluşmadıkça duyuru yapacak konumda değildir. Doğal olarak Bürokratların tanınması dernek ve vakıflarımızın ilgi ve alakaları ile doğru orantılı olduğu kanaatindeyim.
Gazetemiz hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Gazeteniz hakkında görüşlerimi belirtmeden önce aman var olun sakın bir yerlere gitmeyin diyorum. Günümüz dünyasında basın, yayın ve iletişim en önemli sektör ve bir o kadar olmazsa olmaz niteliğine sahiptir. Bir malı hizmeti üretmekten birkaç daha kat şiddetle onun tanıtımını yapmak mecburiyeti vardır. Gazeteniz Bayburt’a dair haberlerini objektif olarak yayınlıyor olması var olan saygınlığını artırmaktadır. Gazetenizin haberleri bizim için, Bayburt’a dair yapılan her türlü gelişme, bilgi, sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ile alakalı haberleri kaynağından öğrenmemizi sağlayan büyük bir fırsattır. Ayrıca bazen özlem giderme, bazen sıcağı sıcağına memleketten haber olma, bazen de duygusal anlar yaşamamıza da vesile oluyorsunuz.
Sakın bir yerlere gitmeyin dedim. Çünkü yöresel anlamda yayım yapan basın yayın kuruluşlarının hangi olumsuz şartlarda ve kıt imkânlarla çalıştığınızı biliyorum. Ancak şartlar ne olursa olsun üç günlük dünyada da bihaber yaşayıp gitmenin, imkânlar varken az yâda çok bir eser bırakmanın manevi tadını her iki cihanda yaşamanın mutluluğunu kendinize çok görmeyin. Bu vesile ile de bilhassa iş adamlarımızın bu konudaki hassasiyetlerini önemle rica ediyorum.
Sözlerime son verirken bana bu fırsatı verdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum. Bu satırları okuyan ya da okuyamayan tüm hemşerilerimi kalbi duygularımla saygı ve sevgiyle selamlıyor, dualarınızı bekliyorum.
ALLAHA EMANET OLUN.